CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, emniyetteki "paralel yapı" iddialarına ilişkin operasyonları değerlendirirken, "Her seçim öncesi ne hikmetse bu operasyonlar yapılıyor. İmzalanan kararnamelerin altında onun imzası var. O zaman paralel devlete yardım ve yataklık yapan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisi. Yardım ve yataklık suçsa o suçun hesabını vermek zorundadır" dedi.
Kılıçdaroğlu, İstanbul'a gelişinde Atatürk Havalimanı'nda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, emniyette "paralel yapı" iddialarına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamındaki yeni gözaltıları nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine Kılıçdaroğlu, "her seçim öncesi ne hikmetse bu operasyonların yapıldığını" söyledi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Türkiye bir hukuk devleti midir, değil midir? Onu bilmiyoruz. Ama bildiğimiz bir gerçek var. Cumhurbaşkanı adayı olan zat yani Recep Tayyip Erdoğan, dönüp şunu söylemişti; 'Siz ne istediniz de biz vermedik?' Ben de kendisine şu soruyu sormuştum; 'Sizden neleri istediler ve siz neleri verdiniz?' Bugüne kadar cevap alamadım. Açıkça yine söylüyorum. Bugüne kadar senden neleri istediler ve sen neleri verdin? Eğer ortada bir paralel devlet varsa o zaman bu atamaları kim yaptı? 12 yıldır bu ülkeyi kim yönetiyordu? Acaba Erdoğan başbakan olduğunu mu sanıyordu yoksa gerçekten başbakan mıydı? İmzalanan kararnamelerin altında onun imzası var. O zaman paralel devlete yardım ve yataklık yapan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisi. Yardım ve yataklık suçsa o suçun hesabını vermek zorundadır. Ama benim bildiğim kadarıyla paralel devletle mücadele değil, kendisi de dahil ailesinin 17 Aralık ve 25 Aralık Türkiye'nin en büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonundan intikam alma süreci. Bunu hepimiz biliyoruz. Bütün vatandaşlarımın da bunu öğrenmesini istiyorum. Erdoğan, hesap vermek istiyorsa ve bir paralel devlet varsa önce kendisi yargının önüne çıkmalı. 'Evet ben başbakanlık yapıyordum ama başbakanlık yaptığımdan benim haberim yoktu. Bir sürü kararname geliyordu, ben de bunları imzalıyordum. Böyle bir yapı oluşmuş yeni fark ettim' diye itirafta bulunması lazım. Onu bekliyoruz. Eğer böyle bir tablo varsa."
CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin'in dün yaptığı basın toplantısıyla açıkladığı ses kayıtları konusunda yorumu sorulan Kılıçdaroğlu, "ses kayıtlarında Bilal Erdoğan olduğu iddia edilen kişinin bizzat Bilal Erdoğan olduğunu" ifade ederek, Bilal Erdoğan'ın Milli Eğitim Bakanlığı bürokratlarını topladığını ve onlara milli eğitim politikasını anlattığını söyledi.
Kılıçdaroğlu, soruyu yanıtlarken, şu ifadeleri kullandı:
"Devletin geldiği duruma bakın Allah aşkına. Senin Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki görevin nedir? Bir vakfın yönetiminden, vakıf rüşvetin merkezi, devletten ihale alanlar, rüşveti götürüp TÜRGEV'e ödüyorlar. O da bundan faydalanıyor, bu parayı kullanıyor, milli eğitim politikasını belirliyor. Milli Eğitim Bakanı'nın oturduğu koltuk, aslında Milli Eğitim Bakanı'na değil, Bilal Erdoğan'a ait, politikayı çizen de Bilal Erdoğan. Bu tabloyu vatandaşlarımız görsün diye genel sekreterimiz açıkladı. Neden vatandaşlarımız görsün? Sanıyorlar ki hükümetin bir milli eğitim politikası var. Hayır, hükümetin değil. Bir görünen politikası var, bir de görünmeyen politikası var. O görünmeyen yüzünü dün kamuoyuna açıkladık. Gerçek budur. Hiçbir eğitim bilgisi olmayan bir kişi, gırtlağına kadar yolsuzluğa bulaşmış bir kişi, ahlaki değerleri sıfır olan bir kişi, bu ülkenin milli eğitim politikasını belirliyor. Düşünün, milli eğitim politikası yani ulusal, milli politika. Maalesef adı yolsuzluğa bulaşmış, hırsızlıkla anılan bir kişi belirliyor. Bizim için acı olan, üzüntü veren nokta bu."
Bir gazetecinin "Fethullah Gülen'in, dün paralel devlet adına yaptığı bir açıklama oldu. Bunu dinleyebilme imkanınız oldu mu? Nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Kılıçdaroğlu, şu karşılığı verdi:
"Hayır, dinlemedim, bilmiyorum nasıl bir açıklama yaptığını. Ama ben Türkiye'de yaşıyorum, buradaki olayları görüyorum. Eğer bir paralel devlet varsa bunun bir numaralı sorumlusu, bu ülkeyi yöneten kişidir. Herhalde biz ülkeyi yönetmiyoruz. 12 yıldır paralel devletin siz nasıl farkına varmazsınız? Defalarca ama defalarca uyarıldı, yargı konusunda, diğer konularda. Her defasında Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik'in ifadesiyle söyleyeyim 'Paralel devlet söylemine kargalar bile güler'. Ben söylemiyorum, iktidarın sözcüsü söylüyor bunu. Şimdi yeni uyanmış, diyor ki 'Paralel devlet var'. Ne zamandan sonra? 17 Aralık ve 25 Aralık rüşvet operasyonundan sonra. Sen aldığın rüşvetin hesabını vereceksin Recep Tayyip Erdoğan. Kaçamazsın bu ülkeden. Nereye gidersen git, bunun hesabını soracağız. Tüyü bitmemiş yetimin hesabını sormak, benim boynumun borcudur. O sanıyor ki 'Belirli seçimlere gireceğim, belirli yerlere geleceğim, gelmek için çaba harcayacağım, ben bunları unutturacağım'. Her kuruşun hesabını sormak, benim boynumun borcudur. Nereye gidersen git, kaçamazsın."
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Başbakan Erdoğan, kampanyası için vatandaşlardan destek istedi. Siz de Ekmeleddin Bey için benzer istekte bulunacak mısınız?" sorusunu şöyle cevapladı:
"Erdoğan bu desteği niye istiyor acaba? Dünya kadar parası var. Sıfırlayamadığı dolarları, avroları, Türk liraları var. Milletin anasını belleyen iş adamları var. Onlarla beraber yola çıkmadı mı? Çıktı. Yazmış oraya 'Milletin adayı'. Bir şeyi atlamışlar. Herhalde afişe sığmadığı için. 'Milletin anasını belleyenlerin adayı' demek lazım Recep Tayyip Erdoğan için. Doğru mudur? Doğrudur. Gerçek midir? Gerçektir. Milletle ne ilgisi var bunun. Haram lokma yiyeceksin, rüşvet alacaksın, adın bütün dünyada hırsıza çıkacak ve diyeceksin ki 'Ben milletin adayıyım'. Kimse kusura bakmasın, bu millet hırsız değil. Hırsız olanlar başkaları. Kendileri baksın aynaya, hırsızı görecektir orada." (AA)