CHP Gelen Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter hesabından bir video paylaştı. Kameranın karşısına CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi Kurucusu Hacer Foggo ile geçen Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin uyuşturucuyla mücadelesi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Videonun sonunda ise Hacer Foggo, özellikle çocukların tehdit altında olduğunu söyledi.
CHP lideri Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı:
"Bugün CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi Kurucusu Hacer Foggo Hanım ile sizlere seslenmek istiyoruz. Hacer Hanım, hayatını mahallelere, yoksullara, çeperlere adamış biri. Kendisinden bir konuya odaklanmasını istedim. Uyuşturucu salgınına ve bu salgının kent çeperlerindeki yoksul çocuklarımıza ne yaptığına bakmasını istedim. Sevgili halkım, ailelerimiz büyük bir tehdit altında. Evlerin içinde bir yürek yangını var. Gencecik çocuklarımız, evlatlarımız uyuşturucunun ağına düşüyor. Ailelerimiz çaresiz, bir yanda çocukları, bir yanda hayatın türlü zorlukları... Peki, bu evlatlarımızın zehirlenmesinin ana kaynağı nedir? Bu acılı, sıkıntılı aileler sokaklarına uyuşturucu girmesin diye mücadele ediyorlar. Ama mevzu sokakta değil. Ve sokak mücadelesi ile bu sorun çözülemiyor.
Mevzu çok daha büyük, çok daha derin bir yerde. Ben sebebini detaylı olarak açıklayayım. Her şey bu iktidarın ekonomiyi bitirmesiyle başladı. O kadar müsrifçe harcadılar ki, beytülmale el uzatacak hale geldiler. Hazineyi boşalttılar, ekonomiyi çökerttiler. Tüm kaynaklar tükenince de iktidarda kalmak için çok kirli bir oyuna girdiler. Bu oyun neydi sevgili halkım? Her türlü kara paranın ülkeye girmesine göz yumdular. 'Getir, nereden getirirsen getir, kaynağını sormayacağım' dediler. Ve bu kirli parayı, yani milyar dolarları, yani uyuşturucu paralarını Türkiye'nin cari açığının finansmanında kullandılar. Kirli paraya, yani uyuşturucu baronlarının parasına göz yumarsan, onları Türkiye'ye davet edersen, onlara her türlü imkanı sağlarsan doğal olarak sahipleri de o parayla birlikte Türkiye'ye gelir. Sonuç, dünyanın her köşesinden ne kadar uyuşturucu baronu, uyuşturucu çetesi varsa paraları ile birlikte İstanbul'a geldiler ve yerleştiler. Sonra kafelerde, AVM'lerde birbirleriyle çatışmaya başladılar. İstanbul'u dünya suç örgütlerinin, uluslararası mafyanın, uyuşturucu baronlarının çatışma alanına döndürdüler. Bu yüzden çocuklarımız, özellikle çaresiz ve arayış içindeki çocuklarımız bu tepeden aşağıya yayılan pisliğin hedefi oldu.
Sonuç, kaynağı belirsiz kara para, kirli para böylece sokaklara uyuşturucu olarak indi. Bugün Türkiye'nin sokaklarında her gelir grubuna göre uyuşturucu satılıyor. Ama ben met'e odaklanmak istiyorum. Metamfetamin sokaklarda çok hızlı yayılıyor. Sıvı olarak Türkiye'ye getiriliyor, Türkiye'deki laboratuvarlarda özellikle İstanbul'daki laboratuvarlarda kristale çevriliyor. Dünyada uyuşturucu ile mücadele eden tüm kurumların ortaklaştığı bir nokta var, metamfetamin dünyanın kabusu olacak. Çünkü, bağımlılık yapma potansiyeli çok yüksek olan sentetik bir uyuşturucu.
Kimyasallar karıştırılarak küçük laboratuvarlarda üretiliyor. Ve çok ucuz olduğu için çok hızlı yayılıyor. Uyuşturucunun her türüyle, ama özellikle de met ile savaşmamız lazım. Bu ailelerimizi, gençlerimizi, sokaklarımızı savunmak için vereceğimiz çok önemli bir savaş. Gelelim, 'okul önünde yakaladığınız uyuşturucu satıcısının bacağını kırın' diyen namıdiğer fotoroman Süleyman'a. O da fotoromancı ya, Saray da çok iyi biliyor ki, bu uyuşturucuları kendileri davet ettiler bu ülkeye. 'Paralarınızı getirin, her şeye göz yumacağız' dediler. Ve göz yumdular. Bunlar onunla bununla poz veren, gençlerin diliyle söyleyeyim, 'Breaking Bad Süleyman' ülkenin çocuklarının zehirlenmesine göz yummuştur. Yazıklar olsun onlara. Belediye başkanlarımızla da konuştuk, bu sokaklarda çocuklarımız için, gencecik evlatlarımız için mücadele vereceğiz. Bu çetelere, bu rezil adamlara ne ülkemizi, ne de sokaklarımızı asla teslim etmeyeceğiz. Hacer Hanım'dan rica ettim. O da çocuğu met kullanan bir ailenin yaşadığı dramdan kısaca size söz etsin. Şimdi söz Hacer Hanım'da."
Videonun sonunda şahit olduğu dramatik bir olayı anlatan Hacer Foggo şunları söyledi:
"Neredeyse bütün sokaklarda, mahallelerde, özellikle yoksul mahallelerde bu met denilen, hatta halk dilinde 'Metin Amca' diyorlar, inanılmaz derecede çok yaygın. 11-12 yaşa kadar inmiş. Ziyaret ettiğim ailelerin ortak şeyi sürekli çocuklarının peşindeler. Okul önlerinde, hastane kapılarında çocuğunuzu alın diye. Ama öyle bir şey ki bir istatistik bir rakam var, yüzde 45,3 oranında bu uyuşturucuyu evlerde kullanıyorlar. Ama anne ve babaların kaygısı yeterki evde olsun, sokakta düşüp ölmesin diye evlerinde çocuklarını kilitleyenler, zincirlere bağlayan bir sürü anne ve babayla konuştum. Çocuğu uyuşturucudan ölen bir anne babayla konuştum. Yaz kış çocuklarının peşine düşmüşler. Çok geç anlamışlar met kullandığını. Sürekli halüsinasyonlar görüyor çocuk, hastaneye götürüyorlar, ilaç alıyorlar ama bir türlü yatırarak tedavi göremiyor. Çocuk sürekli sokakta, onun peşindeler. Ve en sonunda çocuk halüsinasyon gördüğünü düşünerek kendisini bir trenin altına atıyor ve vefat ediyor. Anlatamayacağım, çok daha dramatik hikayeler, aile katliamları var. Bağcılar olayını biliyoruz. Buna benzer çok fazla olay var. Özellikle çocuklar tehlike altında."
Kemal Kılıçdaroğlu şu sözlerle videoyu sonlandırdı:
"Bütün vatandaşlara sözüm var, annelere babalara sözüm var. Türkiye'yi bu kirli oyunların tamamen dışına çıkaracağız. Türkiye'ye para gelecekse temiz para gelecek. Yine sözüm var gençlerimizi onların elinden çekip kurtaracağız."