Kilis’te ’ilim İyiliklere İleten Adımların İlkidir’ Konulu Panel Düzenlendi

12-18 Aralık Yoksullarla Dayanışma Haftası münasebetiyle, Kilis 7 Aralık Üniversitesi ve YOYAV (Yoksullara Yardım ve Eğitim Vakfı) tarafından “İlim İyiliklere İleten Adımların İlkidir” başlıklı bir panel düzenlendi.Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Osman Türer’in panel yöneticisi olduğu etkinliğe İlahiyat Fakültesi öğretim üyeleri Doç. Dr. Halil Aldemir, Yrd. Doç. Dr. Bünyamin Açıkalın ve Yrd. Doç. Dr. Metin Ceylan panelist olarak katıldılar.Panele YOYAV Kilis Şubesi yönetici ve üyeleriyle, akademisyenler ve öğrenciler de katıldı. Panel başkanı Prof. Dr. Osman Türer, Salt teorik bilginin insanı doğruya götürmede yeterli olmayacağını, ilmin özümsenmesi, yaşanması ve uygulanması gerektiğini belirtti. Hz. Peygamber’in ’Faydasız ilimden Allah’a sığındığını’ söyleyen Türer, ilim-amel-ihlas bütünlüğünün önemini vurguladı. Türer ayrıca, Yunus Emre’nin ’İlim ilim bilmektir, İlim kendin bilmektir,Sen kendin bilmezsin, Ya nice okumaktır’ dörtlüğü ile başlayan şiirini dinleyicilerle paylaştı. Daha sonra sözü alan Doç. Dr. Halil Aldemir ’İlmin Kaynağı ve İyilik’ başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Aldemir, bilgi kaynaklarının sırasıyla Kur’an, Hadis, insan aklı ve duyu organları olduğunu söyleyerek, bilgiye ulaşmanın yolunun bu dört temel prensibe dayandığını belirtti. Yrd. Doç. Dr. Bünyamin Açıkalın da ’Kur’an’da İlim ve İyilik’ başlıklı sunumunda, Kur’an’da ilimle ilgili ayet sayının 750’yi bulduğuna dikkat çekerek, ilimle ilgili ayetlerin ’iyiliğe teşvik eden yol’ şeklinde tasvir edildiğini vurguladı. Açıkalın, Zümer süresinde, ’Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu’ ayetinin yer almasının ve başka bir ayette ’Allah’tan en çok alimlerin korktuğunun’ belirtilmesinin, Kur’an’ın ilme teşvik ettiğinin bir kanıtı olduğunu söyledi. Son olarak söz alan Yrd. Doç. Dr. Metin Ceylan ise, “Farklı Açılardan İlim ve Amel İlişkisi”ni irdeledi. Ceylan konuşmasında ilmin insana güzellik getirmesi gerektiğini, ilmin hayırla güzelleştiğini söyledi ve ilim insanının yazdığı kitapların ve bilgi kaynaklarının, insanın ölümünden sonra amel defterini kapatmayan en önemli faktör olduğunu ifade etti.