HABER

Kılıçdaroğlu, referandumdan 'Evet' çıkarsa istifa mı edecek?

İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 16 Nisan'daki anayasa referandumunda 'Evet' çıkması halinde istifa etmeyeceğini açıkladı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Star TV'de Nazlı Çelik'in sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın 'Er ya da geç Kemal gidicidir' sözlerini hatırlatan Çelik, referandumda evet çıkması durumunda Kılıçdaroğlu'na istifa edip etmeyeceğini sordu.

"MAKUL BİR GEREKÇE İSE BİZ İSTİFA EDERİZ"

Kılıçdaroğlu, "Niçin istifa edelim? Biri bana bir gerekçe söyleyecek. Makul bir gerekçe ise biz de istifa ederiz" açıklamasında bulundu.

"DIŞ POLİTİKADA NE OLDU?"

Hollanda krizi hakkında konuşan Kılıçdaroğlu, İsrail ve Rusya krizlerini hatırlatarak, Hollanda ile problemlerin çözülmesi için devlet aklının ve diplomasinin egemen olması gerektiğini vurguladı. Kahramanlık edebiyatı yapılarak halkın kandırılmaması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Dış politikada bir şeye karar verirseniz yaparsınız ve sonucuna da katlanırsınız. Artıdır, eksidir. Dış politikada ne oldu? Kıbrıs'a rahmetli Ecevit gittiği zaman ilan mı etti? Şu tarihte şuraya gideceğiz diye. Ne zaman açıkladılar? Türk askeri Kıbrıs'a indiğinde açıkladılar. Türkiye Kıbrıs'tadır diye” değerlendirmesinde bulundu.

“GEREĞİNİN YAPILMASI LAZIM”

Menbiç hakkında yapılan açıklamaları hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Ne oldu Allah aşkına gittiler mi? Hayır. Rakka'ya gideceklerdi gitti mi? Hayır. Böyle devlet yönetilmez. Bir kriz var ortada doğrudur. Krizin oturulup sağlıklı tartışılıp karar verilmesi lazım. Gereğinin yapılması lazım. Bir bakan diyor ki ekonomik yaptırımlar uygulamayacağız. Ne yapacaksın o zaman? Onlar orada zaten biz de buradayız. Siz Hollanda'daki vatandaşları Türkiye'ye mi alacaksınız. Hollanda'yı terk edin Türkiye'ye mi gelin diyeceksiniz? Bu davranış onların da huzurunu bozdu” diye konuştu.

“BAKANLAR ORAYA NİYE GİDİYOR?”

2008'de çıkan Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 94. Maddesinin A bendinin son fıkrasına atıf yapan Kılıçdaroğlu, söz konusu maddenin Yurt dışında ve yurt dışı temsilciliklerde seçim propagandası yapılamayacağını belirlediğini ifade ederek, “Bakanlar oraya niye gidiyor?” sorusunu sordu.

“KARŞILIKLI İŞBİRLİĞİ”

“Avrupa ‘Evet'i destekliyor” diyen CHP lideri Kılıçdaroğlu, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“Bir ülkenin Dışişleri Bakanı gider de nasıl uçağını geri gönderirsiniz. Bir karşıtlık yaratmak için. İçeride düşman bulamadılar şimdi dışarıda bir düşman yaratmak istiyorlar. Çünkü önceden diyorlar, buraya gelmeyin bizim seçimimiz var diyorlar. Bunu kim söylüyor? Hollanda'nın Başbakanı söylüyor. Niye gidiyorsunuz oraya? Seçim çalışması yapmak için, referandum çalışması yapmak için. Kanun ne diyor? Yurt dışı temsilciliklerde ve yurt dışında propaganda yapılamaz diyor. Bu olay Hollanda'da seçime giden Başbakanın da işine geliyor, Türkiye'de referanduma giden hükümetin de işine geliyor. Karşılıklı işbirliği.

“DIŞİŞLERİ BAKANI GELİR BEN ONLARA HANGİ GEREKLERİ YERİNE GETİRMELERİNİ SÖYLERİM”

Bugün bütün Türkiye bu olayın üzerine hükümetin yürümesini istiyor. Açıklama yapmasını değil, gereği neyse onun yapılmasını istiyor. Oturup gereğini kendileri hesaplasınlar, şunu derlerse ki, ‘Biz bunun gereğini bilmiyoruz, ne yapacağımızı bilmiyoruz' diyorlarsa Sayın Dışişleri Bakanı gelir ben onlara hangi gerekleri yerine getirmelerini söylerim.

“MAĞDUR OLAN TÜRK MİLLETİ”

Mağduriyet hükümette olmadı. Mağdur olan Türk milleti. Hükümetin mağduriyeti söz konusu değil mağduriyet Türkiye Cumhuriyeti hükümetini değil, devletinin, vatandaşının mağduriyetidir. Çünkü oraya giden kişi Türkiye Cumhuriyeti devletini temsil ediyor.”

“GİDİN SÖZ VERİYORUM BEN DE ALKIŞLAYACAĞIM”

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Almanya'ya gitmesi halinde kendisi ile birlikte gideceğini açıklayan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye katılıp katılmayacağı sorusuna, “Diline hâkim olamayan devleti yönetemez. Devlet akılla, mantıkla, sağduyuyla, bilgiyle, birikimle yönetilir. Hamasetle devlet yönetilmemiştir dünyanın hiçbir ülkesinde. Buyurun, gittiler mi? gitmediler. Niye konuşuyorsunuz? Yapmayacağınızı neden yapacağım diye milletin önüne çıkıyorsunuz? Milleti niye kandırıyorsunuz? Gidin, söz veriyorum ben de alkışlayacağım. Gidilmeyecek bir yere. Ben de hamasete katılıp, aklımı bir tarafa bırakıp, ‘Hep beraber gidelim' oldu seksen milyon gidelim bakalım gidebiliyor muyuz?” diye yanıt verdi.

“DEVLET DEVLET OLMAKTAN ÇIKTI”

Büyükelçilik binalarında propaganda yapılmasının yanlış olduğuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “Siz konsoloslukta propaganda yapıyorsunuz. Yanlış. Burası parti devleti mi? Benim gidip Dışişleri Bakanlığı'nda propaganda yapma hakkım var mı? Ya da Dışişleri, Maliye, Milli Eğitim Bakanlığı mensuplarını bakanlıkta toplayıp propaganda yapmam doğru olur mu? Devlet, devlet olmaktan çıktı” şeklinde konuştu.

“NİYE İPTAL EDİLSİN REFERANDUM?”

Parti olarak anket yaptırmadıklarını söyleyen CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Moralimizi bozacak herhangi bir şey yok. Ben bu ülkenin insanının sağduyusuna güveniyorum” dedi. Referandumun iptaline ilişkin iddiaları değerlendiren Kılıçdaroğlu, “Niye iptal edilsin referandum? Halkımıza, halkımızın sağduyusuna güveniyoruz, demokrasiye, parlamenter demokratik sisteme inanıyoruz. Milletvekilini bu ülkenin milleti seçip Ankara'ya göndermişse bundan niye vazgeçsin. Ve o milletvekilinin yetkileri elinden alınıyorsa niye buna ‘Hayır' demesin” açıklamasında bulundu.

“OKUDUM HİÇ MERAKLANMASINLAR”

Katıldığı radyo programında, öngörülen sistemde Başbakan ile Cumhurbaşkanı arasında anlaşmazlık yaşanacağı şeklindeki ifadelerine açıklık getiren CHP lideri Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

“Mevcut uygulamaya göre çoğunluk partisinin genel başkanı Başbakan oluyor. Örneğin, Davutoğlu yüzde 49.5 aldı kendisi Başbakan oldu. Sonra değişti Binali Bey geldi ve Binali Bey Başbakan. Çoğunluk partisinin lideri. Yeni modelde aynı anda hem Başkan seçimi var hem de siyasi partilerin seçimi var. Diyelim ki çoğunluk partisinin lideri seçildi ama yeni modelde Başbakan olamıyor. O zaman Başkan da yüzde 51'i bulamadı. Bulamadığı zaman yeniden seçime gidecek. Yeniden seçime gidildiğinde çoğunluk partisinin genel başkanı değil de bir başkası seçildi. Başkan o zaman o olacak. Başkanın yüzde 51 ile seçilmesi tablosunda, parlamentoda çoğunluğu olan siyasi partinin genel başkanı ile başkan arasında derin bir gerginlik çıkacak. Biz onlarca yıldır çoğunluk partisi liderine hep Başbakan dediğimiz için orada çoğunluk partisi lideri yerine Başbakan deyince, ‘Vay buradan işte bir şey yakaladık, bundan Kılıçdaroğlu'nu sıkıştıracağız, Kılıçdaroğlu bunu okumamış' okudum hiç meraklanmasınlar. Şimdi bu anlatımıma çıksın desinler ki bu yanlıştır.”

En Çok Aranan Haberler