Kılıçdaroğlu: Hırsızların altına yattılar mı, yatmadılar mı?
12.04.2016 14:06
İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor
CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle:
Hangi alanda ahlaki kural yok? Sadece siyasette. Siyasette ahlaki kurallar yok. O nedenle her seferinde siyasi ahlak yasası çıkmalı diyorum. Bu olursa Türkiye kurtulur.
'HIRSIZLARIN ALTINA YATTILAR MI, YATMADILAR MI?'
Sabah akşam din üzerinden siyaset yapıyorlar. Kendi hırsızlarını korudular mı korumadılar mı? Hırsızların altına yattılar mı, yatmadılar mı? Biliyorum yine kıyameti koparacaklar. Kim hırsızın önüne yatarsa karşısında beni bulur.
'Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim' diyor sevgili peygamberimiz. Ahlaka bu kadar önem veriyoruz. Adamına göre muamale değil, eşit muamele istiyoruz.
Müslüman olan yalan söylemez, küfür etmez. Kul hakkı yemez. İsraf yapmaz. Kibirden sakınır. Sözünde durur.
Bütün vatandaşlarıma sesleniyorum. Camide içki içildi dediler. Yalan söylediler. Caminin imamı 'Burada içki içilmedi' dedi. Doğruyu söyleyen imamı sürdüler. Kendileri yalanın arkasında durdular.
Kabataş'ın görüntülerini göstereceklerini söylemişlerdi. Müslüman yalan söyler mi?
Küfür etmez... Terbiyesiz, cibiliyetsiz, ahlaksız, sapık diyen bunlar. Hatta bir gazeteci kadına 'edepsiz' diyen bunlar. Bunu söyleyen bir ülkenin başbakanı ise topluma örnek olamaz.
Kul hakkı yemek en büyük günahtır. 'Kul hakkı ile karşıma gelmeyeceksin' diyor. Aile boyu yolsuzluk yapmadılar mı? Vatandaşın beş kuruşuna tenezzül etmediler mi bunlar?
'MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN VE BÜLENT ECEVİT'İN ÇIRAĞIYIM'
Çırak diyorlar... Buradan söyleyeyim, ben Mustafa Kemal Atatürk'ün ve Bülent Ecevit'in çırağıyım. Ama o zata da söyleyeyim, sen de hırsızların ustasısın. Hırsızlık konusunda kimse eline su dökemez. Aile boyu hırsızlık yaptın.
Müslüman israftan kaçınır. Oturduğu saray haram saraydır. Çoluk çocuk ekmez bulamazken sen kalkıyorsun, dünyanın parasını veriyorsun. Kaça mal ettiğini de açıklamıyorsun.
Müslüman adam sözünde durur. Namusu ve şerefi üzerine yemin etmişse kesinlikle durur. Bu zat namusu ve şerefi üzerine yemin etti. Niye sözünde durmuyorsun?
Bu hırsızların ve tecavüzcülerin din maskelerini indireceğim.
Sayın Davutoğlu, 'Edep yahu' demiş. Edep nedir biliyor musunuz? Yasalarla verilen görev yerine getiriliyorsa edep de vardır, ahlak da vardır. Edebin özü insanı kamildedir. Şimdi kalkıyor, 'Nereden çıktı bu gökdelenler' diyor. Yahu arkadaşlar bu adam gerçekten başbakan mı? 20 küsür yıldır siz yönetiyorsunuz. Sen edepten, ahlaktan söz ediyorsan yapacağın tek şey var. 16:9 gökdelenleri var. Onları mahkeme kararlarına göre traşlarsın, ben de sizi kutlarım.
''KORO HALİNDE ÇOCUKLARI DEĞİL ENSAR VAKFI'NI SAVUNDULAR''
Acıların en büyüğü evlat acısıdır. Neden evladın ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Çocuklar hepimizin. Karaman'a milletvekili arkadaşlarımı gönderdim. Raporlarını yazdılar. Olay medyada yer aldı. Ama öyle şeyler oldu ki aklım almadı. Bütün AKP camiası koro halinde çocukları değil, Ensar Vakfı'nı savunmaya başladılar. Çocukların haklarını kim savunur? Eli öpülesi anneler hiç meraklanmayın, o çocukların haklarını biz savunacağız. O kadar ileri gittiler ki vicdanıma sığdıramadım. Aile Bakanı 'Buna bir kez rastlanması karalama için gerekçe olamaz' diyor. Bu lafa kimse itiraz etmiyor. Mütedeyyin vatandaşlarıma sesleniyorum. Kendi çocuklarını düşünsünler. Ne demek bir kere rastlanmış olması... Kaç kere rastlanması gerekir ki senin vicdanın rahatsız olsun. İtiraz ettim, 'Ensar Vakfı'nın önüne neden yatıyorsunuz' dedim. Çelenkler... Sen o çelenki Ensar Vakfı'na ve oradaki derneğe bırakacaksın.
Bunlar kadını cinsel obje olarak görüyor. Asıl hastalık burada. Ruh hastalığı... Kadın bir insandır. Bakan da bakandır. Aldılar olayı başka bir mecraya soktular. Ne söylerlerse söylesinler. Kimin önüne yatarlarsa yatsınlar sonuna kadar takip edeceğim.
