Cemhan ŞEN/ÇANAKKALE, (DHA)- ÇANAKKALE’nin Kirazlı-Balaban mevkiinde yürütülen altın madeninde çalışan köylüler, Çanakkale Belediyesi’nin maden karşıtı faaliyetlerine son vermesi için belediyeye dilekçe verdi.
Kirazlı-Balaban mevkiinde yaşayan bir grup köy sakini, Çanakkale Belediyesi’nin bölgede kurulan maden sahasına ilişkin yürüttüğü politikaları protesto etmek için belediye binası önünde toplandı. Köylülere, Kirazlı Muhtarı Erkan Can, Sarıbeyli Muhtarı Şahin Arslan ve Serçeler Muhtarı Mehmet Ali Uzun da destek verdi. Grup adına açıklama yapan Kirazlı Muhtarı Erkan Can, "Dilekçede hiçbir şey yok tamamen iş, aş üzerine kurulu kesinlikle abartı da söz konusu değil. Biz bu dilekçeyi muhtar arkadaşlar ile düşündük ve yazdık. İşimize sahip çıkmak için yazdığımız bir dilekçe ve sahip çıkacağız da. Bunların elimizden işimizi alma gibi bir durum olmasın. İnsan evine ekmek götüremediği zaman düşünün. 'Zehirleyecekler' diyorlar. Devletimiz ‘Yapın halkı zehirleyin’ diye bir yer açar mı? Civar köylerde işsizlik yok. 40 yaşın üzerinde emekli olan köylüler ve sıra hanımefendilere geldi onları da işe alıyorlar. Katma değer yaratan her kuruluşa saygımız sonsuzdur. Son olarak biz devletimizi de belediyemizi de seviyoruz. Nasıl devletimiz milletimizi sevdiyse, bu kadar kişi de ekmeği için canını da verir, kanını da verir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın" dedi.
İlgili dilekçenin Başkanlık Özel kalemine iletilmesiyle grup dağıldı.
'KÖYÜMÜZDE HUZURLA YAŞAMAK İSTİYORUZ'
Muhtar Can tarafından Çanakkale Belediyesi'ne verilen dilekçede şunlar kaydedildi:
"T.C. Çanakkale Belediye Başkanlığı'na, Çevre köy sakinleri olarak artık yeter diyoruz! Başkanım; işimizle, aşımızla, geleceğimizle oynama. Sayın Belediye Başkanımıza sesleniyoruz. Köylerimiz civarındaki altın ve gümüş madenine karşı birileri sürekli karalama yapıyor. Ama anlatılanların çoğu ya eksik ya yanlış. Belediye Başkanımız da ne yazık ki bu yanlışa ortak olmakta ısrar ediyor. En başta, madenin ve köylerimizin içinde yer aldığı bölge söylendiği gibi Kazdağları'nda değil. Kazdağları ile aramızda 40 kilometreden fazla mesafe var. Ayrıca, hep söylendiği gibi yüz binlerce ağaç da kesilmedi. Hepimiz doğma büyüme bu yöreliyiz. Orman Müdürlüğü buradaki ağaçların kesimini hepimizin gözü önünde yaptı. Biliyoruz ki kesilen ağaç 13 bin civarında. Çevre köylüleri olarak bize iş ve aş sağlayan, işini de düzgünce yaptığını gördüğümüz şirkete karşı haksızlık yapıldığını düşünüyoruz. Bu şirket gençlerimize iş veriyor, çocuklarımızın eğitimine destek oluyor, köylerimizin her ihtiyacıyla ilgileniyor. Dağ yolumuzun asfaltlanmasını bile bu şirket yaptı. Yöremize temiz içme suyu verecek göleti yine bu şirket inşa ediyor. Eksik, yanlış bilgilerle bir süre önce buraya gelip, protesto yapanlar zamanla gerçekleri yerinde gördüler, sonra bölgeden ayrıldılar. Ama hala kim olduklarını ve amaçlarını bilmediğimiz bir grup, köyümüz civarında kamp yapmaya devam ediyor. Her türlü kışkırtmanın, huzursuzluğun olabileceği bu ortamdan ailelerimiz, kadınlarımız, çocuklarımız çok rahatsız. Komşuluk ilişkimizde yıllardır görüyoruz. Bu madeni işletenler ve orada çalışan mühendis kardeşlerimiz bu bölgeye fayda sağlamak için samimi çaba gösteriyor. Ama, şirketin faaliyetlerini durdurmak için atılan iftiralar; Belediyemizin de buna destek vermesi, adeta yangına körükle gitmek gibi. Bu durum artık bizi işimizden, aşımızdan etme noktasına geldi. Biz işimizin, geçimimizin derdindeyken; Belediyemizin göstericilere yardım etmesi, onları belediye araçları ile sürekli köyümüze taşımaları, epey gücümüze gidiyor. Çevre köy sakinleri olarak bu duruma artık 'Yeter' diyoruz. Çocuklarımız, gençlerimiz için endişe duymadan; rahatsız edilmeden, köyümüzde huzurla yaşamak istiyoruz. Sayın Belediye Başkanımızın da bu çağrımıza kulak vermesini, göstericilerin bulunduğu kampa artık daha fazla yardım yapmamasını, işimizle, aşımızla ve geleceğimizle oynamamasını talep ediyoruz.”
FOTOĞRAFLI