Kılıçdaroğlu:“hibrit Demokrasiyiz”

İZMİR (İHA) – CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'deki ekonomi politikasını değerlendirerek, "Dünyanın hibrit demokrasisiyiz" dedi.CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir Ticaret Odası Genişletilmiş Özel Meclis Toplantısı’na katıldı. Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin ekonomik tablosu hakkında değerlendirmelerde bulundu. 2009 yılından bu yana mecliste ekonomik ve sosyal konseyin toplanmadığına işaret eden Kılıçdaroğlu, “5 yıl geçmiş. Yasaya göre bu konseyi Başbakan’ın 3 ayda bir toplaması gerekiyor. 5 yıldır toplanmıyorsa ciddi sorun var. Siyaseti yeni bir alana daha fazla demokrasi ve özgürlük alanına taşımalıyız. Asla düşünceden korkmamalıyız. Farklı düşünen toplumlar gelişir. Yeni düşüncelere açık bir toplumu yakalamalıyız. Bunun yolu da kaliteli ve nitelikli eğitimdir. Ancak maalesef eğitime yeterli kaynak ayrılamıyor” dedi.Milli iradeyi yasama, yargı ve yürütmenin temsil ettiğine dikkat çeken Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:"Yasayı uygulama görevi poliste ama uygulamıyor. Güçler ayrılığı demokraside kuraldır. Güç tek kişide toplanmasın diye. Öyle bir düzen kurulsun ki birbirini denetleyen mekanlar olsun. Yasama, yargı, yürütme. Milli iradeyi bu üç güç temsil eder. Medya ise 4. güçtür. Bizde bu da oluşmadı. İlk üç güç oluştu mu? Bunu da sorgulamamız lazım. Yasama organı gerçekten halkın iradesini temsil ediyor mu? Bunu sorgulamak lazım. Yasama organı yürütmeyi denetleyen bir kuruluştur. Denetliyor mu? Hayır denetlemiyor. Gözü kapalı iktidarın her getirdiğine el kaldırırsanız yasama organını yerine getiremezsiniz.”MALİ RAPORLAR MECLİSE GELMİYOR17 Aralık operasyonu sonrasında yaşanan gelişmeler hakkında konuşan Kılıçdaroğlu yeterli denetim yapılmadığını öne sürerek şunları kaydetti:"Yolsuzluk bütün belgeleriyle ortaya kondu. Ancak ahlaki bir sorun var. Sağlıklı bir denetim yerine getirilmiyor. Örnek olarak TBMM yasama organı kanun çıkarır. Bunun haricinde bir de kamu harcamalarını denetler. Vergilerin nerelere harcandığını denetler. Bunu Sayıştay aracılığıyla yapar ve bir mali rapor hazırlar. Bunu TBMM’ye bütçe görüşmelerinden önce sunar. Doğru mudur yanlış mıdır, oylanır. Bizim bütçe görüşmelerine son 2 yıldır mali raporlar gelmiyor. Dünyada örneği yoktur. İtiraz eden oldu mu? Ticaret odaları, borsalar, TOBB, TÜSİAD itiraz edecek. Vergileri nereye harcadın diyecek. Demokrasinin çıkış kaynağı ödenen vergilerin sorgulanmasıdır. Bunu sormadığınızda gerçek demokrasinin olmadığı hibrit demokrasinin olduğunu ortaya konur. Biz hibrit demokrasiyiz. Hepimize düşen görev demokrasi çıtamızı yükseltir. Yargı bağımsız, tarafsız olmak zorunda. Bugün bağımsız ve tarafsız değil."ALMANYA’DA OLSA, AYAĞA KALKARLARDIKılıçdaroğlu, “Biz şimdi ne yapmalıyız? Birinci sınıf demokrasiyi yeniden inşa etmek, toplumu yeniden şekillendirmek, ahlaki değerleri yükseltmek zorundayız. Eğer siyaset ahlaki temeller üzerine inşa edilemezse o bizim anladığımız siyaset değildir. Son günlerde yaşananlara tanığız. Batı ülkesinde olsa hükümet çoktan gitmişti. Almanya Başbakanı Angela Merkel’i düşünün mesela. Merkel’in televizyonda izlediği herhangi bir şeye telefon açıp da 'onu kaldır oradan' dediğini düşünebiliyor musunuz? Almanya ayağa kalkar. 1 dakika o koltukta oturamaz. Peki bize ne oldu? Bir sorunumuz var. Bunu düşünmeliyiz. Ekonomik istikrar yok. Siyasi istikrarın olmadığı yerde ekonomik istikrar zaten olmaz” dedi.“DEVLET VE HÜKÜMET KAVRAMLARI AYIRT EDİLMELİ”Hükümet ve devret kavramının iyi ayırt edilmesi gerektiğine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “Devletin organları vardır. Hükümet ise devleti yönetmek için gelir, devlet olmak için değil. Eğer siz kendinizi devletin yerine koyarsanız demokrasi değil, dikta var demektir. Ben kendimi devletin yerine koyacaksam seçime ne gerek var? Önümüzdeki süreci yeniden inşa edelim derken, bunları düşünmeliyiz. Biz tarımda, turizmde, lojistikte potansiyeli yüksek bir ülkeyiz. Topraklarımız var. Ama Hollanda’nın 1 yılda ihraç ettiğinin 8’de 1’ini ihraç etmiyoruz. Hollanda Konya’dan küçük. Türkiye’nin ne eksiği var. Nüfus olarak nüfusa sahibiz. Taşı sıksa suyunu çıkaracak. Ama yönlendirilemiyor. Turizmde Paris’e giden turistler İstanbul’a gelmiyor. 3 büyük imparatorluğa başkent yapmış ama trafik sorunu cazibesini yitirtiyor. Tüm bunların yanında en büyük yanlış alanımız siyaset. Siyasette dünya çapında bir siyaset yetiştiremedik. Ülkesini değil cebini düşünen siyasetçilerimiz var ve bugün bu noktadayız. Bunu değiştirmemiz lazım” diye konuştu.“İŞ DÜNYASIYLA ARAMIZDA MESAFE YOK”CHP’nin iş dünyasına mesafeli olduğu ve Avrupa Birliği’ne karşı olduğu iddialarının gerçeği yansıtmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu şunları söyledi:"Oysa içimizde iş dünyasında gelenler var. Sanayici ekonominin kapı görevlisidir. Üretir. İstihdam yaratır. Rekabet eder. Kendisi için değil, ülkesi için çalışır. Siyasetin görevi ne, onun daha iyi üretim yapması için önündeki engelleri kaldırmasıdır. Bizim anlayışımız budur. İstihdam yaratanları biz kucaklarız. Klasik dar alanların içine iş dünyası kendini hapsetmemeli. Dar alanların dışına çıkmalı, yeni Türkiye icat etmeliyiz. Suriye, Mısır, Irak’la kavga ettik. Kendi ayağımıza kurşun sıkıyoruz. Barışı sağlamak varken, kavganın tarafı olmak bize yakışmıyor. AB’ye gittiğimde “Biz size karşı savaştık. Ama çağdaş uygarlığı yakalamak için İsviçre’den neden kanunu aldık. Çünkü biz özgür bir ülke olmak istiyoruz. Yönünü Batı’ya çevirmiş bir ülkeyiz. Biz AB’ye karşı değiliz. Biz Doğu’nun değil, Batı’nın bir parçasıyız. Sırtımızı Doğu’ya dönelim mi? Asla. İşadamlarımız da hangi bölgeye giderse destekçisiyiz. Uygarlığı yakalamak için Batı’ya dönük olmalıyız. Sadece Avrupa değil, Çin’de bunun içindedir.”Kılıçdaroğlu 9 Şubat Pazar günü yapacakları toplantı sonrasında partisinin metropol belediye başkan adaylarını açıklayacağını ve iktidar olmaya tüm adayları ile hazır olduklarını aktardı.İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş da yaklaşan yerel seçimlerde CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan ve Adayı Kocaoğlu'na ithafen yaptığı konuşmasında, “Umarım Aziz Kocaoğlu kazanır" dedi.