HABER

Kılın olduğu her yerde görülüyor! Kıl dönmesi nasıl oluşuyor, kara merhem kullanmak işe yarıyor mu?

İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor

Ciltte kabarıklık ve kızarıklıkla belirti veren zamanla ağrı ve ateşle ortaya çıkan kıl dönmesi, vücudun kıl olan her yerinde görülebilir. Bu kistlerin oluşmasına neyin sebep olduğunu, nasıl tedavi olacağınızı ve tedaviden sonra nasıl hareket edileceğini bilmek oldukça önemli. İşte kıl dönmesi hakkında merak edilenler.

Kıl dönmesi genel olarak vücutta kılların olduğu her bölgede görülebilir. Her iki koltuk altı bölgesinde de kıl dönmesine bağlı olarak bir takım hastalıklar meydana gelebilir. Pubisin kıllı bölgesinde de küçük apsecikler ya da fistül delikleri olabilir. Ancak cerrahi açıdan, kuyruk sokumu bölgesinde her iki kalçanın tam orta hattında apse oluşumudur. İşte kıl dönmesiyle ilgili bilmeniz gerekenler.

KILIN OLDUĞU HER YERDE GÖRÜLEBİLİR

Vücudun kıllı bölgelerinde kıl köklerinden çıkan kıl gövdesi ve uç kısmının cildin dışına çıkmaktadır. Cildin dışına çıkamadıkları zaman, kıllar içeriye dönmekte ve orada bükülü olarak kalmakta, kıl kökü de ölmektedir. Zamanla orada bir enfeksiyon ve minik apseler olabilir.

Vücudun kıllarının olduğu sakal, koltuk altı, pubis gibi her bölgede olabilir. Ancak cerrahi olarak kuyruk sokumu bölgesinde kıl dönmesine bağlı apseler oluşması durumudur.

KIL DÖNMESİ NASIL BELİRTİ VERİR?

Kıl cildin altına döndüğünde ve orada kıl kökü öldüğünde, orada bir yabancı doku varmış gibi ciltte kabarıklık ve kızarıklık meydana gelebilir. Bu kızarıklık giderek artabilir, orada ağrı oluşabilir, bu bir yumuşak doku apsesi demektir. Hastanın ateşinde de yükselme söz konusu olabilir.

Bu apse eğer cerrahi yolla boşaltılmazsa, kendiliğinden cilde açılır, orta hattın yanlarında kanlı bir cerahat akıntısı şekline dönüşebilir.

KIL DÖNMESİNİN SEBEPLERİ NELERDİR?

Kıl dönmesinin sebepleri genellikle cildin dışarıya çıkması gereken kılların dışarı çıkamaması ya da içeriye bükülmeleri şeklinde olabilir.

Vücutta bükülen kılların aşağıya doğru inmeleri, negatif basınçla cildin içerisine girmeleri şeklinde teoriler izah edilmiştir. En çok kıl dönmesi 2. Dünya Savaşı'nda cip kullanan askerlerde görülmüştür. At binenlerde, bisiklet, motosiklet kullananlarda, masa başında uygun oturmayan kişilerde daha sık görülür.

Screenshot_7

KIL DÖNMESİ NASIL OLUŞUR?

Kuyruk sokumunda her iki kalçanın ortasında bir oluk vardır. Bu oluk içerisinde kalça hareketleriyle içe doğru bir negatif basınç söz konusudur. Dökülen kıllar bu negatif basınç yoluyla içeri emilebilir.

O bölgeden çıkan canlı kılların dışarı çıkamayıp içeriye dönmeleri ve ölüp orada kalmaları da söz konusu olabilir.

Basınç altında kalan o bölgenin kıllarının içeride kalması durumu, oturma pozisyonuyla ilgilidir. Uygun oturmayan meslek grubunda olabilir. Aynı zamanda at binen, bisiklet ve motosiklet kullanan kişilerde meydana gelebilir.

KIL DÖNMESİ NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Kuyruk sokumu bölgesindeki tam orta hatta veya onun biraz yanlarında olan deliklerle karakterize olan kıl dönmesinde derinde bir kıl yumağı söz konusudur. Enfeksiyonun ve apse materyalinin olduğu bir boşluk söz konusudur. Tedavisinde mutlaka o boşluğun çıkartılması gerekir. İçinde apse olan kist denen oluşumun tamamen çıkartılması önemlidir.

Bunun için cerrahide o boşluğun deliklerinden içeriye bir boya maddesi enjekte edilir. Ana tedavi şekli o bölgenin tamamen çıkartılmasıdır. Açık bırakılan boşluğun bir şekilde kapatılması gerekir. Burada boşluğun karşılıklı olarak dikilmesi yöntemi uygulanabilir. Ya da cilt altı yağ dokusunun o bölgeyi kapatması yöntemi vardır ki bundan plastik cerrahide söz edilmektedir. Bir diğer yöntem de o boşluğun kendiliğinden iyileşmesini beklemektir.

AMELİYATSIZ TEDAVİ MÜMKÜN MÜ?

Ameliyatsız kıl dönmesinin tedavi edilmesi mümkün değildir. Burada bir kıl yumağının olduğu cilt altı dokusu söz konusudur. Orada bir enfeksiyon tablosu vardır. O deliğin içerisinde bulunan kılların alınması, içeriye herhangi bir maddenin enjekte edilmesi ancak geçici rahatlatma yöntemleridir. Tedavi yöntemi olarak söylenmesi mümkün değildir.

2057-Ingrown_Hair_Cyst-642x361_Slide_2

KIL DÖNMESİ TEDAVİ EDİLMEZSE NE OLUR?

Kıl dönmesi eğer bir apse oluşturduysa veya enfeksiyon odağı olduysa, mutlaka o bölgenin çıkartılması ya da boşaltılması gerekmektedir. Boşaltıldıktan sonra orada apselerin tekrarlaması söz konusu olacaktır. Dolayısıyla mutlaka o bölgenin çıkartılması gerekir.

Çıkartılmadığı zaman o bölgede daha geniş bir enfeksiyonun olması söz konusudur. Kemiğe ulaşabilir. Çok ileri vakalarda da bir kanserleşmeden bahsedebilir.

AĞRI ENFEKSİYONUN GÖSTERGESİ

Kıl dönmesi olan bölgede ağrının oluşması, orada bir enfeksiyon olduğunun göstergesidir. Bu enfeksiyon daha ileri safhaya varırsa orada bir apse oluşabilir.

Basit ağrı kesicilerle yok edilebilir. İleri vakalarda da mutlaka apsenin boşaltılması gerekmektedir. Apsenin boşaltılması gerçekleşmeden ağrıların yok olması mümkün değildir.

KARA MERHEM İŞE YARAR MI?

Kıl dönmesi olan bölgede şişkinlik, kızarıklık ve ateşlenme hissi başlangıçta olabilir. Bu durum zamanla gerileyebilir ya da hemen ardından apse şekline dönebilir.

Screenshot_4

Bu bölgeye değişik merhemlerin sürülmesi ve boşaltmanın kolaylaşması çok gerçekçi bir beklenti değildir. Burada esas olan prensip, cerrahi olarak istenen bölgeden apsenin boşaltılmasıdır. O bölgeye herhangi bir madde sürülmesinin tedavi edici bir yönü yoktur.

AMELİYAT NASIL YAPILIR?

Kıl dönmesi ameliyatında ana prensip, kıl dönmesi olan bölgenin tamamen sağlam cerrahi sınırlarla çıkartılmasıdır. Bu bölge çıkartıldıktan sonra meydana gelen açıklık açık bırakılabilir ve bölgenin kendi kendine kapanması beklenebilir. Ya da bölge uygunsa, cilt altı ve cilt dokusu karşılıklı birleştirilir. Veya kalçanın yan tarafından o bölgenin şekline göre bir parça kaydırılır.

Kıl dönmesi ameliyatında, kıl dönmesinin olduğu bölgenin tamamen çıkarılması gerekmektedir. Bunun için deliklerden içeriye bir boya maddesi enjekte edilir, boyanın gittiği bütün bölge çıkartılır. Çıkartıldıktan sonra kanama kontrolü yapılır ve o bölge dikilmez.

Hasta düzenli olarak pansumanlara gider, bu bölgenin kendiliğinden kapanması beklenir. Avantajı, tekrarlamaların daha az olması, dezavantajı iyileşmenin uzun sürmesi ve orada istenmeyen yara dokusunun kalmasıdır.

Kıl dönmesi ameliyatında ana prensip oradaki kistik yapının, kıllar ve apse materyalleriyle birlikte sağlam dokuya kadar çıkartılmasıdır.

Kalçanın yan tarafındaki sağlam cilt ve cilt altı yağlı dokularla birlikte oradan bir parçanın ayrılarak boşluğa kaydırılması işlemine flap kaydırma yöntemi denmektedir. Buradaki amaç her iki kalçanın arasındaki çukurluğun yok edilmesidir. Bu yöntemin avantajlarından birisi nüks riskinin diğer yöntemlere göre çok daha az olmasıdır.

Kıl dönmesi ameliyatında eğer mevcut bir apse boşaltılacaksa bu lokal anestezi ile yapılabilir. Bu sadece mevcut olan apsenin boşaltılmasıdır. O kistin çıkartılması işlemi ise genel anestezi altında yapılmaktadır.

İYİLEŞME SÜRESİ NE KADAR SÜRÜYOR?

Kıl dönmesi ameliyatında kisti çıkartıp kendiliğinden iyileşmeye bıraktığımız yöntemde, o yaranın tamamen kapanması 2,5 ay kadar sürmektedir. Fakat hasta 2-3 gün sonra gündelik hayatına dönmektedir.

Primer kapama yönteminde hastanede bir gün kalınmakta ve bir gün sonra taburcu olunmaktadır. Dikişler bir hafta sonra alınmaktadır. Ya da dikişler alınmayacak şekilde yara dudakları karşılıklı getirilmektedir.

Flap yönteminde hasta hastanede bir gün kalmakta, iyileşmesi 7 - 10 gün arasında değişmektedir.

Kıl dönmesi ameliyatından sonra yapılan işleme bağlı olarak dikkat edilecekler değişmektedir. Ana prensip ameliyat yapılan bölgenin üzerine basıncın gelmemesidir. Otururken ağırlığın kalçalara verilmesi gerekir. Bunun için simit adı verilen içi havayla dolu plastik malzemeler kullanılabilir. Bisiklete, motosiklete, ata binmek gibi alışkanlıklardan vazgeçmek gerekir.

Kıl dönmesi ameliyatı yapılan hastalar, hastanede bir gün kalmakta ve bir hafta sonra da yaraları iyileşmektedir. Ancak burada yaranın iyileşme dönemi, tam anlamıyla 6 - 12 ay gibi bir süre gerektirebilir.

Bu hastaların ilk 15 günden sonra oturabilmeleri mümkündür. Ancak oturma şekillerini ve yöntemlerini değiştirmeleri gerekir. Müdahale yapılarak bölgenin basınç altında kalmaması gerekir. Simit adı verilen, o bölgeyi boşlukta bırakacak şekilde
oturmaya yarayan aparatlar gerekebilir. Hastalar böylelikle kendilerini basınçtan koruyabilir.

En Çok Aranan Haberler