Kılıçdaroğlu: Cemil Çiçek'in Haline Bakınca Üzülüyorum

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'de güçler ayrılığı ilkesi olduğunu belirterek, yürütme organının, mevcut anayasada hem yargı hem yasama organı üzerinde baskı kurduğunu savundu. Kılıçdaroğlu, "Zaman zaman ben düşünüyorum. Şu Cemil Çiçek'in haline bakınca doğrusunu isterseniz insan olarak ben de üzülüyorum. Koskoca TBMM Başkanı ne hale düşürüldü. Ne hale geldi. Yetkisi yok. Konuşamıyor. Eleştiremiyor. 'Acaba Recep Tayyip Erdoğan bana ne der diye'. Yani insan biraz yürekli olur, biraz direnir. Parlamento'nun da bir onuru var." dedi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Balıkesir'de partisinin Kurtdereli Spor Salonu'nda gerçekleştirilen 34. İl Olağan Genel Kurulu'na katıldı. Kılıçdaroğlu'na CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil, Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş, Balıkesir milletvekilleri Ayşe Nedret Akova, Haluk Ahmet Gümüş, Namık Havutça, belediye başkanları ve partililer eşlik etti.

Kongrede divan başkanlığı görevini üstlenen Tamaylıgil, kısa bir konuşma yaptı. Daha sonra kürsüye çıkan Kılıçdaroğlu, demokrasi ve özgürlük mücadelesinde eğer bir bedel ödeyecek varsa, o bedeli CHP Genel Başkanı olarak her zaman ödemeye hazır olduğunu söyledi. Türkiye'de değişim, dönüşüm ve yeniliklerin adresinin CHP olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, CHP'yi kuran kadroların Cumhuriyeti kurduğunu, tek partili sistemden çok partili sisteme geçilmesini sağlayıp sosyal demokrasiyi Türk demokrasine kazandırarak üç büyük değişime imza attıklarını, 4. büyük devrime imza atmak için yola çıktıklarını vurguladı.

CHP'nin kendisine oy vermeyen yurttaşa da saygı duyduğunu, eleştirilerine hoşgörüyle baktığını dile getiren Kılıçdaroğlu, CHP'li olmanın zor olduğunu söyledi. CHP'ye anayasa değişikliği uzlaşma komisyonuna üye vermesi nedeniyle eleştiriler getirildiğini hatırlatan CHP lideri, anayasa değişikliği konusunda miting meydanlarında söz verdiklerini belirtti. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Anayasa değişikliği konusunda ilk olarak yargı bağımsızlığı istiyoruz. Yargısı bağımsız olmayan, siyasi iktidara endeksi bir yargı ülkeye demokrasiyi de özgürlüğü de getiremez. O yargı ne getirir bu ülkeye? 97 tane hapiste gazeteci getirir. O yargı bu ülkeye halkın oylarıyla seçilmiş milletvekillerinin zindanlarda çürümesini getirir. O yargı bu ülkeye, boynuna poşu taktı diye bir üniversite öğrencisine 11 yıl hapis getirir. O yargı bu ülkeye korku imparatorluğu getirir. O yargı bu ülkeye herkesin telefonlarının dinlendiği ortamı sağlar. O yargı bu ülkeyi iktidarın sopasını getirir. Biz bunu hiçbir zaman kabul etmeyiz. Onun için anayasa değişikliklerinde özgürlük ve demokrasi çok önemlidir. Birinci temel ilke bağımsız ve tarafsız yargının ülkeye gelmesidir. Biz masaya bunun için oturduk. Bağımsız ve tarafsız bir yargı yoksa o ülkede demokrasi yoktur."

"PARLAMENTO'NUN DA BİR ONURU VAR"

Kadın erkek eşitliğinin sağlanması, yüzde 10 barajının kaldırılması, özgür ve bağımsız bir medya ortamı için anayasa masasına oturduklarına dikkat çeken CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'de güçler ayrılığı ilkesi olduğunu hatırlattı. "Yürütme organı, mevcut anayasada hem yargı üzerinde, hem yasama organı üzerinde baskı kuruyor." diyen Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: "Zaman zaman düşünüyorum, şu Cemil Çiçek'in haline bakınca doğrusunu isterseniz insan olarak üzülüyorum. Koskoca TBMM Başkanı ne hale düşürüldü, ne hale geldi. Yetkisi yok. Konuşamıyor. Eleştiremiyor. Acaba Recep Tayyip Erdoğan bana ne der diye. Yani insan biraz yürekli olur, biraz direnir. Parlamento'nun da bir onuru var. Onun için yeni anayasada yasama organı yürütmenin baskısı altında kalmayacak. Daha güçlü bir yasama organı olacak. O zaman halkın seçtiği milletvekilleri bir kişinin baskısı altında kalmayacak. Demokrasi varsa gerçek anlamda bu ülkede demokrasi olacak. Onun için Anayasa Uzlaşma Komisyonu'na oturduk. Nereye giderseniz gidin, 'demokrasin kalitesinde sorun var' deniliyor. Demokrasinin kalitesinde sorun varsa, bizim anayasamızda sorun vardır. Biz diyoruz ki yüzde 10 barajı kalksın, gerçek anlamda halkın oyları, milli irade Parlamento'ya yansısın. Biz o masaya oturduk. Milletvekillerimize söyledik. Sosyal devlet gerçekten işlesin, gerçek anlamda sosyal devlet olsun diye. İşte bunun için masaya oturduk."

Batı ülkelerinde ve Türkiye'de, AK Parti'nin bir dönem, değişimin, dönüşümün ve yeniliğin adresi olarak gösterildiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Şimdi bir gerçek ortaya çıktı. Yeniliğin adresi CHP. Değişimin ve özgürlüğün adresi CHP. Statükonun da adresi Adalet ve Kalkınma Partisi. Değişime direnen parti Adalet ve Kalkınma Partisi. 12 Eylül hukukundan medet uman parti Adalet ve Kalkınma Partisi. Gelin özgürlük mü istiyorsunuz. O zaman gelin Kenan Evren ve arkadaşlarının yaptığı bütün yasaları gözden geçirelim. Yeniden yapalım onları. Geliyorlar mı? Hayır. Çünkü darbe hukukundan besleniyorlar.