Kendimi asla zayıflayamayacak ve asla güzel gözükemeyecek bir insan olarak algıladığım için düşmanım kendimdim.
Eminim ki sorun tartıdaki rakamlar olsa her şey daha kolay çözülürdü.
Psikoloji bilimiyle içli dışlı ilerleyen hayatım sebebiyle farkındalığın her türlü sorunun çözümünün ilk maddesi olduğunu öğrenmiş bir insanım.
Mantık çok basit; farkında olmazsak çözemeyiz. O yüzden kilo vermemizin önündeki engelin esas olarak ne olduğunun farkında olmak kilolarla savaşımızın ilk adımı.
NASIL KAZANDIM?
Zayıflayamayacağıma olan inancım beni kendimle ilgili yanlış düşüncelere ve kalıplara sevk etmişti. Kendimi yemek yemediğinde mutsuz olan ve hayattaki temel motivasyonlarından biri her öğünde lezzetli yemekler yemek olan biri olarak algılamaya başlamıştım. Rejim yapmaya başladığım anda aşırı bir stres hissediyor adeta canımın çektiği şeyi yiyemeyince mutsuz bir birey haline dönüşüyordum. Vermek istediğim kilo çok fazla bir miktar olmamasına rağmen gözümde dağ gibi büyüyordu.
Bu algılayışın hedeflerime ulaşmamdaki yarattığı blokajları fark ettiğimde ise çözmek için pozitif düşünceye ve kendi azmime sığınmaya karar verdim.
“İnanın ki olsun!” demek isterdim ama…
Keşke bu kadar basit olsa… Kilo vermek çoğunlukla hayattaki pek çok hedefimizden sonra geliyor olmasına rağmen yalnızca inan, olsun! prensibiyle çözülemeyecek kadar emek istiyor. Evet, öncelikle o yemeyince mutsuz olan insanın ben olmadığıma kendimi inandırdım. Fakat bunu içimden yüz kere “Ben o kafandaki insan değilim!” diyerek yapmadım elbette!
PSİKOLOJİ, BÜYÜKSÜN!
Farkındalık her şeyin başında gelir demiştim, yeme alışkanlıklarımı değiştirmek için öncelikle ne yediğimin farkına varmam gerektiğine karar verdim. Aldım elime kağıdı ve kalemi yediğim 2 leblebiyi bile yazdım. Şaka değil, gerçekten! 5 günün sonunda aldım yaptığım listeyi önüme neyi acıktığım için yedim neyi canım sıkılıyor diye yedim baktım. Yemek yemek bir hobi olmuş benim için farkında değilmişim… Acilen aynı anda iki kitaba, yazı yazmaya ve spora başladım! Bu gün 20 günü geçti rejimdeyim mutsuz muyum, hayır! Çünkü ben beni mutsuz eden şeyin yemek yememek değil boş oturmak olduğunu buldum.
Hemen bu gün elinize bir defter alın! Yemek yemek hayatınızdaki hangi eksiklikleri kapatmak için kullandığınız bir eylem olmuş yoksa sadece doymak için mi yiyorsunuz bunu fark edin! Sonra da bunu değiştirebilecek irade de olduğunuzu fark edin!
Kilo vermek çoğu zaman psikolojik bir savaştır, algınızı değişmeden kilonuzu mutlu bir birey olarak değiştirmek zorlaşacaktır unutmayın… Ve en önemlisi zayıflama motivasyonunu kendi içinizde arayın asla başkasıyla kendinizi kıyaslamada değil!