Kent merkezine 20 kilometre mesafedeki Sazlıpınar köyünde yaşayan 4 çocuk babası Hüseyin Bulut, 14 yıl önce yardım kömürü alabilmek için gittiği kuruluşta kimliğini kaybetti. Bulut’un adresine, bir süre sonra farklı illerden hakkında dava açıldığını dair mahkeme celbi gelmeye başladı. Maddi durumu iyi olmadığı için Bulut, ilk başlarda olayla ilgilenemedi.
Hayatında bir defa İstanbul'a gittiğini ve iki gün kaldıktan sonra geri döndüğünü ifade eden Hüseyin Bulut, "2007'den itibaren adıma İstanbul başta olmak, üzere Gaziantep, Konya, Bursa, Zonguldak gibi birçok ilden mahkeme kağıtları geldi. Güvenlik güçleri bazen evden bazen tarlada çalışırken beni alarak mahkemelere götürdü. Adıma açılan şirketler, krediler kullanmış, şahıslardan borç almış. Bu gibi işlemler nedeniyle 14 yıldır, 61 dava ile uğraşıyorum. Belirli aralıklarla bu yüzden 91 günde cezaevinde kaldım. Artık gücüm kalmadı. Şeker hastalığı ile mücadele ederken yaklaşık iki yıl önce akciğer kanseri olduğumu öğrendim. Maalesef maddi durumum kötü olduğu için tedavi olamıyorum. Adıma kurulan hayali şirketler nedeniyle devletimizden yardım da alamıyorum" diye konuştu.
Hakkında açılan davalar nedeniyle adliyelerde, ev ve hastaneden daha fazla zaman geçirdiğini kaydeden Hüseyin Bulut, "14 yıldır her ay düzenli olarak 3 mahkemem oluyor. Avukat tutacak para bir yana yol parası bulamıyorum. Minibüsçüler sağ olsun artık tanıyorlar ve benden para almıyorlar. Gidip davalara giriyorum. Bu işlerin ne zaman biteceğini ve huzura kavuşacağımı bilmiyorum. Devletimizden bir çözüm bekliyorum, artık yeter" dedi.
Hüseyin Bulut’un oğlu Serhat Bulut (29) ise yıllardır babasının davaları ile uğraştıklarını belirterek, "Babamın hayatı adliyede geçiyor. 61 ayrı dava dosyası vardı, şu an 14'ü devam ediyor. Evimizde huzur da kalmadı ve hastalığını da tedavi ettiremiyoruz, Cumhurbaşkanımızdan yardım istiyoruz" diye konuştu.
DHA