Türkiye, 14 Mayıs'ta sandık başına gitti. Cumhurbaşkanlığı için yarışan Cumhur İttifakı adayı Recep Tayyip Erdoğan, Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ve ATA İttifakı adayı Sinan Oğan, yüzde 50 artı 1 oyu alamadı ve seçimler ikinci tura kaldı. Anketlerde önde gösterilen Kılıçdaroğlu, ikinci tur için çalışmalara başlarken dün kampanyanın başındaki CHP Bilgi ve İletişim Teknolojilerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel'i görevinden aldı.
Bu gelişme sonrasında kulislerde ikinci turda kampanyanın başına CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun geçeceği konuşuluyor.
Öte yandan Gazeteci Özlem Gürses ise seçim gecesi CHP Genel Merkezi'nde yaşananların perde arkasını anlattı. Gürses açıklamasında şunları kaydetti:
"Öyle bir karmaşa oluştu ki, öyle farklı veriler akmaya başladı ki... Hangisinin doğru ve güvenilir olduğu bilinemedi. Anka'dan bir veri geliyor, muhabir ağı var. Hepsi birbirinden farklı olmaya başlayınca onlar da güvenilir verinin ne olduğuyla ilgili kafa karışıklığı yaşadı. O nedenle gece boyunca hazırlanmış olan muazzam bir basın operasyonu ve iletişim stratejisi kurmuşlardı. 2 gece önce yapılan toplantıda 'Bütün gece boyunca seçmenimizi bilgilendireceğiz' demişlerdi. Çünkü AA'nın veri manipülasyonunu biliyorlardı, psikolojik mobbingi biliyorlardı. Bir sahne kurulmuştu, bazen Kemal Bey, bazen Akşener, bazen İmamoğlu ve Yavaş yarım saatte bir, saatte bir veri paylaşacaklardı. Manipülasyonun önünü almak üzere bir iletişim stratejisi kurgulanmıştı. Eldeki veriler karmaşık bir sisteme dönünce, güvenilir bir veri olmayınca iletişim stratejisi çöktü.
Farkındaysanız İmamoğlu ve Yavaş ilk çıktığında şaşkındı gergindi. Kılıçdaroğlu da öfkeliydi, kızgındı, hayal kırıklığına uğramıştı. İstersen Erdoğan'ı yüzde 100'den başlat. 49.5 kaç saat sürerse sürsün ortaya çıkıyor. Temel mesela sandıklardaki psikolojiyi ve seçmenin psikolojisini tutmak üzerineydi. O yüzden Kılıçdaroğlu'nun hayal kırıklığı ve öfkesi seçim sonuçlarından daha fazla. Gecenin kurgusunun akamete uğramasıyla ilgili bir öfkeydi."