HABER

Kılıçdaroğlu: Erdoğan'ın seçileceğine ihtimal vermiyorum

CHP Genel Başkanı, NTV'de yayınlanan bir televizyon programına katılarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Kılıçdaroğlu: Erdoğan'ın seçileceğine ihtimal vermiyorum

ANKARA(ANKA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde kendilerinin Çankaya Köşkü'ne yaklaşımının ne olacağının sorulması üzerine, "Ben Erdoğan'ın seçileceğine ihtimal vermiyorum o nedenle noktayı koyuyorum. Neden biliyor musunuz? Bu ülke kavgadan çok çekti. Bu ülkenin huzura ihtiyacı var. Sandığa giden her vatandaşın, büyük bir kesimin huzurdan yana, barıştan yana, birlikten yana, dirlikten yana oy kullanacağına inanıyorum. Onun için dedim Erdoğan'ın seçilme şansı zor" diye konuştu.

CHP Genel Başkanı, NTV'de yayınlanan bir televizyon programına katılarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Amerikan Yahudi Kongresi'nin Başbakan Erdoğan'a verdiği madalyayı geri istemesini değerlendirdi. Gazze'de yaşanandram nedeniyle kendisinin Erdoğan'a bir çağrıda bulunduğunuve "Bu madalyayı geri iade et" dediğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Eğer iade etseydi kendi idaresiyle iade etmiş olacaktı. Ama şimdi onlar karar aldılar nasıl madalya verilmesine karar aldılarsa başka bir karar alarak "bize geri iade edin' diyorlar. Ben merak ediyorum Erdoğan, hangi yüzle götürüp verecek ve nasıl verecek?" dedi.

Dış politikanın iç politikaya malzeme edilemeyecek kadar önemli bir alan olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Bugün yalnızlaşan bir Türkiye var. Yarın madalyayı iade edip etmeyeceğini ben de merak ediyorum. Ve nasıl iade edecek onu da merak ediyorum. Kendi özgür iradesiyle iade edebilseydi, inisiyatif kendisinde olacaktı. Ama şimdi inisiyatif kendisinde yok ve diyorlar ki "size verdiğimiz madalyayı geri iade et.' Bu da tıpış tıpış götürecek ve iade edecek" değerlendirmesinde bulundu.

"AMA BU ADAM YALAN SÖYLÜYOR"

Kendi öngördükleri dış politikanın yürürlükte olması halinde bugün Suriye, Mısır ve Irak ile Filistin'de bu tablonun yaşanmayacağını belirten Kılıçdaroğlu, Kürecik'teki radar üssünün kapatılması yönündeki taleplerini yineledi. Radar üssünün NATO'ya ait olmadığının bizzat NATO tarafından açıklandığını kaydeden Kılıçdaroğlu, "NATO niye yalan söylesin, gerekçesi de yok. Ama bu adam yalan söylüyor. Kimse kusura bakmasın. İndir kardeşim orayı. "Efendim buradan İsrail'e bilgi gitmiyor.' O da yalan. 2012'de İsrail ile Amerika arasında ortak tatbikat yapıldı amacı neydi? Kürecik Radar İstasyonuyla benzeri İsrail'de olan radar istasyonu arasındaki bilgi iletişimi test edildi karşılıklı olarak" değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan'ın çok konuştuğunu belirten Kılıçdaroğlu, konuşmakla dış politikadaki sorunların çözülemeyeceğini anlattı. Dış politikada iş yapmanın önemli olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, "Ama bunu yaparken de kararlı bir tutum sergilemeniz lazım. Yoksa bol bol konuşup hiçbir şey yapmamak, hamaset nutuklarıyla milleti kandırmak bir yere götürmez" dedi.

-"TIPIŞ TIPIŞ" SÖZLERİNE AÇIKLIK GETİRDİ: "SANDIĞA GİTMEYECEK OLANLAR İÇİN SÖYLEDİM"-

Seçim sürecindeki çalışmaları hakkında da bilgi veren Kılıçdaroğlu, "Yoğun bir programımız var. Seçimlere kadar bütün günlerimiz dolu. Program yapılıyor sürekli. Dolayısıyla bir gün evde oturmayacağım. Gezeceğiz. Vatandaşa anlatacağız. Kısır polemiklere girmiyorum. Bunun da altını önemle çizeyim. "Erdoğan şunu söyledi, bu şunu yaptı' bu tartışmalara girmiyorum. Çünkü biz ülkeye cumhurbaşkanı seçiyoruz yoksa partiler arasında bir yarış yok burada" diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin olarak söylediği "tıpış tıpış sandığa gideceksiniz" sözlerinin hatırlatılarak bu sözlerinin etkisinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, "Düşündüğümden fazla yankı buldu. Eleştirenler de oldu, "iyi yaptın' diyenler de oldu. Sonrandan vatandaşların takdiri tabiyi ki. Bunu şunun için söyledim, yeri zamanı geldiği hepimiz konuşuyoruz, eleştiriyoruz. Eyvallah eleştirelim. Ama gereğini de yapalım "'hem sandığa gitmeyeceğim hem konuşacağım.' Bu olmaz. O zaman hiç konuşmayacaksın o nedenle üzerinde durdum. Eğer biz çocuklarımıza karşı, daha güzel bir Türkiye bırakacaksak ve bunu vadettik ve sözümüzde duracaksak. Gerçekten bu ülkede huzur istiyorsak, bu ülkenin cumhurbaşkanlığı seçiminde benim de katkım vardır diyorsak, sandığa gitmeliyiz, oyumuzu kullanmalıyız ve onanda sonra da konuşmalıyız. Ben sandığa gidecek vatandaşların illa gidip te şuna veya buna oy vermelerini değil, benim düşüncem zaten biliniyor. Ben istiyorum ki katılım ne kadar yüksek olursa o kadar sağlıklı bir sonuç çıkmış olur ortaya" ifadelerini kullandı.

-"GÜL KENDİSİNİ ERDOĞAN'IN TAVRINA MAHKUM ETTİ"-

Cumhurbaşkanı Gül'ün görev süresindeki çalışmaları ve duruşu hakkında da değerlendirmelerde bulunana Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı:

"Ben sadece Sayın Gül'ü hükümetten gelen her tasarıyı bir kaç istisna hariç, aynen onaylayıp ki Anayasaya aykırılığı çok açık olan tasarıları onaylayıp Resmi Gazete'de yayımlamasını doğru bulmadım. En azından onaylasa bile kendisi Anayasa Mahkemesi'ne başvurup dava açmalıydı. Veya bir kez daha görüşülmek üzere gerekçelerini yazarak, parlamentoya göndermesi gerekirdi. Bunu yapabilseydi toplumun tüm kesimleriyle daha sağlıklı bir diyalogyolu açılmış olurdu. Sayın Gül buna pek itibar etmedi.

Bir da Sayın Gül'ün şöyle bir özelliği çıktı ortaya, Sayın Gül büyük ölçüde Cumhurbaşkanlığı sonrasındaki siyasi hayatını şekillendirmede Erdoğan'ın tavrına kendisini mahkum etti. Geleceği ona bağladı. Cumhurbaşkanlığından sonra benim siyasette yolumu veya siyasette önümü Erdoğan açacaktır diye bir beklenti içine girdi. Bu beklenti onun sağlıklı bir cumhurbaşkanı görevini yapmasını engelledi. Kendisini bir bağlamda Erdoğan'a bağımlı kıldı. Yani bana "biat edeceksin, etmezsen ben senin yolunu keserim' gibi dolaylı da olsa bu izlenimi önümüzde bıraktı. Bu doğru değildi. Cumhurbaşkanlığı makamı yüce bir makam. Cumhurbaşkanlığından sonra insanlar geçip bir köşede oturmalılar. Ha siyasetse olabilir. Ama o makamın gereğini yerine getireceksiniz. Kendinizi Başbakan'a bağımlı kılmayacaksınız. Kendinizi içinden çıktığınız siyasi partinin bir unsuru haline getirmeyeceksiniz. Çünkü orası tarafsızlığı öngörülen bir makamdır. O tarafsızlığı da koruyacaktınız. Ben Gül'ün bu tarafsızlığı koruduğu kanısında değilim."

Gül'ün bundan sonraki süreçte siyasetteki yeri hakkındaki değerlendirmeleri görev süresinin bitiminde yapmasının daha şık olacağını kaydeden Kılıçdaroğlu, "Sayın Gül her şeye karşın, Cumhurbaşkanlığını belli bir çıtanın altına düşmeden götürdü" dedi.

-"İHSANOĞLU'YLA PARTİ İÇİNDE HİÇBİR SORUNUMUZ YOK"-

Kendisinin İhsanoğlu'nun ismini açıklamasının ardından CHP camiasından büyük bir tepkinin geleceğini bildiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Fakat ben şundan emindim sonra bir cümle kurdum "tanıdıkça seveceksiniz' dedim. Çünkü bu bir bilge insan. cumhurbaşkanlığı makamına ben siyasi parti gözüyle bakmadım. Siyasetçi gözüyle de bakmadım. Oraya oturacak kişinin toplumun her kesimini kucaklaması ve bütün siyasi partilere eşit mesafede olması gerekiyordu. Biz kurumları bazen çok yıpratıyoruz. Oraya oturacak kişinin o kurumun saygınlığını yeniden inşa etmesi gerekiyor, koruması gerekiyor. Ve baştan tepkiler geldi. Gerçekten ciddi tepkiler geldi. Köşe yazarlarımızın büyük bir kısmı itiraz etti. Adalet ve Kalkınma Partisinde büyük bir şaşkınlık oldu. Erdoğan 3 hafta ne diyeceğini bilemedi. Ekmeleddin Bey'i tanıyorlardı neyini eleştireceklerdi?" dedi.

Kılıçdaroğlu, İhsanoğlu'nun katıldığı her televizyon programının ardından daha iyi tanındığını ve sempatinin artığını kaydederken, "Dolayısıyla bizim partimiz açısından söylüyorum, hiçbir sorunumuz yok. Çünkü gerçekten de Anadolu'da biz söz vardır, "oturmasını kalkmasını biliyor' diye. Kanaat önderi olan, toplumun zaman zaman gelip de fikir sahibi aldığı kişi dünyası da öyle, yaradılışı da öyle. Dünyaya bakışı da öyle dolayısıyla hiçbir sorunumuz yok" diye konuştu.

-"BU OPERASYON 17-25 ARALIK'IN İNTİKAMI İÇİN YAPILAN BİR OPERASYON"-

Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde kendilerinin Çankaya Köşkü'ne yaklaşımının ne olacağının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, "Ben Erdoğan'ın seçileceğine ihtimal vermiyorum o nedenle noktayı koyuyorum. Neden biliyor musunuz? Bu ülke kavgadan çok çekti. Bu ülkenin huzura ihtiyacı var. Sandığa giden her vatandaşın, büyük bir kesimin huzurdan yana, barıştan yana, birlikten yana, dirlikten yana oy kullanacağına inanıyorum. Onun için dedim Erdoğan'ın seçilme şansı zor" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin son iki gün hariç çok geçmediğini belirten Kılıçdaroğlu, gündelik siyasetin de böyle geçmesini istediğini anlattı.

Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın İhsanoğlu'na çok ağır hakaretler ettiğini belirtti.

Polis amirlerine düzenlenen operasyonlarla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, "Gözaltına alınan polislerin tamamı 17 Aralık soruşturmasında savcının verdiği talimatla yapan kişiler. Demek ki bunların casuslukla filan ilgileri gözükmüyor şuan. Kaldı ki casusluk soruşturması yapıyorsak neden 17 Aralık soruşturmasından önce yapmadın?" diye konuştu.

Kin üzerinden siyaset aranıp bulunmayacağını kaydeden Kılıçdaroğlu, "Bu operasyon 17 Aralık-25 Aralık operasyonunun intikamıdır. "neden bana haber vermediniz? Neden benim çocuğumun yolsuzluklarımı ortaya çıkardınız? Neden 4 bakanla ilgili bu fezlekeleri ortaya çıkardınız?' Bunun intikamıdır. Başka hiçbir şey değil" değerlendirmesinde bulundu.

Başbakan Erdoğan'ın operasyonla ilgili olarak söylediği, "Başkaalanlara da sıçrayacak" sözlerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Şimdi bu davanın da savcısı. Nereden biliyorsun başka alanlara da sıçrayacağını? Hani soruşturma gizliydi?" dedi. (ANKA)

En Çok Aranan Haberler