Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, insani yaşam koşullarıyla bağdaşmayan asgari ücretin esas ücret anlayışıyla uygulanmaya başlandığını belirterek, ‘İşsizlik AKP iktidarında insan onurunu törpüleyen bir hastalık gibi yaygınlaştı.’ dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle yazılı mesaj yayınladı. Mesajında, ‘düşük ücret ve güvencesiz çalıştırmanın aracı olarak taşeronlaşmanın yaygınlaştığını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Bütün dünyada işçilerin, emek dünyasının bedeller ödeyerek elde ettiği hakları ve kararlı, ilkeli mücadele sonucu elde edilen Birlik ve Dayanışma gününü, insanlık onurunun ve emeğin savunulacağı 1 Mayıs İşçi Bayramı'nı, halkımızla birlikte, emeğin saygınlığına yaraşır bir olgunlukla kutlayacağız. Biliyoruz ki, ülkemizi 10 yıldan beri yöneten AKP iktidarı döneminde, toplumun her kesimi gibi, emek dünyası da çok büyük hak kayıplarıyla karşı karşıya kaldı. Emekçilerin, çalışanların hakları yasal düzenlemelere budandı. Budanmaya da devam ediliyor."
"İşsizlik AKP iktidarında insan onurunu törpüleyen bir hastalık gibi yaygınlaştı." diyen Kılıçdaroğlu, "İş cinayetlerine dönüşen iş kazalarıyla meslek hastalıkları can almaya, sakat bırakmaya devam ederken, iktidarın anlayışını savunan ve iktidar gibi gözü ranttan başka bir şey görmeyen yandaş işadamları sadece kâr hanesine bakmayı sürdürdüler. Yetersiz, işlemeyen, denetimsiz iş sağlığı ve iş güvenliği sistemi ise bu olumsuzlukların üzerine kılıf gibi geçirildi. Bu arada, kayıtdışı ve güvencesiz çalışma alabildiğine yaygınlaştı. Esnek çalışma adı altında emekçiler uzun çalışma saatlerine mahkum edildi. Sendikasızlaştırma politikası örgütlenme anlayışının yerine yerleştirildi.
İşten atmalar çoğaldı. Ne yazık ki bu olumsuzlukları bazı sendikalar, sendikacılar da seyretti. Böylece sendikal örgütlenme üzerindeki baskılar arttı, en doğal haklardan biri olan örgütlenme cesaret işi ve risk kaynağı haline geldi.
Bu olumsuzluğa dur demek, sesini çıkarmak, hak aramak isteyenler ise şiddetle, baskıyla, zulümle, kış ayında buzlu suyla, gazla, copla karşılaştı, Ellerinden ekmekleri alındı. İşte bu koşullarda hepimize düşen görev 1 Mayıs günü hak aramanın kutsallığını, önemini, değerini ortaya koyacak, kararlı ve ilkeli dik bir duruşla alanlardan sesimizi yükseltmektir. 1 Mayıs’ta, Emeğin en yüce değer olduğuna inanan ve insanlık onurunu korumayı esas alan Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı olarak, herkes için daha iyi çalışma koşullarının yaratılması, eksiksiz ve engelsiz sendikal hakların sağlanması, iş hayatında ayrımcılığa son verilmesi, taşeron köleliğinin ortadan kaldırılması, çalışma yaşamında ILO normları ile AB kriterlerinin asgari norm olarak kabul edilmesi, herkesin insan onuruna yaraşır bir işe ve yaşanabilir ücrete sahip olması, işyerinde, toplumda, ülkemizde ve dünyada barışın sağlanması için ben de varım diyeni, el ele, omuz omuza olmaya, hak aramaya ve hem demokrasiye, hem de Türkiye’ye sahip çıkmaya çağırıyorum.” ifadelerine yer verdi.
(CHA)