HABER

"Killi toprak yağış sonrası çökme riski oluşturuyor"

İSTANBUL’DA son bir hafta içinde 4 göçük olayı yaşandı.

İstanbul, (DHA)- İSTANBUL’DA son bir hafta içinde 4 göçük olayı yaşandı. Göçüklere şiddetli yağışların neden olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi İrem Şanal Özyurt, "İstanbul'da kil-silt bünyeye sahip toprak yapısının yaygınlığı istinat duvarları ve binalar için risk oluşturuyor" dedi.

İstanbul Sütlüce’de geçtiğimiz salı günü bir bina çöktü. Sancaktepe’de yaşanan iki çökmenin birinde ise bir okulun bahçesi kullanılamaz hale geldi. Son olarak dün Ümraniye'de istinat duvarın çökmesiyle çukura 2 otomobil ve bir kamyon yuvarlandı. İstanbul'da eğimli arazilerin fazla olduğuna dikkat çeken Bahçeşehir Üniversitesin Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi İnşaat Mühendisliği bölümünden Dr. Öğr. Üyesi İrem Şanal Özyurt, "İstinat duvarı, eğimli ve göçme riski taşıyan arazi yapılarında uygulanan destekleyici yapılardır. İstanbul'da çok fazla eğimli arazi, göçme riski olan problemli zemin var. Kil-silt bünyeye sahip yapıların olduğu zeminler İstanbul'da çok fazla. Dolayısıyla istinat duvarı inşaatta yaygın olarak kullanılıyor" diye konuştu.

"NEDENİ FAZLA YAĞIŞ"

Göçmelerin nedeninin ise fazla yağış olduğuna dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi İrem Şanal Özyurt, "'Neden bu göçmeler sıklaştı' diye sorarsak bu bir tesadüf değil diyebiliriz. Şiddetli yağışların ardından bu olaylar gözlemlendi. Son bir haftada 4 ilçede bu tür çökme olaylarının gözlemlenme sebebi yoğun ve şiddetli yağışların sonrasında zeminlerin suyu dışarıya atamaması yani direne edememesinden kaynaklı. Yağmur sonrası zeminde meydana gelen şişme, istinat duvarlarına fazlaca basınç uygulayarak göçmeye neden oluyor. Dolayısıyla bu göçmeleri şiddetli, kuvvetli yağışlara bağlayabiliriz" ifadelerini kullandı.

"KİLLİ TOPRAK YAPISI HAKİM"

İstanbul'da mikro bölgelendirme adı verilen jeolojik haritaların çıkartıldığını anlatan Dr. Öğr. Üyesi Özyurt şöyle devam etti:

"Bunların sonucuna baktığımızda İstanbul genel olarak yerleşime uygun. Fakat yapılaşmada kil-silt bünyeye sahip toprak yapısı, alüvyon, eski dere yatakları gibi riskli bölgeler de mevcut. Kil ve silt alanlarının yaygın olmasıyla fazla yağışın düştüğü zamanlarda istinat duvarları ve binalar için risk oluşturabiliyorlar. Yoğun yağmur, şiddetli dolu, kar gibi zemine su hapsettirecek doğal olaylar sonrasında zeminlerde suyu hapsetme, şişme ve istinat duvarlarına olan fazlaca yük sonrasında bu tablolar kaçınılmaz. Son zamanlarda yağış ikliminin değişmiş olması, şiddetlenmiş ve ani olmuş olmasıyla beraber zemine gelen ve dışarıya atabilmiş olduğu su dengelenmemiş oluyor. Böylece zeminin şişmesi yaşanan olayların nedeni. Yağış iklimindeki değişiklik, şiddet ve ani oluşlar bunun temel sebeplerinden."

"ZEMİN ETÜTLERİ DEĞERLENDİRİLMELİ"

Yeni yapılaşacak yerlerde istinat duvarlarının zemin etütlerinin doğru değerlendirilmesi gerektiğini anlatan Özyurt, "Buna göre tasarım seçilmeli ve istinat duvarının tipinin doğru seçilmesi gerekir. Ama halihazırdaki binalar biraz daha risk faktörü çünkü üzerinde bir yaşam var. Dolayısıyla oralarda da sürekli ölçümlerin yapılması gerekecek. Zemindeki oynamaya karşı güçlendirme yapılması gerekecek" dedi.

(FOTOĞRAF-GÖRÜNTÜ)

En Çok Aranan Haberler