CHP lideri Kılıçdaroğlu, TTB ziyareti sonrası basın açıklaması yaptı. CHP lideri, "Pandemi sürecinde toplumun her kesimi ciddi bir endişe içinde. Bu endişeyi giderecek olan aktörler siyasetçiler, polisler değil sağlık çalışanlarıdır, olay bir sağlık sorunudur. Bütün sağlık çalışanlarına şükran borçluyuz. Her bir sağlık çalışanları evine gitmiyor, sağlık çalışanlarının risk oranı yüzde 85. Ne olduysa birden sağlık çalışanları suçlu oldu? Çünkü sağlık çalışanları doğruları söylüyorlar. Bütün sağlık çalışanları 'yoğun bakımlarda, hastanelerde yer kalmadı' önlem alın dediler. Bunu kim diyecek? 97 sağlık çalışanı hayatını kaybetti, 41'i hekim. Bunlar iktidarı uyarmayacak da kimler uyaracak?" ifadelerini kullandı.
"Daha önce de ifade etmiştim. İktidarın baştan bir strateji belirlemesi lazımdı" diye sözlerini sürdüren CHP lideri, şunları söyledi:
"Yaptılar başlangıçta. Bu kararlar önemli ve gerekliydi. Ama bu kararın doğuracağı işsizlik ve yoksulluk vardı. Dükkanını kapatan kirasını nasıl ödeyecek? Nasıl diğer devletler 3-4 ay kirasını ödediyse sen de ödeyeceksin. Bu önlemlerin de alınması gerekiyordu. Bazı kararları biz de destekledik. Ama bugün geldiğimiz nokta insan hayatı değil ekonomi önemlidir deyip fırtınanın başlangıcı için düğmeye bastılar."
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'yı eleştiren CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Bir devlet yalan söyler mi? Devletler yalan söylemezler. Politikacı, memur eyvallah ama kurumsal olarak devletin verileri doğru açıklaması gerekirdi. Verileri bir siyasetçi değil kurum açıklaması gerekirdi. Sağlık Bakanı başlarda güven verdi ama sonra Sayın 'Cumhurbaşkanımızın talimatıyla' diye başlayınca güveni yitirdi. Konuşacaksa bilim kurulundan yetkililer konuşacak. Doğru veriler verilmiyor. Vatandaşın yüzde 59’u bilgilerin doğru olmadığını söyleyecektir. Vatandaş tabloyu görüyor. Sağlık çalışanları günün 24 saati çalışıyorlar. Hangi politikacı günün 24 saati çalışıyor? Öyle bir noktaya geldik ki hasta kurtarmak için çabalayan, evine gidemeyen bir hekime sonunda geldik baktık ki bu hekimler suçlu Türk Tabipleri Birliği’nin kapatılması lazım dediler. Neden bu tablo Türkiye’nin önüne kondu bunun sorgulanması lazım. Uçak biletlerinden KDV’yi 18’den 1’e indirdik. Pandemi neresinde bunun? Sonra seyahati yasakladılar. Hangi önlemlerin alınması gerektiği uzmanlara sorulur" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kahveler açık ama kahve oynamak yasak. Neden kahveye gitsin vatandaş. Şehirlerarası otobüsler için sanatçılar için aynı şey. Ellerinden gelse sanat dünyasını öldürecekler. Sayın Başkan sizin şahsınızda tüm sağlık çalışanlarına bu ülkenin sade bir vatandaşı olarak teşekkür ediyorum. Dün bir fotoğraf vardı. Bir kadın doktor kafasındaki boneyi çıkarıyordu. Ter içinde kalmış. Siz ona teşekkür edeceğinize onu suçluyorsunuz. Sağlık çalışanları 'Kovid-19 meslek hastalığı sayılsın' diyorlar. Tabi ki sayılmalı. Çünkü Kovid-19 ile mücadele ediyorlar. Bu taleplerin karşılanması lazım. Biz bir şekilde talepleri dinlemeliyiz."
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "Türk Tabipleri Birliği kapatılsın" sözlerine tepki gösteren CHP lideri, "Kovid-19 ile mücadele edenler terörist oluyor değil mi? Böyle saçma bir şey olmaz" dedi.
Ankara'nın Keçiören ilçesinde sağlık çalışanlarına yönelik saldırıyı kınayan Kılıçdaroğlu, "Gerçekler dillendirilmeli ve söylenmeli ki siyaset kurumu buna bir önlem alsın. Siyaset kurumuna yaşadıkları tabloyu sunuyorlar. Madem tek adam yönetimi var. Hekimleri, hemşireleri dinlemeli sorunlarını bilmesi lazımdı. Asıl suçlu onları dinlemeyenlerdir. Başkan ve arkadaşlar ifade ettiler sağlıkta şiddet yeni bir olay değil. Şanlıurfa’da bir arkadaş hayatını kaybetmişti. Buradan vatandaşlara seslenmek istiyorum. Hepimiz bir şekilde doktora gider tedavi oluruz. Sağlıkçılara şiddet kabul edebileceğimiz bir şey değil" diye konuştu.