Bütçe görüşmelerinde konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu taşeron işçi konusunda açıklamalarda bulundu. AKP hükümeti döneminde taşeron işçi sisteminin patladığını ifade eden Kılıçdaroğlu, taşeron işçilerin örgütlenmesinden yana olduklarını söyledi. CHP Genel Başkanı taşeron işçilere sendikalara katılmaları yönünde çağrı yaptı.
TBMM Genel Kurulu'nda 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı görüşmelerinde partisi adına kürsüye çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hükümetin politikalarını eleştirdi. Kılıçdaroğlu özellikle işsizlik, taşeron işçiler, tarım politikaları ve yeni Cumhurbaşkanlığı Sarayı konularına değindi.
"BEYEFENDİLERİN ÇOCUKLARI İŞSİZ DEĞİL"
Kılıçdaroğlu işsizlik oranlarının yüksekliğine vurgu yaptı ve "Beyefendilerin çocukları işsiz değil" dedi. Kılıçdaroğlu açıklamasında, “İşsizlik yüzde 10’u aştı, genç işsizlik yüzde 20’lerde. Beyefendilerin çocukları işsiz değil. Bunların bir eli yağda bir eli balda. Sorun Ermenek’teki Recep amcada, onun ayakkabısında, onun çocuğunda sorun. Sayın Başbakan, bonzai tüketimi neden bu kadar arttı, siz mi teşvik ediyorsunuz, boşanmalar neden arttı? Uyuşturucu bataklığına, fuhşa Türkiye neden sürükleniyor? Bütçenin hesabını vermiyorlar. 36 milyon lirayı parlamentonun dışında kullanıyorsunuz, getirmiyorsunuz buraya, sonra da ‘bizim hükümet başarılı’ diyorsunuz. Yok arkadaş kimse kusura bakmasın sizin hükümetiniz başarılı değil” dedi.
"TAŞERON İŞÇİLİK AKP DÖNEMİNDE PATLADI"
Kemal Kılıçdaroğlu taşeron işçilik sisteminin AKP hikümetleri döneminde patladığını belirtti. Tüm işçilerin sendikalar altında örgütlenmeleri çağrısında bulunan Kılıçdaroğlu, “Hangi düzenden bahsediyoruz biz. Biz ülkemizde birinci sınıf demokrasi istiyoruz. Bütün işçilerin de örgütlenmesi lazım. Onlarında sendikalaşması lazım. Biz ücret sendikacılığına karşıyız. Ama işçilerin kendi haklarını aramak için örgütlenmelerinden yanayız. 2002’de icra dosya sayısı 8 milyon 613 bin 759, 2013’de bu rakam 20 milyona çıktı. Dünyanın en garip işlerinden birisi, hükümet yetkilileri gittiler, törenle icra dairesi açtılar. Vatandaşı icraya vereceksin, törenle icra dairesi açacaksın, insan utanır. Cezaevindeki vatandaş sayısı 2002’de 59 bin 429 kişi, 2014’de 156 bin 720. Cezaevlerinde yer yok, sırayla yatıyorlar biliyor musunuz. Türkiye’nin gerçeği bu. Bunlar yandaş işadamlarına her türlü imkanı sunuyorlar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti yandaş işadamlarının tahsilatçısı durumuna getirildi. Bu hükümetin burada böyle bir yeri yok, bu ülkede yatacak yerleri bile yok. Siz hangi gerekçe ile yandaş şirketlerin tahsilatçılığına devleti görevlendirdiniz” ifadelerini kullandı.
"ÜLKE ORTAK AKILLA YÖNETİLMİYOR"
Kılıçdaroğlu, hükümetin tarım politikalarını sert bir dille eleştirdi. Kılıçdaroğlu, “Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin saman ihraç edeceği aklınıza gelir miydi hiç. Sayın Başbakan hangi gerekçe ile siz yaş üzümde 5 liralık fiyatı 2.5 liraya indirdiniz. Neyi ucuzlattınız siz. Eskiden mazotta dünya ikincisiydik, onda da birinciliği elde ettik, Norveç’i geride bıraktık. Sayın Başbakan hangi gerekçe ile bu kadar pahalı mazotu çiftçiye veriyorsunuz. Neden bu hale geldik biliyor musunuz, ülke ortak akıl ile yönetilemiyor. Eksik olan temiz siyaset. Akılla yönetildiği zaman bir ülke gelişir. Bu hükümet şeker düşmanı, şeker pancarını niye ektirmiyorsun” şeklinde konuştu.
"TÜRKİYE'DE ÇİFT BAŞLI YÖNETİM OLMAZ"
CHP Genel Başkanı, Başkaban Ahmet Davutoğlu'nun yetkilerini sonuna kadar kullanmasını istedi. “Üstünüzdeki siyasi vesayetten kurtulacaksınız Sayın Başbakan. Siz kendiniz Başbakan olarak yetkilerinizi sonuna kadar kullanacaksınız. Türkiye’de çift başlı yönetim olmaz. Tokmak yukarıda, davul burada olmaz, ses çıkmıyor. Birbirinizin işine karışıyorsunuz, affedersiniz siz karışmıyorsunuz, o sizin işinize karışıyor. Bulunduğunuz koltuğa sahip çıkın, ben o yüzden eleştiriyorum sizi. Sayın Davutoğlu’nun güzel sözleri var, ‘siyaset erdem ve ahlak meselesidir’, buna bende katılıyorum. ‘Kadim şehirlerimizde dikey değil, yatay mimariyi geçerli kılacağız’ diyor Başbakan. Çok güzel bir söz. İstanbul’da Sultan Ahmet’in siluetini bozan bir bina var. Siz hukuku egemen kılacak mısınız, mahkeme kararlarını uygulayacak mısınız, o binayı tıraşlarsanız işte diyeceğim ki gerçek Başbakan” dedi.
BAŞBAKAN'A CUMHURBAŞKANLIĞI SARAYI ELEŞTİRİSİ
Kılıçdaroğlu, “Sayın Başbakan siz niye bu kaçak saray konusunda konuşmuyorsunuz” diyerek, en çok Başbakan’ın konuşması gerektiğinin altını çizdi. “Giderken binayı da götürdü” ifadeleriyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eleştiren Kılıçdaroğlu, “Siz tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruyacak mısınız, korumayacak mısınız onu söyleyin. Metrekaresi 8 bin liraya yapılan buhar odaları, jakuziler var. Kendi parası ile yapsa vallahi ses çıkartmayacağım. Ama bu milletin parasıyla yapılıyor. Büyük saraylar hiçbir topluma itibar kazandırmamıştır. Merkel dairesinde oturuyor, Almanya’nın itibarı zedelenmiyor. İtibar üretmekle olur, bilgi ile olur, itibar ahlakla olur. Bunlar yoksa itibar yoktur” dedi.
Hükümetin dış politikasını eleştirerek İstanbul’da bir otobüsün egzozunda ellerini ısıtan Suriyeli bir çocuğun fotoğrafını gösteren Kılıçdaroğlu, “1.5 milyon Suriyeli Türkiye’de. O kadınlara, kızlara neler yapılıyor Türkiye’de. Ben insan oldukları için üzülüyorum. Elbette misafirlerimiz, bu dış politikanın faturası bizim millete çıkıyor” diye konuştu.