Şekil itibariyle kuyruğa benzediği için, tilki kuyruğu otu, kuş kuyruğu otu, katır kuyruğu otu gibi isimlerle de anılır. Bazı yörelerde zemberek otu, kırk boğum ya da çam otu olarak da bilinir.
Kırkkilit otu nerede yetişir? Bu bitki daha çok fundalıklarda, tren yollarında ve tarlalarda yetişir. Ülkemizde olduğu kadar, yurt dışında da fazlasıyla kullanılan bir bitkidir. Çayı, özellikle Avrupa'da oldukça popülerdir. Aynı zamanda Orta doğu, Asya ve Kuzey Amerika'da da bilinir. Alternatif tıpta şifa verici olarak sıkça tercih edilmesinin yanında, ilaç yapımında da kullanılan değerli bir bitkidir. Kırkkilit otunun içeriğinde, kalsiyum, potasyum, sülfür, alüminyum ve silika gibi çok değerli mineraller bulunur. Ayrıca Niasin ve C vitamini açısından da oldukça zengindir. Antioksidan deposu olan bu bitki, lif, flavonoidler, kalojen, fenolik asitler, protein gibi faydalı maddeler açısından da önemli bir bitkidir.
Miktar: 100 g
Kalori (kcal): 38
Yağ (g): 0
Karbonhidrat (g): 0.16
Protein (g): 0.21
Kırkkilit otunun şifa verici olarak oldukça fazla faydası vardır. Pek çok hastalığın tedavisinde alternatif olarak tercih edilir. Kanamayı durdurucu özelliğinden dolayı, kanayan yaraların üzeri bu bitkiyle sarılabilir. Eski Romalılar ve Yunanlılar tarafından, böbrek rahatsızlıklarının ve tüberküloz hastalığının tedavi edilmesinde kullanılmıştır.
Yapılan bazı çalışmalarda, kırkkilit otunun var olan böbrek taşlarını erittiği ve böbrek taşı oluşumunu engellediği gözlenmiştir. Ürik asidin fazla olması sebebiyle oluşan böbrek taşlarının yok edilmesinde bu otun etkileri oldukça fazladır çünkü bu bitkiyle yapılan çaylar, eklem ve böbreklerde oluşan ürik asidi kaldırmaya yardımcıdır.
Yapılan bir araştırmada, günlük olarak kırkkilit otu kullanan tip 2 diyabet hastalarında, bir saat içerisinde kan şekerinde düşüş gözlenmiştir. Bu yüzden yemeklerden sonra günde bir kere bu otun özünü kullanmakta fayda var. Ancak tabii kırkkilit otunu kullanmadan önce, mutlaka hekime danışmak gerekir.
Kırkkilit otu, içerisindeki yüksek antioksidanlar sayesinde serbest radikallerin verdiği zararları önlemede çok etkilidir. Kanserin sebep olduğu tahribatın önüne geçerek, inflamasyonu azaltarak ağrıyı önleyici etki gösterir. Kanser oluşumunu engeller.
Kırkkilit otunun idrar yolu enfeksiyonları ve mesane sorunlarında oldukça etkili olduğu araştırmalarla da kanıtlanmıştır. Sürekli idrara çıkma sorunu yaşayan kişiler için kurtarıcı niteliktedir. İdrar yolu enfeksiyonları semptomlarını azaltmak için, kırkkilit otundan bir miktar banyo suyuna katılabilir. Aynı zamanda çay ve kapsül şeklinde de kullanılabilir.
Kırkkilit otu ile hazırlanan çayın, soğuk algınlığı ve griple alakalı olarak, kuru öksürük, bronşit, ateş ve burun tıkanıklığı semptomlarında etkili olduğu bilinir. Öksürüğün giderilmesi için ve soğuk algınlığının etkilerinden kurtulmak için, günde 2-3 kere kırkkilit otu çayı yapılarak tüketilmelidir.
Bu şifalı bitki, bağışıklık sistemini tehlikeye atan, yabancı maddelerin istilasına karşı antiseptik ve antibakteriyel özellikler göstererek karşı koyar. Bu sebeple özellikle kış aylarında sık rastlanan gribal enfeksiyonlardan korunmak için ve bağışıklık sistemini güçlendirmek için mutlaka tüketilmesi gereken bir ottur. Hastalığın iyileşme sürecini de hızlandırıcı etki gösterir.
Eklem rahatsızlıkları, gut hastalığı, yaralanma ya da başka sebeplerle vücutta görülen ağrılı şişliklerin ve enflamasyonun önlenmesinde çok etkilidir ve iltihaplanmayı önler. İçeriğinde bulunan analjezik ve antienflamatuar etkiler sayesinde hızlı bir iyileşme sağlar ve ağrıyı giderir. Bu sebeple özellikle artrit hastalığı olan kişilerin tercih etmelerinde fayda var.
İçerisinde barındırdığı hemostatik ve koagülant etkiler sayesinde iç ve dış kanamayı önler, bununla beraber regl dönemlerinde aşırı menstruasyonu azaltıcı etkiler gösterir. Ayrıca antienflamatuar özelliği sayesinde iltihaplı yaraların sebep olduğu enflamasyonu engelleyerek, menstruasyon kramplarının da giderilmesini sağlar. Bu faydaların görülebilmesi için günde 2-3 kez çay olarak tüketilmesi yeterlidir.
Bu bitki beyin gücünü artırır ve bununla birlikte, hafızayı kuvvetlendirmeye yardımcı olur. İçerisindeki antioksidanlar sayesinde sağlıklı bir beyne sahip olmayı sağlar. Alzheimer hastalığının tedavisine ek olarak bu bitkiyi tüketmek de, iyileşme sürecinin hızlanmasında etki sağlar.
Yapılan bazı çalışmalarda kırkkilit otunun, antiseptik, antienflamatuar etkilerinin yanında bakterisit ve silis kaynağı olduğu da tespit edilmiştir. İçerisinde antioksidanlar sayesinde cilt lezyonları, yaralar, döküntüler ve akne tedavisinde fayda sağlar. İçerisinde yer alan silika sayesinde saçların büyümesini ve sağlıklı uzamasını sağlar. Kepeklenme ve saç dökülmesi sorunlarının da önüne geçer. Aynı zamanda ilerleyen yaşla birlikte artan kırışıklık sorunlarının giderilmesinde ve önlenmesinde büyük rol oynar.
Genellikle kadınların en çok merak ettiği konu, kırkkilit otunun zayıflamaya etki edip etmediğidir. Ödem attırıcı ve idrar söktürücü özelliğinden ötürü kilo vermeye de yardımcıdır.
Bilinenin tam tersine, tansiyonu düşürücü etkisinden dolayı, yüksek tansiyon hastalarının tüketmesi tavsiye edilir.
Kırkkilit otu, sıklıkla çay olarak tüketilir. Bu şekilde tükettiğiniz takdirde pek çok faydasını görürsünüz. Çayını hazırlamak için, bir miktar kırkkilit otunu bir bardak sıcak suyun içerisine atın.
Kırkkilit otunun pek çok hastalığı iyileştirici ve yavaşlatıcı etkileri vardır. Ancak tabii ki her besinde olduğu gibi bu bitkinin de fazla tüketilmesi çeşitli yan etkilere yol açabilir. Peki kırkkilit otunu kimler kullanamaz?