ANKARA (ANKA) - CHP Genel Başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu, seçilmesi halinde cam gibi olacağını, havuzlu villalarda oturmayacağını belirterek, “Halkla başladık, halkla yola devam edeceğiz. Çünkü halkın iradesinin olduğu yerde biz varız. Mustafa Kemal ve arkadaşları halkla beraber başladılar. Biz o gelenekten geliyoruz, o geleneği sürdürmek zorundayız. Halkla beraber gideceğiz. Hiç kimseyi ötekileştirmeden, ‘bu bana oy vermez, bunun ayağına gitmeyeceğim’ demeden herkesin ayağına gidip herkesle konuşup herkesten oy isteyeceğiz” dedi.
CHP Genel Başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu, NTV’de Canlı Gaste programında Can Dündar’ın sorularını yanıtladı. Kimseyi ötekileştirmeyeceklerini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:
“Halkla başladık, halkla yola devam edeceğiz. Çünkü halkın iradesinin olduğu yerde biz varız. Mustafa Kemal ve arkadaşları halkla beraber başladılar. Biz o gelenekten geliyoruz, o geleneği sürdürmek zorundayız. Halkla beraber gideceğiz. Hiç kimseyi ötekileştirmeden, ‘bu bana oy vermez, bunun ayağına gitmeyeceğim’ demeden herkesin ayağına gidip, herkesle konuşup herkesten oy isteyeceğiz.”
HAVUZLU VİLLALARDA OTURMAYACAĞIZ
Yolsuzluk yapmayacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, “Havuzlu villalarda oturmayacağız. Bu ülkede yatağa aç giren çocuk kalmayacak” dedi.
Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı söylemlerinin arkasında durmamakla suçlayarak, “Söylemde bulunmak ayrı, söylemin arkasında durup onun gereğini yapmak ayrı. Başbakan’ın en büyük zaafı; o söylemlerle yola çıktı, oy aldı, ama o söylemlere muhatap olan kişiler bugün yerlerde sürünüyor” diye konuştu.
CAM GİBİ OLACAĞIM
Kılıçdaroğlu, kendi malvarlığının internet sitesinde olduğunu ve çocuklarının da malvarlığını internete koyacağını söyledi. Saydam bir yönetim anlayışı sergileyeceğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Cam gibi, buradan bakınca arka tarafı da görünecek. Siyasete saydamlığı getirmek zorundayız” dedi.
BAŞBAKAN’IN İŞİ GÜCÜ YOK, CHP İLE UĞRAŞIYOR
Kılıçdaroğlu, Başbakan’ın, “Timsahın o gözyaşlarına dikkat etsinler” sözlerine de, “Sayın Başbakan’ın başka işi gücü yok öyle anlaşılıyor. CHP’nin içişleriyle uğraşıyor. Demek ki, Sayın Başbakan esen rüzgardan tedirgin oldu, ama tedirgin olmasın, korksun aynı zamanda. İktidar olacağız, göreceksiniz” diye yanıt verdi.
BİZ YARATILAN RANTLARA TALİP DEĞİLİZ
Kılıçdaroğlu, vatandaşların sorunlarına talip olacaklarına işaret ederek, “Diyeceğiz ki, açık ve net. Türkiye’nin yarattığı rantları bu ülkenin insanları paylaşacak, bir avuç insan değil. Biz yaratılan rantlara talip değiliz. Biz bu ülkede yaşayan insanların sorunlarına talibiz” dedi.
Bu ülkenin insanını, çaycısını, simitçisini sevdiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Benim kendi annemi babamı tercih etme şansım zaten yok. Ama ben onlarla gurur duyuyorum, seviyorum onları. Bütün insanlarımı seviyorum” diye konuştu.
Kısıtlı’daki villalarda, etrafı duvarlarla örülü yerde oturmak istemediğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Halkımla beraber onlarla iç içe yaşamak isterim” dedi.
SOLDA BİRLEŞMENİN TARİFİ
“Soldaki diğer partilere çağırınız olacak mı? Sarıgül ile bir diyaloğunuz oldu mu?” sorusuna da Kılıçdaroğlu, “Şu anda herhangi bir diyalog yok, siz de takdir edersiniz ki sürecin kısalığını. Ama ben şunu isterim tabii. Türkiye’de bölünmenin, aynı amaca hizmet eden insanların farklı yerlerde olmasının hiçbir anlamı yok. Hep beraber olmalıyız. Ama şunun da altını önemle çizmeden geçemiyorum. Beraber olmanın yolu belli koşullarla olmamalı. Hiçbir beklenti içine girmeden, ben ülke için çalışacağım, ülkemin halkı için çalışacağım, eğer çorbada benim de bir tuzum olursa, o tuzu da ben çorbaya koymaya hazırım, bu mantıkla gelinirse, biz kocaman bir aile oluruz” yanıtını verdi.
Herkesi kucaklamaya hazır olduklarını belirten Kılıçdaroğlu, “Keşke hep beraber olsak” dedi.
“Genel başkan karızmasına sahip olmadığınız yönünde bir eleştiri var, bürokrat kökenden geliyorsunuz, bürokrasiyi bilmek avantaj mı, dezavantaj mı?” sorusuna da Kılıçdaroğlu, “Büyük bir avantaj. Rahmetli Turgut Özal bürokrasiden geldi, Süleyman Demirel bürokrasiden geldi, Recai Kutan bürokrasiden geldi. Bürokrasinin ne olduğunu bilirseniz, sorunları da çözmesini bilirsiniz” dedi.
Kılıçdaroğlu, iyi çalışan ekiple yola çıkacağını da vurguladı. “Yarına nasıl hazırlanıyorsunuz?” sorusuna da Kılıçdaroğlu, “Hazırlık devam ediyor. Konuşmam olabildiğince sıcak, yurttaşlarımızın sorunlarını nasıl çözebileceğimiz bir konuşma olacak, rakamlara boğulmayan bir konuşma olacak” diye yanıtladı.
“İsmet Paşa’nın bir sözünü ‘Memlekette ahlaklılar ahlaksızlar kadar cesur olmalıdır’ sözünün kullanılacağı ifade ediliyor, sizin tercihiniz mi?” şeklindeki soruya da Kılıçdaroğlu, “Elbette. Çünkü o Türkiye’nin içine girdiği çıkmazı sergileyen temel söylemlerden birisidir” dedi.
Kılıçdaroğlu, genel başkan seçilmesi halinde pazartesi günü ilk olarak TBMM’deki grup başkanvekili odasını boşaltacağını belirterek, “Sonra Genel Merkez’de Sayın Genel Başkanımızın odası boşalmışsa oraya, boşalmamışsa, boşalmasını bekleyeceğiz. Bu arada Sayın Genel Başkanımızı da uygun bir ortamda ziyaret etmek isterim tabii” dedi.
BAYKAL’A ÜZGÜN OLMAMAK MÜMKÜN MÜ
“Sayın Baykal’ı partinizde nerede görüyorsunuz? Üzgün müsünüz?” sorusuna da Kılıçdaroğlu, “Üzgün olmamak mümkün mü” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, Baykal’ı partinin geleceğinde her zaman önemli mevkilerde gördüğünü belirterek, “Sayın Baykal’a başvurmak, görüşlerini almak, kritik dönemlerde benim için onun görüşlerini almak benim sorumluluğum gereğidir” dedi.
Sayın Baykal’ın Cumhurbaşkanı olarak adının anıldığını hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, “Sayın Baykal oraya çok yakışır” dedi.
“Gürsel Tekin ile bir yol ayrılığı mı var?” sorusuna da Kılıçdaroğlu, “Yol ayrılığı yok. Ben de gazetelerde okudum” diye konuştu.
“Partide bir ikinci adam mücadelesi olacak mı?” sorusuna da Kılıçdaroğlu, “Zaten şu andaki genel sekreterimiz güçlü konumda olan sekreter. Sayın Sav’ın birikimleri çok önemli, kendisine saygı duyuyoruz. Birinci adam, ikinci adam olmaktan çok biz bir kadro hareketi başlatmak durumundayız” dedi.
MAYA BAŞTAN TUTMADI
“Sınır ötesi operasyon oldu, bir yandan da açılım var? Siz orada geleceği nasıl görüyorsunuz? Operasyonla açılım bir arada yürüyebilir mi?” sorusuna Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:
“Ben açılımı şu ana kadar öğrenebilmiş değilim. Biz açılımın ne olduğunu bilmiyoruz. Maya baştan tutmadı, önce sorunu tam anlamamız lazım. Aç olan insan ya dağa çıkacak ya da mafyaya gidecek. Önce karnını doyuracaksınız.”
“Dersim tartışmasında, af ile ilgili sözlerinizle partinizde zor durumda kaldınız? Bundan sonra o tavrınız parti yönetimine egemen olacak mı?” sorusuna da Kılıçdaroğlu, “O zaman söylediklerimin bugün de arkasındayım” dedi.
“Nasıl bir Türkiye hayalinizi var” sorusuna da Kılıçdaroğlu, huzurun olduğu, refahın tabana yayıldığı güçlü bir Türkiye hayali olduğunu söyledi.
KİMSENİN HABERİ YOKTU
Kılıçdaroğlu, aday olmaya nasıl karar verdiğini de şu sözlerle anlattı:
“Kamuoyundan baskı vardı. Uzun uzun düşündüm, görüşmeler yaptım. Kimseye söylemedim. Evden çıkarken eşime söyledim. O da suratını astı. Onlar baştan siyasete girmemi çok fazla istemiyorlardı.”