YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Kılıçdaroğlu: Sana Güvenmiyoruz, O Nedenle Koşullarımız Var

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'a seslenerek,“Demokrasi adına sana açtığımız kredi koşulsuz krediydi. Şimdi...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'a seslenerek,“Demokrasi adına sana açtığımız kredi koşulsuz krediydi. Şimdi sana güvenmiyoruz, o nedenle koşullarımız var. Ya adam gibi davranır sorunu çözersin ya da gelen her şehit cenazesinin sorumlusu sen olursun.” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada Kürt sorununun 30 yıldır çözülemediğini belirterek, “Siyasetin görevi ortak aklı egemen kılmak, zor sorunları çözmektir. Sorunlara teslim olmak değil sorunları çözmektir. Elbette sorunları birinci evrede iktidar partisi çözecektir. Ana muhalefetin sorumluluğu da elbette var.” dedi.

Sorunlardan beslenen bir siyasal parti olmadıklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, “Şehitler gelsin, terör tırmansın, belki bize de bir pay düşer. Bunu düşünmek akıl dışı, insanlık dışıdır. Ülkeme ve insanıma hizmet edeceğim. Her CHP’linin görevi ülkesi ve halkına hizmet etmektir.” şeklinde konuştu.

Fırat’ın suları ile Sakarya’nın suları arasında fark olmadığını kaydeden Kılıçdaroğlu, “Diyarbakır’daki Reşo’nun alın teri ile Edirne’deki Hurşit’in alın teri arasında fark yok. İkisi de çalışıyor, üretiyor, ikisi de memleket sevdalısı. Ben bu ikisine de sahip çıkmak zorundayım. Kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. Birisini ötekileştirdiniz mi, CHP kimliğini bir kenara bırakmış olursunuz.” dedi.

Kürt sorununda çözüm yerinin Parlamento olduğunu tekrarlayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Toplumsal uzlaşma olmadan bu sorun çözülemez dedik. Çözülseydi 30 yılda çözülürdü. Yol haritamızı aldık, Başbakan’ın kapısını çaldık. Toplumsal Uzlaşı Komisyonu kuralım, Parlamento dışında da bir komisyon olsun, dedik. Dört siyası parti bir araya gelsin, dedik. Birileri gelmiyormuş. Gelmiyorsa, her şehit cenazesinden sorumlu olan odur, diyeceğiz. Öneriyi götürdük. Ertesi gün BDP’ye ve MHP’ye de söylemediğini bırakmadı. Sanki, sakın ola ki çözüme destek vermeyin, diyor. Söylediği bu. Bu anlayış Türkiye’yi çıkmaz sokaklara götürür. Toplumsal mutabakat farklı bir şey. Toplumsal mutabakat rakamla ölçülemez. AKP ile CHP’nin oyu yüzde 75, çözün deniliyor. Peki yüzde 25’in görüşü ne olacak? Onlar insan değil mi, onlar bu ülkede yaşamıyor mu?”

Kılıçdaroğlu, toplumsal uzlaşmanın ilk ayağının siyasal uzlaşma olduğunu aktardı.

“TOPLUMSAL UZLAŞI İSTİYORUZ.”

Sorunları çözmenin bir akıl ve siyasal birikim işi olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, “Kişisel çıkarlardan arınma işidir. ‘Toplumsal uzlaşma yapalım da zor.’ Bu işin kolay olduğunu size kim söyledi. Kolay olsaydı çoktan çözülürdü. Siyasetin görevi zor işi çözmektir. Sorunu beraber çözeceğiz diyoruz, toplumsal uzlaşı istiyoruz.” şeklinde konuştu.

Sorunun milletvekilli çokluğu olmadığını, sorunların sağlıklı yönlendirilemediğini belirten Kılıçdaroğlu, şunları dile getirdi: “Olaylara teslim olan bir siyasal iktidar var. Olayların arkasından sürüklenen bir siyasal iktidar var. Bir öngörüsü bir ufku yok. Sorunu nasıl çözecek? ‘Bizden üç arkadaş, sizden üç arkadaş gelsinler otursunlar.’ Siz hala toplumsal uzlaşıyı anlamayan kişiye demokrasiyi nasıl anlatacaksınız. Demokrasinin bir toplumsal uzlaşı olduğunu nasıl anlatacaksınız. Einstein’in bir sözü var: Delilik aynı şeyleri tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemektir, diyor. 30 yıldır aynı şeyi yapıyorlar. Size başka bir şey öneriyoruz. Parlamentoya gelin, orada oturun, Parlamentoda çözelim. Toplumsal uzlaşı sağlayalım, her kesimin görüşünü alalım.”

“BİR GÜN EVDE İPLE GEZİP, ÖĞLEDEN SONRA GİDİP ONUNLA MASAYA OTURMAYIZ”

Hiçbir kişisel hesapları olmadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Seçim öncesinde müzakere deyip seçim sonrasında elimizde silahla gezmeyiz. Bir gün evde iple gezip, öğleden sonra gidip onunla masaya oturmayız. Bizim anlayışımız farklı. Bizim adımız CHP. Biz halkın partisiyiz.” ifadesini kullandı.

Başbakan Erdoğan’a bazı tavsiyeleri bulunduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Artık diline hakim ol. Hırsının esiri olmaktan vazgeç, kibirden vazgeç. Kibir insanı köreltir, aklın düşmanıdır kibir. Hoşgörülü ol. Mevlana törenlerine katılıyorsun. Mevlana’nın ne dediğini hala öğrenemedin mi. Toprak gibi ol. Madem Başbakan gibi konuşmayı beceremiyorsun, o zaman hiç konuşma bari. O zaman daha iyi bir sonuç elde edilir.” dedi.

“Başbakan’a bu sorunun çözümü için yeni kredi açacağız.” şeklindeki sözlerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, “O krediyi kullanman için dört koşulum var, dedim. Samimi ve dürüst olacaksın. Gizli kişisel ajandan olmayacak. Millete izah edemeyeceğin angajmanlara girmeyeceksin. Ana muhalefet partisine bilgi vereceksin. Saydam olacaksın. Bunları kabul edersen sana destek veririz. O destek Erdoğan’ın şahsına verilmiş değil, şehit analarına şehit babalarına verilmiş bir destektir. Sayın Erdoğan’a geçmişte de demokrasi için bir kredi vermiştik. 2002 de seçimler yapıldı. Anayasayı değiştirdik, yasaları değiştirdik gel milletvekili ol, dedik. Geldi milletvekili oldu, Başbakan oldu. Sonra 10. yılın sonunda, kibirden, tek adamlıktan yola çıktı egosu o kadar şişti ki, yeri geldi demokrasiden şikayet eder noktaya geldi. Kuvvetler ayrılığı ilkesi ayak bağı oluyor, dedi. Demokrasi adına sana açtığımız kredi koşulsuz krediydi. Şimdi sana güvenmiyoruz. O nedenle koşullarımız var. Ya adam gibi davranır sorunu çözersin, ya da gelen her şehit cenazesinin sorumlusu sen olursun.” diye konuştu.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler