Baharatlar hakkında bir rivayet vardır; Yıllar önce buzdolabı olmadığı için yemekler çabuk bozuluyormuş. İnsanlar yedikleri yemeklerin tadını azaltmak için baharat kullanıyorlarmış. Doğruluğu konusunda net bir bilgi yok. Fakat baharat günümüzde yemeklere tat vermek için, lezzetli olduğu için kullanılmaktadır ancak son zamanlarda baharatların faydalarını saymakla bitmeyecek etkileri mevcuttur ve fazlası ile faydalı besinlerdendir.
Baharatlar insanlığın başlangıcına kadar uzandığı yönündedir derler. İlk kullanan ülke uzak doğu olarak kabul edilmektedir. Avrupa ülkelerine Hindistan'dan gelmiştir. İlk dönemlerde ilaç yapımında kullanılmıştır. O dönemlerde en pahalı baharat Hint karabiberiydi. Dünyada en çok baharat kullanan ülke Hindistan, Türkiye'de ise Güneydoğu Anadolu bölgesidir. Beslenme Danışmanı Yasemin Özen İpek konu hakkında bilgiler verdi.
Kırmızı Biber: Kırmızı biber metabolizmayı hızlandırır ve kilo vermeyi kolaylaştırabilir. Boşaltım sistemine de olumlu etkileri olan kırmızı biber, lezzetiyle de en sık tercih edilen baharat çeşitlerindendir.
Karabiber: Yine ülkemizde sık kullanılan baharatlardan birisidir. Karabiberin, grip, soğuk algınlığı gibi hastalıklara karşı direnci artırdığı söyleniyor. Çorbalarda kullanıldığında hem lezzetli hem de faydalı olabiliyor. Boğazı yumuşatma özelliği vardır. Çay içerisinde de kullananlar bulunmaktadır.
Zerdeçal: iltihap önleyici yani anti-enflamatuardır. Sahip olduğu antioksidan özellikten dolayı bakterilere karşı savaşır ve hücrelerimizi korur. Zerdeçal içindeki kürkümin sayesinde vücudun iyileşmesine katkı sağlar. Tam bir bağışıklık sistemi güçlendiricisidir.
Kekik: Özellikle et yemeklerinde kullanılır. Lezzete lezzet katar. Hazımsızlığı önler. Mideyi rahatlatır, gaz oluşumunu önler. Kan kolesterolünü düzenleme özelliği de bulunmaktadır.
Zencefil: Hazımsızlığa iyi gelmektedir. Yapılan araştırmalarda zencefil tüketen kişilerin ide boşalma süresini yaklaşık yüzde 30 oranında hızlandırdığı ölçülmüştür.
Ağrıları dindirir; Zencefilin yapısında gingerol adlı bir biyoaktif bileşik bulunur. Bu bileşik sayesinde zencefil, iltihabı azaltarak ağrı kesici etki gösterir. Bu etki özellikle taze zencefilde daha güçlüdür. Bir araştırmada taze zencefilin egzersiz sonrası yaşanan kas ağrılarını yaklaşık yüzde 25 oranında azalttığı ölçülmüştür. Zencefil tüketiminin kadınların adet ağrılarını azaltmada etkili olduğu da araştırmalarla tespit edilmiştir.
Zencefilin güçlü antioksidan etkisi stresi azaltmada etkilidir. Stres ise vücuttaki toksik maddeler olan serbest radikallerin birikimini artırır. Serbest radikaller, kanser dahil olmak üzere birçok rahatsızlığa neden olabilir. Zencefil tüketimi vücudun serbest radikallerden kurtulmasına katkıda bulunarak kansere yakalanma ihtimalini azaltabilir. 2013 yılında yapılan bir araştırma ile kolorektal kanser riski taşıyan kişilere düzenli olarak zencefil verildi ve bu sürecin ardından deneklerin kolorektal yapısındaki olumsuzlukların azaldığı görüldü. Zencefilin yararlı etkilerinin yine yapısında bulunan gingerolden kaynaklandığı öngörülmektedir. Kolorektal kanserlerin dışında zencefilin mide-bağırsak, meme ve yumurtalık kanserlerinde de etkili olduğu düşünülmektedir. Kanser hastalarının zencefil tüketmeden önce hekimlerine danışmaları önerilir.
Kimyon: Özellikle emziren anneler üzerinde olumlu etkiler bırakır. Süt salınımını artırdığı ve bebeğin gazını aldığı yönünde bilgiler bulunmaktadır.
Nane: Hazımsızlığı gidermede, mide bulantısını azaltmada yardımcı olur. Stres önleyici özelliğinin yanı sıra rahatlatma özelliği de bulunmaktadır. Naneyi yemeklerde lezzet artırmak için kullanabilir ya da kış aylarında çay olarak da tüketebilirsiniz. Boğaz ağrılarına iyi geldiği söylenmektedir.
Baharatları hayatınıza sokmanız için buyrun size şifa dolu bağışıklık sistemi güçlendiren bir altın süt tarifi;