CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz'da hayatını kaybedenlerin çocukları ve kardeşlerine yönelik zorunlu askerlik yasağının kaldırılmasına 'çifte standart' tepkisine Milli Savunma Bakanlığı'ndan gelen yalanlamaya cevap verdi. Kılıçdaroğlu, "Bal gibi yapıyorsunuz. Ülkeyi yönetenler şehitlerimiz ve gazilerimiz arasında ayrım yapıyorsa o ülke bölücü bir hükümet tarafından yönetiliyordur" dedi. Kılıçdaroğlu, "Şehitler ve gaziler arasındaki farklılığı ortadan kaldırmak için bir kanun teklifini bu hafta meclise vereceğiz. Sayın Binali Yıldırım'a çok açık bir teklifte bulunuyorum, şehitler ve gaziler arasında ayrımcılık yapılmaması gerektiğini ikimiz de biliyoruz. Gelin el ele verelim, siz de bir kanun teklifi hazırlayın, ortak imza ile parlamentoya getirelim" diye konuştu.
Milli Savunma Bakanlığı'nın, Kılıçdaroğlu'nun "Şehitler arasında ayrımcılık yapmak hainliktir. PKK’ya karşı mücadele eden şehitlerin çocukları ve kardeşleri de yararlanmalı" sözlerini hatırlatan açıklamasında, "Kılıçdaroğlu’nun dile getirdiği gibi bir ayrım kesinlikle söz konusu değildir. Askerlik Kanunu'nda Terörle Mücadele kapsamında şehit olanların çocukları ve kardeşleri zaten zorunlu askerlikten muaftır" denmişti.
Partisinin grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
2002'de, bu ülkede terör yoktu. 2002'de acı ve gözyaşı yoktu. Ne oldu da 14 yılda binlerce gencimizi şehit verdik. Ne oldu da 14 yılda bir PKK belası vardı, şimdi IŞİD çıktı? Hangi güç yönetiyordu bu ülkeyi, bu ülkeyi felaketin eşiğine kimler getirdi. Bu soruyu her vatandaşın kendi vicdanına sormasıı istiyorum. Teröre karşıyız, "Teröre karşıyız" derken lafta kalmıyoruz. Terörle mücadele konusunda ne istiyorsunuz dedik. Dedik ki Bitirmek için gereğini yapacağız. Tık yok, terörü bitiremiyorlar, çünkü Türkiye'yi yönetemiyorlar.
"Bal gibi de ayrım yapıyorsunuz"
Geçen hafta burada şehitler arasında ayrılık gayrılık olmasın dedik. 15 Temmuz şehitleri ve diğer şehitler gibi bir ayrım ihanettir dedik. Arkasından açıklama yaptılar, hiçbir ayrım yapmıyoruz dediler. Milli Savunma Bakanlığı açıklama yaptı, yapmıyoruz dediler. Bal gibi yapıyorsunuz. Ülkeyi yönetenler şehitlerimiz ve gazilerimiz arasında ayrım yapıyorsa o ülke bölücü bir hükümet tarafından yönetiliyordur. Ağlayan anneler arasında bir fark gözetilebilir mi?Biz bu açıklamayı yaptık, başta havuz medyası olmak üzere koro halinde saldırdılar, "Vay efendim Kılıçdaroğlu yanlış söylüyor" Kılıçdaroğlu ağzından çıkan her lafı ölçüp tartıyor. Ama merak ediyorum, havuz medyası yarın ne yazacak. Bunlar ne dediler? "Bedellilerden elde edilecek gelir şehitlerin ailelerine ve gazilere vereceğiz" dediler. Bir kuruşunu bile vermediler. Havuz medyası bu konuda bir şey yazdı mı? Yazmadılar çünkü akıllarını başka yere kiraladılar. Para ile yazı yazıyorlar, para ile yazı yazıyorsan sen adam değilsin, gazeteci değilsin. Dediler ki "Şehit ailelerine ve gazilere iş verilecek" Şehit ailelerine öteden beri veriliyordu, gazilere hiç verilmedi. Bir gaziyi beni ziyaret etti diye işinden ettiler. Bunlarda emin olun din de yok, ahlak da yok, iman da yok. Bunların bir özelliği daha var süratle yalan söylerler, "Cumhuriyet tarihinde bir ilki gerçekleştiriyoruz. Gaziler, şehit aileleri ücretsiz seyahat edecekler" Ya 20 yıldır uygulanıyor bu, ilk kez biz uyguluyoruz diye yalan söylüyorlar. Ben diyorum ya bunlarda din yok, iman yok.
Hükümete şehit hakları düzenlemesi için yeni teklif
Ankara'daki beyler, iktidar olanlar kendi çocuklarını o dağlara ovalaya gönderiyorlar mı? Kendi çocuklarına askerlik yaptırıyorlar mı? Yaptırmıyorlar. Yandaşları çıktı yine televizyonlarda "Şehit ailelerine 450 bin lira tazminat, gazilere 650 lira aylık veriyorlar" Yok öyle bir şey, dinleyen vatandaşlar da gerçek sanıyor. Ayrımcılığın ölçüsünü söyleyeyim, terörle mücadelede şehit ailesine verilen 87 bin, 15 Temmuz şehidinin ailesine verilen 101 bin. Bu ayrıcalık doğru mu, hangi ahlak buna izin verir. Diğer şehitlerin ailesine niye vermiyorsun? Dağın tepesinde şehit olan kimin şehidi Binali Yıldırım, kimin şehidi? Derecelere göre gazilere göre nakdi tazminat ödeniyor. 21 bin 963 lira terör, 25 bin lira 15 Temmuz gazisine veriliyor. Bir KHK çıkardılar, KHK'da da ayrıcalık yaptılar. "PKK ve diğer terör örgütleriyle mücadele ederken şehit olan polis, subay, astsubay, sözleşmeli er ve erbaşlara tanınmayan hak, 15 Temmuz gecesi şehit olan polis, subay, astsubay ve sivillere tanındı. Sayın Binali Yıldırım, bu kararnameyi imzalarken vicdanın neredeydi, elin neredeydi, terör şehitleri arasında fark yaratıyorsunuz demek ne zaman sizi eleştirmek oldu. Şehitler arasında ayrım yapmak ihanettir dedim, yine söylüyorum. Teröristler Derik kaymakamını şehit ettiler, onun çocukları 15 Temmuz şehitlerin ailelerine sağlanan imkanlardan faydalanamıyor. AKP'nin Özalp Başkan Yardımcısı da yararlanamayacak. Ben bunu dile getirdim diye kendi televizyon kanallarında bir sürü ipsiz sapsız adamı konuşturdular. Ben söylüyorum şehitler arasında, gaziler arasında ayrım yapmayın.
Bu ülkeye hayatını verenler arasında ayrım yapılmasın dediğim zaman kıyametleri koparıyorlar. Muğla milletvekilimiz, Ömer Süha Aldan, şehitler ve gaziler arasındaki farklılığı ortadan kaldırmak için bir kanun teklifini bu hafta meclise vereceğiz. Sayın Binali Yıldırım'a çok açık bir teklifte bulunuyorum, şehitler ve gaziler arasında ayrımcılık yapılmaması gerektiğini ikimiz de biliyoruz. Gelin el ele verelim, siz de bir kanun teklifi hazırlayın, ortak imza ile parlamentoya getirelim. Bu ayıbı hep birlikte ortadan kaldıralım. Gelmezse bunu aşağı indireceğiz, genel kurula indireceğiz, bütün şehit aileleri ve gazilere sesleniyorum, siz bu ülkenin onurusunuz.
"Biz esnafı destekliyoruz diyorsanız gelin"
Bakın AVM'deki esnaflarımız dolar bazında ödüyorlar, kiralarını ödeyemiyorlar. Kapalıçarşı esnafı... Kapalıçarşı'da hava bile bir düzine para. Sorunları var mı esnafın var tabii, ben size bu sorunlardan bazılarını satırbaşları olarak vereceğim. Esnafın SSK'sı var. İki ay primini ödeyemedi diyelim, hastalandı, doktor diyor ki "Kusura bakma, ben seni tedavi edemem" Peki esnaflar buna itiraz etti mi? Etmediler. Esnafa bakmıyorsun, eşi veya çocuğu var, hadi o prim ödeyemedi, diyorlar ki "Karısına da bakmam". Kadının günahı ne? Bir esnafla evlenmek. Bir diğeri mesela iş göremezlik ödeneği, çalışana bu hastalığı durumlarda ödeniyor. Esnaf hastalandı diyelim, ona ödeniyor mu? Ödenmiyor, neden? Esnaftır, sesi çıkmaz zaten diyorlar. Esnaf çoğu zaman kiralık bir dükkanda çalışır, kira öder, vergi de öder. Ama ev sahibi diyor ki "Ben stopaj falan ödeyemem" Esnaf itiraz etmiyor, onu da ödüyor. Esnaf konuşmaz diyorlar, sesini çıkarmaz diyorlar.
Bizim şimdi bir milletvekili arkadaşımız Akif Ekinci, işçi nasıl işsiz kaldığında işsizlik sigortasından para alıyorsa, esnaf da dükkanı kapattığında para alsın diye kanun teklifi hazırladı. Sayın Binali Yıldırım, biz esnafı destekliyoruz diyorsan gelin bu teklife evet deyin.
Esnaf AVM'lere mahkum edilmiş vaziyette. 59 ilde AVM var. 144 zincir mağazanın 24 bin şubesi var. Gariban esnaf bunlarla nasıl rekabet edecek. Batı'da da var ama esnaf korunuyor. Orada ya aVM'ler şehir dışında kuruluyor, şehir içindeyse AVM'ler bir gün tatil, o gün herkes esnaftan alışveriş yapıyor. Eski bakan, eski AKP'li vekil sayın Ali Coşkun bu konuda düzenleme yaptı ve esnafı korudu diye bakanlığından ve siyasetten kovuldu. Esnaf bu konuda gerçekleri öğrenmek istiyorsa Ali Coşkun'u arasınlar. Sicil affı da gelmeli. Sicil affını niye getirmiyorsunuz, esnafımızın sicil affına da ihtiyacı var. Buyurun, bunu da birlikte getirelim.
Sayın Cumhurbaşkanı bankaları tehdit ediyor, ben bu kadar işsizlik olacağını zannetmiyorum diyor. Sanki biz iktidardayız da bizi şikayet ediyor. Merkez Bankası'na talimat veriyor faizleri indirin diye, MB bırak faizi indirmeyi artırıyor. E ne yapacak şimdi Cumhurbaşkanı istifa mı edecek? Ekonomiyi bilmeyen biri ülkeyi yönetemez. Ekonomi Bakanı "Ben OHAL" istemiyorum diye, Fransa Ekonomi Bakanı'nın mı imzası var OHAL kararının altında. Sen ekonomi falan yapamazsın kardeşim.
Yine ekonomi uzmanı, ekonomi dehası olan Binali Yıldırım "Her şeyi dolara bağlamanın anlamı yok, çıkıyor, iniyor" diyor. Bu büyük ihtimalle ekonomi tarihine geçecek bir cümle. Petrol, dolara bağladı. Dolar düştüğünde sen benzin fiyatına düşürdün mü? Yok. Doğalgaz fiyatları tüm dünyada düştüğünde, dolar düştüğünde bu fiyatı düşürdün mü hayır. İthalat dolara bağlı, köprü ve yollar dolara bağlı. Hükümetin verdiği garantiler de dolara bağladı. Köprüden 40 bin araç geçmezse aradaki farkı devlet dolar olarak ödeyecek. Daha zamlar yansımadı, iğneden ipliğe her şeye zam gelecek. En büyük zararı da esnaflar, memurlar görecek.
Bütün bunlara sebep olan ekonomi değil, ekonominin dar boğaza girmesinin nedeni ülkede yaşanan siyasi kriz. Çünkü Türkiye'yi kim yönetiyor belli değil. Başbakanlık koltuğunda biri oturuyor doğru ama iradesi yok. Referandum sırasında OHAL kalkabilir diyor, kalkacak diyemiyor. Abisinden korkar, ne diyecek bilmiyor. Sayın Binali Yıldırım, koltuğuna sahip çık. Sana düşeni yapmazsan boynuna kocaman bir davul asar, elinde kocaman bir tokmakla davulun sesini dinlerse. Ve dış politika, en büyük zararı gördüğümüz. 1 haftadır Suriye'den şehitlerimiz geldi kimin vurduğunu söyleyemiyorlar birisini kızdırır mıyız diye. Bir sürü şehidimiz geliyor, biz size demedik mi Suriye'nin içişlerine karışmayın diye. Hükümet dış politika konusunda her türlü tavizi verecek durumdadır, çünkü dışarıdaki meşruiyeti sıfırlanmış durumda.
Rusya senden niye domates almıyor? Putin henüz istediklerini alamadı henüz. Sayın Binali Yıldırım bilmez ama Sayın Cumhurbaşkanı bilir, Putin'e ne sözler, ne tavizler verdiniz?
Türkiye'nin AB'ye ihtiyacı var. Türkiye uygar bir ülkedir. Ha şunu da söyleyeyim Şangay 5'lisi diye bir şey yok, Şangay 6'lısı var. Bunu da bilmiyorlar, dış politikayı bilmiyorlar. Burnumuzun dibinde 18 ada işgal edildi, Yunanistan'ın bayrağı sallanıyor. Sayın Binali Yıldırım sen bu adaları geri alacak mısın? Milliyetçi misin?