HABER

Kırışık tedavisinde en etkili yöntem nedir?

Genç bir cilt çok zor değil

Kırışık tedavisinde en etkili yöntem nedir?

Cilt kırışıklıkları gözümüze en çok çarpan ve bizi en fazla yaşlanma telaşına düşüren kozmetik sorunların başında gelir. Cildimizin mevcut yaşımıza oranla daha genç veya daha yaşlı olmasında genetik faktörler etkili olsa dahi yaşam şeklimiz yani çevresel faktörler en belirleyici unsurdur.

Örneğin hızlı yaşlanmaya yatkın bir cilt iyi bakıldığında kronolojik yaşından çok genç görünebilir. Aksine iyi bir genetiğe sahip cilt ise sadece güneş ve sigara maruziyetiyle erkenden yaşlanabilir. Tüm sağlık konularında olduğu gibi iyi bakmak tedavi etmekten daha etkili bir yoldur.
İyi bakmak için güneşten korumak, nemlendirmek, iyi uyku, kirli havaya daha az maruz bırakmak ve iyi beslenmek temel gerekliliktir.

Cilt kırışıklıklarının tedavisi için bir çok yöntem önerilmektedir ve tedavinin temelinde üç ana amaç gözetilir:
Kırışıklıkları dolgu malzemeleri ile doldurmak
Kırışıklığa sebep olan mimikleri azaltmak
Cildi zamanla azalan kollojen üretimini arttırmaya zorlanmak. Bu nedenle cilde lazer, radyo frekans, ultrasonik dalgalar verilerek veya doğrudan mekanik hasarla kollojen üretimi arttırılmaya çalışılır.

Peki kollojen gerçekten artar mı? Her hangi bir cilt yaralanmasında yara iyileşme mekanizması kollojen sentezini uyarır ve yara kapanır. Ancak bu süreç ve yara iyileşme kalitesi herkes için farklıdır. Bu durum bir dokunun üretilmesi için o dokuyu oluşturan hammaddelerin yeterli ve kullanılabilir olması gerektiğini düşündürmektedir.

Kollojen %25-30 oranıyla vücuttan en fazla üretilen protein olup başlıca glisin, prolin, hidroksiprolin ve hidroksilizin isimli amino asitlerden oluşur. Ayrıca bu karmaşık mekanizma için gerekli büyüme hormonu veya genetik kodlama için arginin, lösin ve glutamin gibi amino asitlere ihtiyaç vardır. Bu malzemeler yeteri kadar var olsa bile kullanılabilir olması için C vitamini gerekmektedir. Buradan yola çıkarak beslenme mesajımız şu olabilir: protein almak için et, süt, yumurta tamam.. ancak bunların işe yaraması için gerekli vitaminleri sağlayan sebzelerle birlikte alınması şarttır.

Aesthetic Plastic Surger. 2013 Apr;37(2):424-33 dergisinde yayınlanan bir araştırma çok önemli mesajlar vermiş ve bakış açımızı doğru yönde değiştirmiştir. Bu çalışmada yüzlerinde aynı oranda kırışıklık olan 43-62 yaş arası 33 kadın dört farklı tedavi grubuna ayrılmış.

  1. gruba fraksiyonel lazer
  2. gruba IPL
  3. gruba retinoik asit içeren krem
  4. gruba amino asit ve vitaminlerden oluşan karışım içirilmiş.

2 ay sonra kırışıklık ile ilgili bir çok analiz yapılmış. Sonuç gerçekten ilginç.
Kırışıklık skorunda azalma IPL, krem ve amino asit kullanımında istatiksel olarak olumlu azalma göstermiş, ancak lazer tedavisinde anlamlı iyileşme olmamış. Hastaların tedavi memnuniyeti 4 tedavi için benzer olup en fazla amino asit kullanımında görülmüş.

Sonuç olarak dört farklı tedavinin sonucu birbirine yakın fayda sağlamış. Lazer, IPL ve retinoik asit kremi içeren tedavilerin ağrı, kızarıklık, yanık, güneşe çıkmama mecburiyeti dikkate alındığında amino asit desteği çok pratik ve ulaşılabilir durmaktadır.
En azından cilde hangi tedavi yapılırsa yapılsın beraberinde amino asit vermenin başarıyı daha da arttıracağı kesin.

Uzm.Dr. Aydın Duygu
www.draydinduygu.com

En Çok Aranan Haberler