CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Yargıç tarafsız davranmalı, bağımsız olmalı ve hukukun üstünlüğüne göre karar vermeli. Hukukun üstünlüğüne göre karar verir ve delilleri ortaya koyarsa bizim zaten söyleyeceğimiz bir şey olmaz. Ama dosya boş ve insanları mahkum ediyorsunuz veya insanları uzun süre hapiste tutuyorsanız bu doğru değil" dedi.
Kılıçdaroğlu, yürüyüş kapsamında Batıkent'teki 75. Yıl Hipodromu yakınlarında kurulan kamp alanında, yürüyüşe destek veren partililerle çay içti ve basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Yürüyüşün hem yurt içinde hem de yurt dışında büyük yankı bulduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Çünkü toplum adalete hasret. Haksızlığa tahammül edemiyor. Haksızlıkların bir şekliyle dile getirilmesi lazım. Eğer haksızlıkları bir gazeteci dile getiriyorsa ya işinden oluyor ya da hapse atılıyor. Bir iş adamı dile getiremiyor çünkü bir KHK ile bütün mal varlığına el konulabilir. Bir akademisyen dile getirdiğinde üniversiteden atılıyor. Dolayısıyla bu görev bize düşüyor. Biz bu görevi yerine getirmek zorundayız. Hapiste açlık grevinde olanlar, hapiste olan gazeteciler, hapiste olan erler, hapiste olan öğrenciler, hapiste olan akademisyenlerin tamamı için 'Adalet Yürüyüşü' yapıyoruz. O nedenle bu yürüyüş bir parti yürüyüşü değil. Adaleti savunan her görüşten insanımız bize destek veriyor."
"HÜKÜMETİN BU KONUDA İNİSİYATİF KULLANMA GÜCÜ YOK"
Kılıçdaroğlu, bazı yargıçların boş dosyalar üzerinden karar verdiğini ileri sürerek, şunları kaydetti:
"Yargıç tarafsız davranmalı, bağımsız olmalı ve hukukun üstünlüğüne göre karar vermeli. Hukukun üstünlüğüne göre karar verir ve delilleri ortaya koyarsa bizim zaten söyleyeceğimiz bir şey olmaz. Ama dosya boş ve insanları mahkum ediyorsunuz veya insanları uzun süre hapiste tutuyorsanız bu doğru değil. 3 günlük er 7 aydır hapiste ve avukat tutacak parası yok. Buna benzer yüzlerce örnek var. Ben bu konuda hükümeti defalarca uyardım. 'Yanlış yapıyorsunuz, doğru değil bu, neden bunda ısrar ediyorsunuz' dedim. Benim edindiğim kanı şu; hükümetin bu konuda inisiyatif kullanma gücü yok. Yani adeta kendisini yetkisiz sayıyor. Çünkü bütün yetki saraya ait, oradan gelen talimata göre karar veriyorlar."
"ORTAK AKIL OLDUĞU ZAMAN PARLAMENTODA HERHANGİ BİR TARTIŞMA OLMUYOR"
Meclisteki çalışmalar nedeniyle süreç içinde bazı partililerin yürüyüşten ayrılacağını, bazılarının ise yürüyüşe dahil olacağını belirten Kılıçdaroğlu, Bazı Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapan Kanun tasarısıyla ilgili şunları söyledi:
"Tasarıdan zeytin çıkartıldı, meralar da çıkartıldı. Bu açıdan son derece memnunuz. Sonuçta ortak akıl olduğu zaman parlamentoda herhangi bir tartışma olmuyor. Eğer siz zeytin ağacını kesmek ya da yok etmek için bir yasa getirirseniz, buna karşı çıkmamız gerekiyor. Bu bizim hakkımız. Meraları yok ederseniz tarımı öldürürsünüz. Türkiye, aynı zamanda bir tarım ülkesi. Bugün Türkiye kendi kendini besleyen ülke olma konumundan çıktı. Dışarıdan mercimek, nohut ithal ediyoruz. Bu gerçekten Türkiye için büyük bir ayıp ama bütün bunların hepsini adaletle aşacağız." (DHA)