ANKARA (ANKA) -CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli'nin hakkındaki iddialarla ilgili yaptığı açıklamayı ‘açıkça rüşvetin itirafı' olarak değerlendirerek Dişli'yi istifaya çağırdı. Kılıçdaroğlu, Dişli'nin ‘rant'a ortak olan bir kişi olduğunu savunarak "AKP'den ses çıkmazsa bu ranttan partinin de beslendiği anlamına gelir" dedi. Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'a ‘bugüne kadar Sayın Dişli konusunda ortaya çıkan belgeyle ilgili olarak niçin susuyorsunuz?" diye sordu. Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın İstanbul'u bir hortumcular başkenti haline getirdiğini öne sürerek "Bir arsanın imar değişikliği ile 48 saat içinde 11 trilyonluk bir rantı bir grup gözü doymaz işadamına ikram etmeyi İstanbul'a hizmet olarak mı düşünüyorsunuz? Bu olağanüstü ranttan size veya belediyenize bir pay düştü mü?" sorusunu yöneltti.
-RÜŞVETİ İTİRAF ETTİ
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Sakarya Milletvekili Şaban Dişli'ye yanıt verdi. Pazartesi günü yaptığı basın toplantısında, Dişli hakkında ‘para karşılığı iş takibi yaptığı'na ilişkin bir belgeyi gündeme getirdiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Aradan 30 saat geçtikten sonra AKP Genel Başkan Yardımcısı Sayın Dişli bir açıklama yaptı. Doğrusunu isterseniz ben Sayın Dişli'nin ‘bu belgenin altındaki imza bana ait değildir' şeklinde bir açıklama yapmasını bekliyordum. Ama yapılan açıklama ile bu belge resmen kabul edildi. Artık mızrak çuvala sığmamıştır. Artık bu belge Türk siyaset tarihine geçecek bir ibret belgesi olma özelliğini kazanmıştır. AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Sakarya Milletvekili Sayın Dişli'nin açıklaması açıkça rüşvetin itirafıdır."
-KILIÇDAROĞLU'NDAN DİŞLİ'YE SORULAR
Kılıçdaroğlu, Şaban Dişli'nin açıklamasında ‘bu belge daha önce ortağı olduğum Akademi Ofset A. Ş'nin bir bankadan kredi kullanabilmesi için bankaya teminat olarak bloke ettirdiğim birikimlerin nedeniyle doğabilecek muhtemel risklere karşı imzalanmış bir protokoldür' dediğini hatırlatarak Dişli'ye şu soruları yöneltti:
"2003 tarihinden bu yana sizin Akademi Ofset A.Ş ile ilgili bir ortaklığınız yok. Peki 2003'ten bu yana ortağı olmadığınız bir şirket lehine hangi gerekçeyle, aradan en az 3 yıl geçmesine rağmen, bir özel bankada 1.000.000 Amerikan dolarınızı bloke ettirdiğinizi söylüyorsunuz. Hiçbir ticari ilişki olmamasına karşın, böyle bir parayı karşılıksız olarak vermeyi, ticari yaşamın gerçekleri ile nasıl ve hangi akılla bağdaştırıyorsunuz? 1.000.000 Amerikan dolarını yurtdışında kazandığınızı ve Türkiye'ye getirdiğinizi söylüyorsunuz. 1.000.000 amerikan dolarını hangi ülkede kazandınız? Hangi banka aracılığıyla Türkiye'ye getirdiniz? Protokolü niçin noterde yapmadınız? Doğabilecek muhtemel risklere karşı noter onaylı bir belge daha güvenli olmaz mıydı? Protokolde niçin teminat ve bloke sözcüklerine yer verilmemiştir? Kaldı ki protokol yapılan kişi daha önce Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in yeğenini aracı kılarak bir kamu bankasından kredi bulması için rüşvet teklif eden kişidir ve Mehmet Ali Şahin'in şikayeti üzerine bu olay yargıya intikal etmiştir."
-"BÖYLE BİR PROTOKOLE İMZA ATMANIZ MI AKLA UYGUN?"
Dişli'nin ‘ilgim, bilgim ve haberimin olmadığı bir konuyu yapmam ve yaptırmam aklen, fiilen ve hukuken mümkün değildir' dediğini de hatırlatan Kılıçdaroğlu, Şaban Dişli'nin doğruları söylemediğini savundu. Kılıçdaroğlu, Dişli'ye ‘siz nasıl olur da imzaladığınız ve gazetelerde yayınlanan metni bilmezsiniz. Bu olaydan hem ilginiz hem bilginiz hem de haberiniz var, merak ediyorum; ortaklıktan ayrılalı en az 3 yıl geçmesine karşın 2006 yılında böyle bir protokolün altına imza atmanız mı akla uygun, 3 trilyonluk arsanın 48 saat içinde 17 trilyona çıkması mı akla uygun?İstanbul Büyükşehir Belediyesi Müdürlüklerinin imar değişikliğine çekince koymalarına karşın ısrarla değişikliğin yapılması mı akla uygun,? Sayın Dişli, 11 trilyonluk bir rant rüşvetsiz olamaz. Bu gerçeği sokaktaki vatandaş da bilir. Bu olayda gözü doymayan işadamı, ahlaksız siyasetçi ve işbirlikçi bürokrasi üçgeni tüm unsurlarıyla ortaya çıkmıştır" diye seslendi.
-"SAYIN TOPBAŞ, SİZE DE PAY DÜŞTÜ MÜ?"
Dişli'ye ‘TBMM'nin onurunu korumak için milletvekilliğinden istifa edin" diye seslenen Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'a ise "İstanbul'u bir hortumcular başkenti haline getiren Sayın Kadir Topbaş size de soruyorum; bir arsanın imar değişikliği ile 48 saat içinde 11 trilyonluk bir rantı bir grup gözü doymaz işadamına ikram etmeyi İstanbul'a hizmet olarak mı düşünüyorsunuz? Bu olağanüstü ranttan size veya belediyenize bir pay düştü mü?" diye sordu.
Kılıçdaroğlu, "son sözün Sayın Başbakana, bugüne kadar Sayın Dişli konusunda ortaya çıkan belgeyle ilgili olarak niçin susuyorsunuz? Şaban Dişli sıradan bir milletvekili olmanın ötesinde sizin yardımcınız. Bu konuda suskunluğu korumak suça ortak olmak demektir. Bu konuda açıklama bekliyoruz" diye konuştu.
-"DİŞLİ DİŞİNİ SAKARYA'DA DA GÖSTERDİ"
Kılıçdaroğlu basın toplantısında bir soru üzerine Dişli'nin ‘rantı olan bir kişi' olduğunu belirterek AKP'nin bu iddialar karşısında suskun kalmasının ‘ranttan beslendiği' anlamına geleceğini söyledi. Dişli hakkında, kuzenine devrettiği Sapanca'daki fabrikanın mühürlenmesi üzerine Sakarya Belediyesi'nin imar planını değiştirttiği iddialarının sorulması üzerine de Kılıçdaroğlu, "Şaban Dişli Sakarya'da da dişlerini gösterdi. Yasadışı bir yatırıma Adapazarı belediyesinden imar çıkarttırdı. Akrabaları da işin içinde. Dişli'nin bu konuda da açıklama yapmasını bekliyorum" dedi.
-"AHLAKİ DEĞİL"
Kılıçdaroğlu, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in oğlunun Çalık grubunun avukatlığını üstlenmesine ilişkin bir soruya ise "ahlaki görmüyorum. Bu Çalık grubunun AKP ile olan ilişkilerini Vakıfbank'la farklı noktalara taşıdığı, ilişkilerin derinleştiği ve sürdüğü anlamına gelir. Bu da ahlaki değildir" karşılığını verdi. (ANKA)