Partisinin seçim kampanyası sloganından hareketle "Neden mi Alkışlıyoruz Ahmet Bey" diyen Kılıçdaroğlu, tam sayfa ilanla açıklama yaptı.
Kılıçdaroğlu, "Milletçe Alkışlıyoruz" sloganının altında şunları kaydetti:
"Ülkemizdeki kabul edilemez gidişattan, milletçe duyduğumuz ıstırabı ve tahammülsüzlüğü haykırmak için alkışlıyoruz.
Ülkemizdeki insani, ahlaki, siyasi, hukuk, değerlerde meydana gelen ve milletin milletliğini, devletin devletliğini tehdit eder boyutlara ulaşan yozlaşmaya, milletçe 'yeter artık' demek için alkışlıyoruz.
Ülkemizde kol gezen yoksulluk, işsizlik, yolsuzluk, adaletsizlik ve vicdansızlık karşısında eğilmeyeceğimizi milletçe kafalarına sokmak için alkışlıyoruz.
Ülkemizdeki zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan ekonomik adaletsizliğe, daha fazla tahammül etmeyeceğimizi milletçe haykırmak için alkışlıyoruz.
-"ZALİMLİĞİ VE SALDIRGANLIĞI TAHTTAN İNDİRECEĞİMİZİ HAYKIRMAK İÇİN ALKIŞLIYORUZ"-
Ülkemizde hüküm süren kabadayılıktan, zalimlikten, zorbalıktan baskıcılıktan, yasakçılıktan ve ayrımcılıktan milletçe tiksindiğimizi haykırmak için alkışlıyoruz.
Ülkemizde milletin polisle arasını açan, milletin hukukla arasını açan, milletin basınla arasını açan, milletin sporla, sanatla, kültürle, dinle, imanla arasını açan, milletin devletle arasını açan, en acısı milletin milletle arasını açan zihniyeti milletçe reddettiğimizi haykırmak için alkışlıyoruz.
Ülkemizde egemen olan sorumsuzluğu, savurganlığı, çıkarcılığı, zalimliği ve saldırganlığı tahttan indireceğimizi milletçe haykırmak için alkışlıyoruz.
-"BU ALKIŞ HER GÜN, HER SAAT, HER YERDE ÇINLAYACAK"-
Türkiye'yi yaşanmaz bir ülke haline getirenlere 'kalkın oradan millet oturacak' diye haykırmak için alkışlıyoruz.
Bu alkış hakka, hukuka ve ekonomiye, özgürlüğe, barışa ve adalete, laikliğe, demokrasiye ve Cumhuriyete zulmeden malum zihniyeti protesto alkışıdır.
Bu alkış kısa sürede bir çığ gibi büyüyerek bütün ülkeye yayılacak toplumsal bir haykırıştır. Türkiye'yi yaşanmaz bir ülke haline getirenlere meydan okumadır.
Milletçe alkışlıyoruz. Türkiye'yi yaşanmaz bir ülke haline getirenleri, avuçlarımız patlarcasına alkışlıyoruz.
Bu alkış her gün, her saat, her yerde çınlayacak ve milletin 'yeter artık, düşün yakamızdan' diye haykıran sesi olacaktır. Alkışlayacağız ki millet olarak sabrımızın sonuna geldiğimiz anlaşılsın."
-"12 YILDA YARATTIKLARI TABLOYA BAKIN, 6 MİLYON İŞSİZ, 17 MİLYON YOKSUL"-
Kılıçdaroğlu, ilanda AK Parti iktidarının politikalarını eleştirirken, şöyle devam etti:
"Bakın, 12 yılda yarattıkları tabloya bakın; 6 milyon 200 bin işsiz. 17 milyon yoksul. Maaşı bin liranın altında 8 milyon yoksul emekli. Prim borcundan ötürü hastaneye alınmayan, ölüme terkedilen esnaf. Sosyal güvenlikten yoksun yüz binlerce işçi. Açlık sınırına dayanmış bir milyondan fazla insan.
Kızgın, kırgın, öfkeli bir gençlik. Kölelikten hallice kalıplara sokulmak istenen kadın. Yozlaştırıldıkça yozlaştırılmış ahlak, namus, özgürlük kavramları. Korkmuş, sinmiş bir iş dünyası. Kimliğini, kişiliğini yitirmiş bir medya. Esir alınmış bir hukuk sitemi. Emir kulu haline getirilmiş devlet mekanizmaları. Üreterek büyümek için değil, yandaşa rant yaratmak için oluşturulan adaletsiz düzen. 'Bakara makara' diyecek kadar kutsal değerlerimize saygısız, yalanı ve talanı adet edinmiş bir düzen ve cinnet halinde, öfkeli bir toplum.
-"CHP ADINA YAŞANACAK BİR TÜRKİYE SÖZÜ VERİYORUM"-
Bütün bunlara neden olan 12 yıldır ülkeyi yöneten malum zihniyettir. Bu zihniyet milletin çözülmeyi bekleyen sayısız meselesi dururken, işsizlikle, yoksullukla, adaletsizlikle mücadele etmek yerine, işsizliğe, yoksulluğa ve adaletsizliğe isyan edenlerle mücadele etmeyi seçen bir zihniyettir. Bu zihniyetin önceliğinin millet olması mümkün mü, elbette değil.
Millet bıktı, usandı artık yaşanacak bir Türkiye istiyor. Ve ben CHP'nin Genel Başkanı olarak, CHP adına yaşanacak bir Türkiye sözü veriyorum. Biz CHP olarak hazırız.
Ülkeye, milletin çok özlediği, ekonomik refahı, eşit ve adil hak dağılımını, iç ve dış barışı, onurlu duruşu, birliği, beraberliği getirmeye geliyoruz. İşsizliğin, yoksulluğun, adaletsizliğin, vicdansızlığın, eşitsizliğin, sevgisizliğin, saygısızlığın kökünü kazımaya geliyoruz.
Yeter ki birlik olalım, kuşku duymadan, 'acaba' demeden, yorulmadan, bölünmeden, milletçe birbirimize tutunarak, önünde durulamaz milletçe büyük bir güç olarak, bu ülkeye gerçek millet iktidarını getirelim. 'Yaşanacak bir Türkiye' bizlerin eseri olacaktır." (ANKA)