BARTIN (ANKA) - Kılıçdaroğlu partisinin Bartın'da düzenlediği mitingde konuştu. Türkiye'de artık siyasetin günlük siyaset olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bu artık helalle haramı ayırma siyasetidir. Sandığa gideceksiniz, oy kullanacaksınız harama mı, helali mi ortak olacaksınız. Harama ortak olursanız size söyleyecek hiçbir şeyim yok. Ama asla şikayet etmeyeceksiniz, asla din iman edebiyatı yapmayacaksınız. "Yalanla iman bir arada olmaz' diyor Sevgili Peygamberimiz. Onun için bu oylar sıradan oylar değildir, bu seçim sıradan bir seçim değildir. Devletin nasıl soyulduğunda 17 Aralık'ta şahit olduk" diye konuştu. Kılıçdaroğlu "Devletin vicdanı bunu kabul etmiyor çünkü Türkiye Cumhuriyeti bir muz cumhuriyeti değildir. Rıza Sarraf'ın bakanları satın aldığını bu devlet biliyor" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu internete sızan Suriye konulu güvenlik toplantısına ilişkin ses kaydıyla ilgili ise şöyle konuştu:
"Bir Dışişleri Bakanı ve bürokratlar konuşuyorlar. "Suriye'ye nasıl gireriz, Suriye'den Türkiye'yi nasıl bombalarız?' "Bizim oradaki Süleyman Şah Türbesi'ne nasıl saldırı düzenleriz ve ordumuzu oraya nasıl sokarız' diye. Bu ülke, askeri bir komplonun kurbanı olabilir mi, gereksiz yere Suriye'ye sokulabilir mi? Onun hesaplarını yapıyorlar. Bu işte iki önemli olay var; devletin en mahrem bilgileri açıkça birileri tarafından kontrol ediliyor, biliniyor, dinleniyor. Siz hiç böyle bir devlet gördünüz mü? Devletin en mahrem bilgilerinin satıldığı dünyaya bir anlamda, piyasaya sürüldüğü bir devlet gördünüz mü? Allah aşkına bu devleti kim yönetiyor? Bunlar yönetmiyorlar mı? Devlet sırrı dediğimiz bir kavram vardır. Devletin sırları pazara dökülmez. Devlet kendisini korur ama geldiğimiz noktada devlet diye kavram kalmadığını hep beraber görüyoruz.
"Diyorlar ki bu "Casusluk işi'. Eyvallah. Zaten devletin sırlarını casuslar alır. Peki sen ne yapıyorsun, sen ne yapıyorsun? Sen neyin peşindesin, onlar neyin peşinde? Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarihinin hiçbir döneminde böyle bir durumla karşılaşmamıştır. İlk kez böyle bir durumla karşılaşıyoruz. "Gerekirse Süleyman Şah Türbesi'ne saldırı düzenletiriz', "4 tane adam gönderirim, oradan Türkiye'ye füze attırırım, öyle gireriz' diyor. Onun için diyorum, bu seçim sıradan bir seçim değil. Herkes sandığa giderken elini vicdanına koyacak. Biz bu seçimde bir slogan üzerinde durduk; "Türkiye'nin Birleştirici Gücü' . Bozulan çarkları yeniden inşa etmemiz lazım."
Kılıçdaroğlu, daha sonra partisinin Bartın Belediye Başkan Adayı Muhammet Rıza Yalçınkaya'yı kürsüye davet etti. Tek güvencelerin halk olduğunu, demokrasilerde halkın üstünde başka bir gücün olamayacağını vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Sizler oylarınızı ve tercihlerinizi doğru kullandığınızda göreceksiniz, Türkiye bölgesinin en güçlü lideri olacaktır. Sözü dinlenen bir ülke olacaktır. Dünyaya bizi rezil ettiler. Devletin bütün sırlarını pazarladılar, şimdi kalkmışlar ağlıyorlar "Bunları kim yaptı' diye. Sen hükümet değil misin, çıkar. Bakalım bu sefer kimi, nasıl suçlayacaklar. Devleti yönetemediler. Devletin çarkları bozuldu. Devletin imkanları bozuldu. Paraların nereye gittiği belli değil. Ama biz düzelteceğiz, sözüm söz. Temiz Türkiye için, güzel Türkiye için geleceğiz. İlk adımı 30 Mart'ta atacağız. Önce yerelde iktidar, sonra inşallah genelde iktidar olacağız ve Türkiye'yi içinde bulunduğu çıkmazdan kurtaracağız."