İzmir'de konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, birbirinden önemli mesajlar verdi. Ekonomideki gelişmelere değinen Kılıçdaroğlu, Adalet Yürüyüşü'nün henüz bitmediğini belirterek, vatandaşı birlikte mücadeleye çağırdı. Kılıçdaroğlu ayrıca, uyuşturucu baronlarının dışarıda gezdiğini ifade ederek, "Burunlarından getirmezsem siyaseti bırakacağım" dedi. İşte Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar...
'Üye Katılım Töreni'nde önemli mesajlar veren Kılıçdaroğlu, "CHP'ye katılmak yeni sorumluluklar üstlenmek demektir. Artık CHP üyesi sıradan bir kişi değildir. CHP'li partisini, halkı bilecek. Her sorunun nasıl çözüleceğini büyük bir sabır, dikkat ve bilgiyle karşısına aktaracak. CHP'li olmak sıradan bir olay değildir. CHP'li olmak Mustafa Kemal ve arkadaşlarının verdiği Kurtuluş Savaşı'nın, bağımsızlığın arkasında durmak demektir" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 3 günlük İzmir programının son gününde ilk olarak Alsancak Tarihi Havagazı Fabrikası'nda muhtarlarla buluştu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in ev sahipliğinde düzenlenen kahvaltıya Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, CHP İl Başkanı Deniz Yücel, CHP milletvekilleri Ednan Arslan, Tuncay Özkan, İZBETON Genel Müdürü Heval Savaş Kaya, Acil Çözüm Ekibi yöneticileri, Bayraklı, Bornova, Buca, Karabağlar, Konak, Çiğli ve Menemen ilçelerinden gelen Acil Çözüm Projesi'nin uygulandığı 33 mahallenin muhtarı katıldı.
Toplantıda muhtarların yaşadığı sorunları dinleyen Kılıçdaroğlu, yeni bir siyaset anlayışını Türkiye'ye getirmeye çalıştıklarını söyledi. Seçimlerden önce belediye başkanlarına 7 maddelik bildiri okuduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Bu 7 maddeyi duvarınıza asın, ayda bir bakın', dedik. 'Bu 7 maddede hizmeti önce arka mahallelere götürün' dedik. 'Hiç kimse kendini orada sahipsiz hissetmeyecek' dedik. 'Çocukların mutlu olmasını sağlayın' dedik. 'Fakir mahallelere kreşler açın' dedik. 'Çok farklı inançlarda insanlar var. Bütün ibadethanelerini tertemiz yapacaksınız' dedik. Bu hizmetler sadece İzmir'de değil bizim belediyelerimizin olduğu her yerde hakim. Belediye başkanlarımız kentlerinin tamamında kendine oy versin vermesin bütün vatandaşlara hizmet eden bir anlayışla çalışıyor. Elbette karşılarına engeller çıkartıyorlar. Ama sonuçta şunu diyoruz: Sakın ola şikayet etmeyin. Engeli aşın ve hizmete devam edin. Başkanlarımız harcadığı her kuruş paranın hesabını veriyor. Biz belediye başkanlarımızla yeni bir siyaset anlayışını Türkiye'de oturtmaya çalışıyoruz" dedi.
Kılıçdaroğlu, muhtarlık kurumunun güçlendirilmesi gerektiğini ifade ederek şöyle konuştu: "Mahallelerin sorunlarını en iyi mahalle muhtarı bilir. Muhtarlık kurumunun güçlendirilmesi lazım. Mahalle muhtarlarının bütçesi olması gerektiğini söyledik. Bir 'Muhtarlık Temel Kanunu hazırlayalım' dedik. Kanun teklifi, TBMM'ye gitti ama AKP ve MHP kanun tasarısı muhalefetten geldiği için reddetti. Gerekirse 'siz verin' dedik; kabul etmediler. Acil Çözüm Ekibi'nin özelliği doğrudan doğruya sorunla muhatap olup, sorunun çözümü için başkanın talimatıyla çalışan bir ekip olması. Muhtarlar dert anlatırsa biz görevimizi yapmamışız, eksiğiz demektir. Bu bütün sorunlar çözüldü anlamına da gelmez. Ama ne var ki büyükşehir belediye başkanını aşan sorunlar olabilir. Belediye başkanları da denetleniyor. Sayıştay denetçisi, İçişleri Bakanlığı müfettişi, valiler, savcılar, önüne gelen denetliyor. Hele bir de CHP'li olunca 'acaba bir yerden bir şey bulup da bunları hapse atabilir miyiz? Görevden alabilir miyiz?' diye bir de özel çaba var. Bu yüzden belediye başkanlarımız dikkatli oluyor."
Toplantının ardından Kılıçdaroğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 5 bin 248 işçisini ilgilendiren Toplu İş Sözleşmesi İmza Töreni'ne katıldı. Kültürpark Celal Atik Spor Salonu'nda gerçekleştirilen törende İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Belediye İş Türkiye Belediyeler ve Genel Hizmetler Sendikası arasında İzmir Büyükşehir Belediyesi kadrolu işçi, İZULAŞ, İZBETON, İZDOĞA ve İZSU'daki 5 bin 248 personeli ilgilendiren toplu iş sözleşmesi imzalandı. Toplu İş Sözleşmesi kapsamında, günlük ücretlerde yüzde 35 oranında artış sağlandı. Törende Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, milletvekilleri, sendika başkanları da yer aldı.
Törende konuşma yapan Kılıçdaroğlu, işçilerin tezahüratlarının ardından, "Beni sessizce dinlemenizi isterim. Enerjinize, alın terinize saygı duyuyorum ama asıl enerjinizi harcamanız gereken yer; sandık önünüze geldiğinde. Bakınız yüz binin üzerinde taşeron işçisi vardı. Hiçbirinin doğru dürüst sosyal güvenliği yoktu. Hiçbirinin bir gelecek güvencesi yoktu. Erzurum'dan başlayarak örgütledik. Sokak sokak mücadelesini verdik ve yüz binlerce kişiye kadro vermek zorunda kaldılar. Şu anda on binlerce taşeron işçisi var. Onların da hakkını, hukukunu savunmak zorundayız. Sizler örgütlü olduğunuz sürece güçlü olursunuz. Bölünürseniz hakkınızı savunamazsınız. Şu anda Türkiye'de izlenen ekonomi politikasıyla 85 milyon insan bir avuç saray beslemesine çalışıyor. 'Acaba yeni doğan çocuk da vergi ödüyor mu?' diyebilirsiniz. O da emzik aldığınızda, süt aldığınızda ödüyor. Her biriniz vergi ödüyorsunuz. Açlık sınırının altında yüz binler gelir elde ediyor. TÜİK'in önüne sadece işçinin hakkını değil memurun, emeklinin, dul ve yetimin hakkını savunmak için gittim" dedi.
Kılıçdaroğlu daha sonra kürsüde, "Bunlarda vicdan, ahlak var mı? 150 liraya, 250-500 liraya bir dul nasıl yaşayabilir? Bütün gerçekleri biliyoruz ama sorunu çözeceğiz. Ne yaparlarsa yapsınlar hangi tazminat davalarını açarlarsa açsınlar asla hak aramak için yolumuzdan dönmeyeceğiz. Sizden sadece isteğim sandığa giderken elinizi vicdanınıza koyup oy kullanmanız. Sizin gibi milyonlar, yüz binler var. Düşündüğünüzden daha büyük bir işsizler ordusu var. Evde baba ve oğul yüz yüze bakamıyor. Baba işsiz, oğul işsiz. Böyle bir tabloyu hak etmiyoruz. Değişime, dönüşüme, düşünmeye ihtiyacımız var. Bizden daha zor durumda olan aileleri düşünerek oyumuzu kullanmak zorundayız. Sözleşmeniz hayırlı uğurlu olsun. Darısı milyonlarca işsize, dul ve yetimlere. Onlar da inşallah bir gün huzur içinde yaşayacak, geleceğe umutla bakacak" ifadelerini kullandı.
Törende konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise "Bu sözleşmeler aslında birlikte başarılır çünkü mevzuat bizi işçi, işveren olarak ayırsa da biz bugüne kadar asla size patron olmadık. Tek yürek olarak yol yürüdük ve yürümeye devam edeceğiz. Birleşe birleşe mücadele dönemi şimdi yeniden başlıyor. Emek en yüce değerdir. O güzel günleri, geleceği sizlerin elleriyle hep birlikte kuracağız. Sonuna kadar alın terinizin yanında olacağım" dedi.
CHP lideri Kılıçdaroğlu daha sonra Kültürpark Celal Atik Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen Üye Katılım Töreni'nde yer aldı. Kılıçdaroğlu, konuşmasında, "Bürokratlara bir çağrı yaptım, 'Yanlışın altına imza atmayın' diye, 'Kul hakkı yiyenlerden taraf olmayın, adaleti savunun, yasalara uygun davrandığınız sürece sizin yanınızda olacağız, endişelenmeyin' dedim. Bu kapsamda aramızda bulunan 17 imam kardeşime yürekten teşekkür ediyorum. Onlardan sadece bir şey istiyorum; kul hakkı yiyenlerden uzak olsunlar. Biz adaleti, beraberliği, kadın-erkek eşitliğini savunuyoruz. Birlikte olursak güçlü olacağız. Hep birlikte Türkiye'yi aydınlığa çıkaracağız. Karamsarlığa kapılmaya hakkımız yok. Mademki en zor koşullarda bu ülkeye bağımsızlığı getirdik o zaman şimdi beraber mücadele edeceğiz. Bu ülkeye huzuru barışı kardeşliği getirinceye kadar beraber olacağız" açıklamalarında bulundu.
CHP'ye katılmanın yeni sorumluluklar üstlenmek anlamına geldiğini dile getiren Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
"Artık CHP üyesi sıradan bir kişi değildir. Partisini, halkı bilecek. Her sorunun nasıl çözüleceğini büyük bir sabır, dikkat ve bilgiyle karşısına aktaracak. CHP'li olmak sıradan bir olay değildir. CHP'li olmak Mustafa Kemal ve arkadaşlarının verdiği Kurtuluş Savaşı'nın, bağımsızlığın arkasında durmak demektir. CHP'li olmak demek hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye'yi inşa etmek demektir. CHP'li olmak demek İstanbul Sözleşmesi'ni bir hafta içinde yeniden yürürlüğe koymak demek, işsizlikle mücadele etmek, herkesin inancına, yaşam tarzına saygılı olmak, bilmediğimiz bir köyde bir insan bir dram yaşıyorsa o yaşanan dramı içselleştirmek, 85 milyon insanın güler yüzlü olmasını savunmak demektir."
Kainatın adalet üzerine inşa edildiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Hayatın herhangi bir evresinde ister bakkalda ister fabrikada ister tarlada çalışın bu ülkenin insanları huzuru hak ediyor. Yoksulluğu hak etmiyor. Hakça bölüşmeyi, beraber ve birlikte olmayı hak ediyor. Biri yer biri bakarsa kıyametin ondan kopacağını atalarımız bize söyledi. CHP'li olmak demek gelir dağılımında eşitlik demektir. CHP'li olmak demek adaletten yana tavır takınmak demektir. Kainat adalet üzerine inşa edilmiştir. Adaletsizliğe karşı duracağız. Sınava girip derece alan, sözlü sınavda elenen bütün o gençlerin hakkını hukukunu sonuna kadar savunacağız. Biz siyaseti halk için yapıyoruz, bir avuç yandaş için değil. Bütün haksızlıklara karşı mücadele edeceğiz. Üniversiteyi bitirmiş, doktora yapmış hala iş arıyor. Birileri 5-6 yerden maaş alırken birleri iş bulamıyorsa oturup düşünmeniz lazım" dedi.
Partiye yeni katılan vatandaşlara seslenen Kılıçdaroğlu, "Yeni katılan arkadaşlar artık bilmeliler ki CHP'li olmak sıradan bir olay değildir, sorumluluk üstlenmek demektir. CHP'li olmak kolay bir iş değildir, zor bir iştir. CHP'li olmak demek Yozgat'ın kokulu mercimeği varken, dışarıdan ithal etmemek demektir. Kendi çiftçisini desteklemek, üretmesi için her türlü çabayı göstermek demektir. Beşli çetelere devleti teslim etmemek demektir. Ülkemizde milyonlarca kişi işsizken, anneler babalar dertlenirken, eğer siz milyonlarca göçmene kapılarınızı açıyorsanız, Türkiye'nin sınırlarını yolgeçen hanına döndürüyorsanız buna karşı durmak hepimizin görevidir. Sınır namustur, nasıl oluyor da yolgeçen hanına dönüyor? Nasıl oluyor da uyuşturucu baronları istedikleri gibi bu ülkede at koşturuyor? Gazeteciler, yazarlar, 90 yaşında olanlar hapiste, uyuşturucu baronları dışarıda. O uyuşturucu baronlarının burnundan getirmezsem siyaseti bırakacağım. Bu mücadele hak mücadelesidir. Bugün geldiğimiz noktada, 'CHP'ye katılın' dedim. Birileri hakkı, hukuku ihlal ediyor, birileri haramla besleniyor. Helal lokma yemek istiyorsanız bize katılın" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin ikinci yüzyıla adım attığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "İkinci yüzyılda demokrasimizi, Cumhuriyet'imizi taçlandıracağız. Herkesin özgürce gezdiği, karnının doyduğu, kadın ve erkeğin eşit olduğu, kadına şiddetin asla affedilmediği bir Türkiye. Birlikte mücadele edeceğiz. Var mısınız? Mücadelemiz kutlu olsun. Bu mücadele Türkiye'nin itibarının sağlanması mücadelesidir. Bu mücadele devleti yönetenlerin ülke ülke dolaşıp para dilenmemesi demektir. Daha yolun başındayız. Adalet yürüyüşü daha bitmedi. Seller gibi akacağım, seller gibi" dedi.
CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel de "Aramıza katılmaya karar vermeniz İzmir'den Türkiye'ye güçlü bir mesaj verecektir. İzmir'de İl Başkanlığımız ile birlikte tüm ilçe başkanlıklarımızın yürüttüğü saha çalışmalarında partimize katılmak isteyen vatandaşlarımızın inanılmaz bir artış gösterdiğini büyük bir mutlulukla ifade ediyoruz. Tıpkı bugün sizlerin burada oluşturduğu bu eşsiz manzara gibi her gün gerçekleştirilen yeni katılımlar bizleri hem umutlandırıyor hem de inancımızı arttırıyor. Bugün bu salonda CHP rozeti takacak yol arkadaşlarımız, biliniz ki parti binalarımız ve gönül kapılarımız her zaman sizlere açık. Evinize hoşgeldiniz" diye konuştu. Programda CHP'ye yeni katılanlar, kürsüden partiyi seçme nedenlerini anlattı. Ünlü yönetmen ve oyuncu Yılmaz Güney'in kız kardeşi CHP'li Güzide Sayıl da kürsüden iyi dilek ve temennilerini iletti. (DHA)