BİZE ULAŞIN
Ankara (AA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Kimse AK Parti iktidarı döneminde Kuzey Kıbrıs'la ilgili olarak bizden herhangi bir taviz koparamaz. Biz 'kazan kazan' esasına göre bir anlayış sürdürüyoruz" dedi.
Erdoğan, TGRT Haber'de katıldığı "Çerçeveden Yansımalar-Özel" programında soruları yanıtladı.
Türkiye'ye yapacağı ziyaret sırasında Papa 16. Benediktus ile görüşemeyecek olması nedeniyle bazı iddiaların gündeme getirildiğine dikkat çekilmesi üzerine Erdoğan, bir dini lider olarak, Papa 16. Benediktus'un Diyanet İşleri Başkanı ile Devlet Başkanı olarak da Cumhurbaşkanı Sezer ile bir araya geleceğini belirtti. Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bizim bugüne kadar gelen misafirlerimize olan konukseverliğimiz neyse yine yapılacak. Biz bazı marjinal grupların takındıkları tavırları tasvip etmiyoruz. Bunlar yanlış şeylerdir. Bizim medeniyetimizde bizim değerlerimizde bunlar yoktur. Duygusallık taşıyan çirkin eylemler hoş şeyler değil. Bunları siyasi ranta dönüştüreceğini zannedenler aldanıyor. Meydanlarda, 'Papa ülkemize gelmesin'... Ne alakası var? Sen gidiyorsun da niçin onlar gelmesin, bunlardan niye çekiniyorsun? Gelsinler, ben gelmelerini hoşgörüyle karşılıyorum gelmelerini önemsiyorum. Medeniyetler ittifakı için bunlar önemli adımlardır."
Başbakan Erdoğan, Papa'nın geldiği gün saatlerin denk düşmesi durumunda kendisiyle havaalanında bir görüşme imkanı olabileceğini de kaydetti.
Erdoğan, muhalefet partilerinin, iktidarı Kıbrıs konusunda "teslimiyetçilik içinde olmakla" suçladıklarının anımsatılması üzerine, "Hükümet olarak biz neye teslim olduk? Bize desinler ki 'şu konuda teslim oldunuz.' Biz geldiğimizden bu yana Kuzey Kıbrıs yönetiminin dünyada gördüğü itibarı acaba Kuzey Kıbrıs yönetimi dünyanın hangi ülkesinden gördü" karşılığını verdi. Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bizim dönemimizde KKTC'de başlatılan yatırımlar hiçbir dönemde yoktur. Bugüne kadar gelen iktidarlar Kuzey Kıbrıs'ı bu kadar seviyorlardı da niçin yatırım yapmadılar? Biz göreve geldiğimizde KKTC'de kişi başına milli gelir 5 bin dolardı, şimdi 10 bin dolara yükseldi. Nereye Kuzey Kıbrıs'ı peşkeş çektik, nerede taviz verdik? Bunu bir söylesinler. Bir taraftan davalar kazanılıyor, bir taraftan da Kuzey Kıbrıs'ın itibarı artıyor. Kimse AK Parti iktidarı döneminde Kuzey Kıbrıs'la ilgili olarak
bizden herhangi bir taviz koparamaz. Biz 'kazan kazan' esasına göre bir anlayış sürdürüyoruz. Annan Planı demokrasi içinde bitirilmiş olsaydı, şu anda Kıbrıs'ta iki devletli bir yapı olacaktı."
Recep Tayyip Erdoğan, cari açık noktasında sıkıntının bulunduğunu ancak, endişe ve korkularının olmadığını belirterek, "Ekonomide yere sağlam basan bir Türkiye var. Onun için bir tehdit oluşturmuyor. Yoksa Mayıs, Haziran'da bizi alıp götürürdü" dedi.
Partisinin son yapılan anketlere göre durumunun sorulması üzerine Erdoğan, son anketlere göre kararsızların azaldığını ve partisinin tekrar yerini bulmaya başladığını bildirdi. Erdoğan, "Yapılacak seçimde partimizin konumu 3 Kasım'dan daha iyi bir yerde, daha iyi konumdayız" diye konuştu.
Erdoğan, şu anda gündemlerinde elektrik zammı olmadığını da belirti.
"FİNLANDİYA'NIN SÖYLEMLERİ BİZİ BAĞLAMAZ"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Finlandiya'nın 6 Aralık'a kadar olan süreçle ilgili söylemleri, çok açık ve net söylüyorum, bizi bağlayan söylemler değil" dedi.
Başbakan, AB'ye üyelik müzakereleri sürecinde Türkiye'nin, Kıbrıs konusunda köşeye sıkıştırma politikasına prim vermeyeceğini vurgulayarak şunları söyledi:
"Bizden şu anda istenenler asla adil değildir ve bizim her zaman söylediğimiz ifadelerle uyuşan talepler değildir. Dolayısıyla bizimle herhangi bir konuda anlaşmadan veya bizimle bu konuları görüşmeden (şu olursa bu olur) şeklinde ifadesini bizim kabul etmemiz mümkün değildir. Böyle bir şeye köşeye sıkıştırma politikası denir ki Türkiye bu oyunların içerisinde yer almaz ve böyle bir şeye de prim vermez. Otururuz, konuşuruz, esası bu işin, Kuzey Kıbrıs da kazanacak, Güney de kazanacak, hep Kuzey'den istediler, verilmesi gerekenler verildi. Karşı taraf hep aldı, şu anda da alanlar lütfen karşılığını versinler ve gereği de yapılsın diyoruz."
Erdoğan, her ay yaptırdığı kamuoyu araştırmalarına göre, Türkiye'de Avrupa Birliği'ne (AB) olan kamuoyu desteğinin yüzde 50 civarında bulunduğunu söyledi.
Başbakan Erdoğan, Türk kamuoyunun AB'ye desteği konusunda şöyle konuştu:
"Avrupalı dostlarımızın takındığı tavırlar Türk kamuoyuna yansıyor. Kıbrıs'la ilgili olarak tavırlarından tutun da zaman zaman 'Müzakereler askıya alınacak' ya da 'Duracak' gibi mesajların yanı sıra bazı liderler de 'bu yol aynen devam eder' diyor. Bu bir tutarsızlık ifadesi. Biz tarama sürecini bitirdik. Fiili müzakerelerde ise bir fasılı bitirdik,
dört fasıl da şu anda hazır. Bunlar oyalanınca bu bizim halkımıza olumsuz olarak yansıyor. Bütün bunlara rağmen şu anda kamuoyunda AB noktasındaki destek yüzde 50 civarında. Bu benim her ay yaptırdığım kamuoyu araştırmalarında aldığım neticedir. 17 Aralık sürecinde, 3 Ekim'de bu destek yüzde 70'lere kadar çıkmıştı. Şu anda yüzde 50-55 aralarında dolaşıyor."
LÜBNAN'A DESTEK
Lübnan'a desteklerini sürdüreceklerine işaret eden Başbakan Erdoğan, şu anda İsrail ile Lübnan arasında olumlu bir sürecin devam ettiğini kaydetti.
İsrail ve Filistin arasındaki gelişmelerin kendilerini düşündürdüğünü belirten Başbakan, "Ekonomik ambargolarla yapılan terbiye sisteminin doğru olmadığına inanıyorum, çünkü Filistin şu anda adeta açık hava hapishanesi durumundadır. Filistin'i bu şekilde bir yaşama mahkum etmenin, ben insani olduğuna inanmıyorum. Ayrıca son olarak Filistin'de bir aileden 18 kişinin öldürülmesi olayının insani bir izahını bulamıyorum" dedi.
Başbakan Erdoğan bir gazetecinin, Cumhurbaşkanlığına aday olup olmayacağına ilişkin sorusuna da "15 Nisan'dan önce konuşmayacağız" yanıtını verdi.
