Kılıçdaroğlu: “sayıştay Raporlarının Tbmm’ye Gönderilmemesi Skandaldır”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sayıştay’ın mali denetim raporlarının TBMM’ye gönderilmediğini ve bunun bir skandal olduğunu belirterek, “TBMM Başkanlığı’nın Sayıştay’dan bu raporları istemesi ve Plan Bütçe Komisyonu’na sunması gerekir. Cemil Çiçek görevini yapmamıştır” dedi.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, ekonomi gazetecileriyle kahvaltıda bir araya geldi. Conrad Otel’deki kahvaltılı toplantıda konuşan Kılıçdaroğlu, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerinin kendilerine güven vermediğini belirtti. Kılıçdaroğlu, “TÜİK’e verilerle çok sık oynadığı için baştan güven duymadığımızı defalarca ifade ettik. İşsizlik verileri bunun tipik örneğidir. Baktığınız zaman neredeyse ‘Türkiye’de işsizlik yok’ diyecekler. Bir kişi bir yerde 15 gün iş buldu mu onu bütün bir yıl işsiz listesinden çıkartıyorlar. Bu açıdan güven vermiyor. Enflasyon verisinin 15 dakika önce haber ajanslarına sızmasını kabul etmek mümkün değil. Bunu makul ya da makul göstermek TİK rahatını pekiştirmekten öte hiçbir anlam ifade etmez. Sağlıklı çalışan bir demokraside bunu yapan idarelerin yöneticileri görevden alınırlar ya da ayrılırlar. Ama bizim gibi kuralsızlığı kural haline getirmiş ülkelerde o yöneticiler koltuklarında otururlar. Tıpkı yolsuzluk yapan bakanların koltuklarında daha sağlam oturdukları gibi” diye konuştu.

“SPK OPERASYONU HANGİ GEREKÇEYLE YAPILDI AÇIKLANMALI”

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) başkan ve üyelerinin görevden alınmasını öngören önergenin hatırlatılması üzerine de Kılıçdaroğlu, bu konuda CHP olarak kendilerinin şikayetleri olduğunu dile getirdi. Kılıçdaroğlu, “SPK yönetimi hakkında arkadaşlarımız soru önergesi vermişti. SPK etik değerlerin çok güçlü olması gereken bir kuruldur. Yöneticilerin şu ya da bu şekilde şaibelere bulaşmamaları temel koşuldur. Bakan büyük olasılıkla ayıramadı. Önüne tek seçenek koydular, bir yasal düzenlemeyle görevden almak ve düşürmek gibi. Ama iktidar bir yolsuzluk varsa bunu soruşturmak ve kamuoyunu sağlıklı bilgilendirmek zorundadır. Çünkü görevden aldığı SPK başkanıdır. Şu anda bütün ekonomi çevrelerinin hangi gerekçeyle bu operasyonun yapıldığını bilmeye hakları vardır. Oraya hangi gerekçeyle getirdiler, hangi gerekçeyle aldılar. Görevden bu şekilde alıyorsunuz ama bizim gerekçeleri bilmemiz lazım. Parlamentoda bu önerge görüşülürken Sayın Bakanın çıkıp ‘Biz şu gerekçelerle bunu yapıyoruz’ deyip anlatması lazım” dedi.

“CEMİL ÇİÇEK GÖREVİNİ YAPMADI”

Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine de Sayıştay’ın mali denetim raporlarının TBMM’ye gönderilmediğini ifade ederek, “Raporların Plan Bütçe Komisyonu’na gelmemesi başlı başına bir skandaldır. Bilgi Edinme Yasası’na göre arkadaşlar raporları istediler. Raporlar hangi gerekçeyle gelmedi onu bilmiyoruz. Normalde TBMM Başkanlığı’nın, Sayıştay’dan bu raporları istemesi ve Plan Bütçe Komisyonu’na sunması gerekir. Sayın Cemil Çiçek görevini yapmamıştır. Sayıştay’ın anayasal görevi TBMM kamu harcamalarını denetlemektir. Denetledi mi denetledi. Ama rapor nerde? Ben oy vereceğim bütçeye lehte ve aleyhte. Benim adıma denetleyen kurulun raporu ortada yok. Bu, bütçeyi gayri meşru kılar ve TBMM’nin denetim işlevini sıfırlamış oluyor. Neye göre denetleyecekler, ortada rapor yok. Bakan gelip anlatacak, birileri el kaldıracak, kabul edilecek. Neye göre kabul edilecek? Bilgi Edinme Yasası’na göre istendi, raporlar varsa büyük olasılıkla gönderilecektir. Biz bunun takipçisi olacağız” diye konuştu.

Bütçe görüşmelerinin pazartesi gününden itibaren başlayacağını ve kendilerinin de bu konunun takipçisi olacaklarını aktaran Kılıçdaroğlu, “Bizim bunu sorma hakkımız var. Kim adına soruyoruz bunu? Bu ülkede yaşayan her yurttaş için. Doğduğu andan itibaren her yurttaş vergi verir. Bu ülkede her yurttaşın, ‘Benim ödediğim vergileri nereye ödediniz’ diye sorma hakkı var. ‘Nereye harcadınız’ diye soruyoruz, Meclis adına denetim yapması gereken kurum raporunu göndermiyor ve biz bütçeyi görüşüyoruz. Tam bir skandal. Bizim sorduğumuz kadar halkın bilgilenme hakkını siz teslim ettiğiniz için sizin de sormanız gerekiyor. Bu bütçeye niye evet oyu verdiniz? AKP milletvekillerinin çıkıp yanıt vermesi lazım. Sayıştay raporlarının gelmediği bir yerde siz hangi gerekçeyle evet oyu verdiniz. Bir milletvekilinin kamu harcamalarını denetleyen kurumun raporunu görmeden bütçeye evet oyu vermesi, yasama görevini ihmal etmesi anlamına gelir, yasama görevini kötüye kullanması anlamına gelir. Hükümet ne yaparsa yapsın, parayı nasıl harcarsa harcasın ben onaylayan mekanizmayım, benim sorgulama yeteneğim yoktur anlamına gelir. Bir milletvekili ‘benim bütçeyi sorgulama yeteneğim yoktur’ diyorsa onun milletvekilliği tartışılır. Çünkü o millet adına göre yapıyor” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE’Yİ ORTADOĞU’NUN BATAKLIĞINA SÜRÜKLÜYORSUNUZ”

Güney Akım Projesi ile ilgili bir soru üzerine ise Kılıçdaroğlu hükümeti eleştirdi. Kılıçdaroğlu, “Putin herhalde büyük bir memnuniyetle Türkiye’den ayrılmıştır. Güney Akım Rusya’ya verildiği zaman Putin’in yine ilginç bir sözü olmuştu; ‘Türkiye bize bir yılbaşı hindisi armağan etti’ diye. Dünyada hangi ülke, bir başka ülkeye enerji bağlamında yüzde 60-70 bağımlıdır? Onun için Putin son derece memnun ayrılmıştır. Niye ayrılmasın? Siz Güney Akım’ı nasıl hiçbir koşula bağlamadan tek taraflı verebilirsiniz? Nasıl kendi ülkenizi enerji bağlamında bir başka ülkeye yüzde 60-70 bağımlı hale getirirsiniz? Yarın diyelim Suriye ile savaş çıktı, Rusya tavrını Suriye’den yana koydu, muslukları keserse bu ülkenin hali ne olacak Allah aşkına. Yönetici bunları düşünür, devlet adamı dediğimiz kişi bunları düşünür. Bunları düşünerek karar alır. Olası riskleri düşünürsünüz, parametrelerinizi ona göre belirlersiniz. Siz yönetmiyorsunuz, birilerinin yönetimine teslim oluyorsunuz ve sonuçta Türkiye’yi Ortadoğu’nun bataklığına sürüklüyorsunuz” dedi.

Kılıçdaroğlu, Türkiye’de sağlıklı ve tutarlı bir yönetime ihtiyaç olduğunu ifade ederek, böyle devam ederse Türkiye’nin başının beladan kurtulmayacağını söyledi. Kılıçdaroğlu, “Zaten o sürecin içine girdik. Hükümet bir çıkmazın içinde. Ekonomide de öyle. Geldiğimiz noktada neyi nasıl yöneteceğini bilmiyor. Bakanlar birbirleriyle çelişen ifadeler veriyor. Gaz mı fren mi tartışmalarını bırakın. Yapmamız gereken bir şey var, şoförü değiştireceğiz. Şoför değişecek, gaza, frene nerede basmasını bilen, arabayı iyi tanıyan, yani ülkeyi iyi tanıyan, ekonomiyi iyi bilen yeni bir şoföre ihtiyaç var. Halkına her ortamda doğruları söyleyen, halkına saydamlığın ne kadar önemli olduğunu, hesap vermenin demokrasilerde ne kadar önemli olduğunu bilen bir yönetime ihtiyaç var” şeklinde konuştu.