Kırıkkale Belediye Başkanı Veli Korkmaz, Deniz Feneri E.V. davasının Türkiye ayağında Kanal 7 televizyonunda 2009 yılında gerçekleşen aramayı bir gün öncesinden, şu an tutuklu bulunan bazı şüphelilere haber verdiği iddialarını içeren haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirtti.
Kırıkkale Belediye Başkanı Veli Korkmaz, yaptığı yazılı basın açıklamasında, "Söz konusu iddia tek kelime ile koca bir yalandır. 02.09.2011 ve 03.09.2011 tarihli bazı basın yayın organlarında şahsımla ilgili olarak gerçek dışı, asılsız ve iftira niteliğinde iddialar yer almıştır. Devam etmekte olan bir soruşturma kapsamında Kanal 7 televizyonunda 2009 yılında gerçekleşen aramayı bir gün öncesinde şu an tutuklu bulunan bazı şüphelilere haber verdiğim iddia edilmektedir. Söz konusu iddia tek kelime ile koca bir yalandır. 15 Ekimde alınan bir mahkeme kararının bir gün öncesinden, yani 14 Ekim
de karar alınmadan bilinmesi mümkün olmadığı gibi, henüz verilmemiş bir mahkeme kararını ilgililere bildirmem de akıl ve insaf dışıdır. Devam eden soruşturmayla hiçbir alakam olmadığı gibi içeriğini etkileyecek herhangi bir girişimim de söz konusu değildir. Haberde varsayıldığı şekliyle bir görüşmem olmamıştır." dedi.
Başkan Korkmaz, bu iddiaların, maksatlı bir şekilde ana muhalefet lideri tarafından ileri sürüldüğünü, AK Parti hükümetini suçlayacak şekilde gündeme getirilerek siyasi iftira ve linç kampanyasına dönüştürülmek istendiğini ifade etti. Korkmaz, ayrıca, yayınlarda 2004 yılında belediye başkanlığı adaylığı sürecinde başlayan, kaynağı kendisi tarafından bilinen belli odakların, siyasi rakipler ve ana muhalefet partisince çeşitli zamanlarda gündeme getirilen iftiraların da söz konusu olduğunu savundu. Başkan Korkmaz, şunları ifade etti:
"Bahse konu haberlerde 2004 yılında Almanyada yürütülen bir soruşturmada adımın geçtiği ve hatta bu konuda yurt dışında arandığıma yönelik çirkin ve asılsız ithamlar söz konusudur. Söz konusu iddia ilk defa yerel gazetelerde 2004 yılı belediye başkanlığı seçimleri öncesinde gündeme gelmesi akabinde, iddiayı ileri süren gazete ve şahıslar hakkında Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından,
Basın yoluyla hakaret suçuişledikleri gerekçesiyle 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ne 2008/78 E numarasıyla dava açılmıştır. Yapılan yargılamada, Asliye Ceza Mahkemesi söz konusu iddianın gerçekliğini araştırmak için Adalet Bakanlığı aracılığı ile Alman makamlarından şahsım hakkında Almanya
da yakalama veya aranma kararı olup olmadığı hususunda bilgi istemiştir. 06 Ağustos 2010 tarihli Berlin Büyükelçiliği tarafından mahkemeye gönderilen yazıda, müvekkil hakkında Federal Alman mahkemelerince hiçbir surette yakalama veya aranma kararının olmadığı, bu itibarla adı geçenin ulusal ve uluslararası düzeyde aranan kişiler arasında olmadığı
hususu belirtilmiştir. Böyle bir arama ve yakalama emri olmadığına ilişkin Alman makamlarının beyanı bulunmaktayken, her daim bu asılsız ve mesnetsiz iftirayı gündeme getirmesi düşündürücüdür. Şahsım hakkında yakalama ve tutuklama kararı iddiası varken defalarca AB ülkelerine resmi heyetlerle ve özel olarak yurt dışı seyahat yapmış olmam, iddianın çamur at izi kalsın
mantığı çerçevesinde şahsımı toplum nezdinde onur, şeref ve saygınlığını rencide etmeye yönelik iftiralardan ibaret olduğunu kamuoyunun dikkatine sunmak isterim. Bu bağlamda çeşitli dönemlerde siyasi linç kampanyası haline getirilen bu iftiralara ilişkin olarak bütün yasal haklarımı sonuna kadar kullanacağımı ve pervasızca bu haberleri tekrar tekrar yapma cüretinde bulunanlar ile mahkemeler huzurunda hesaplaşacağım bilinmelidir.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz