İHA muhabirinin derlediği bilgilere göre, anüsün içindeki mukozanın altında bulunan damarların genişlemesi, bollaşması ve bir nevi varis haline gelmesi 'hemoroit olarak tanımlanıyor. Halk arasında 'Basur' olarak bilinen hemoroidde en sık karşılaşılan bulguların kanama, meme, sümüksü akıntı ve kaşıntı olduğunu vurgulayan uzmanlar, "Normalde her insanda hemoroid vardır. Ancak hastalık haline gelmesi bu damarların genişlemesi ve bollaşmasıyla olur" dediler.
Çok çeşitli sebeplerle ortaya çıkan hemoroid için kesin bir neden söylemenin mümkün olmadığını, ancak hastalığın kalıtsal özellikler gösterdiğinin altını çizen uzmanlar, "Kalıtsal özelliği olan insanlarda gebelik sürecinde beslenme düzensizliği gibi durumlarda hastalığın tetiklenme ihtimali oldukça yüksektir. Hemoroidin derecesine göre farklı tedavi yöntemleri uygulanıyor. Birinci derece hemoroidlerde genellikle medikal tedavi yeterli olabilir. İkinci derece hemoroidde hasta ya o şikayetlerle idare ediyor ya da ameliyat oluyor. Bu hemoroidin lastikle boğma, infrared (kızıl ötesi) ışınla yakma veya iğneyle büzüştürücü tedavilere cevap verme ihtimali yüksektir. Üçüncü ve dördüncü derece hemoroidler ise cerrahi müdahale ile tedavi edilir. Cerrahi müdahalede lazer kullanılmaktadır. Ancak lazer kendi başına bir tedavi yöntemi değildir, ameliyatta kullanılan bir cerrahi alettir" diye konuştu.
Halk arasında hemoroidin kansere dönüştüğü yönünde yanlış inanışların bulunduğunu ifade eden uzmanlar, "Hemoroid ve kanser çok farklı hastalıklardır. Eğer böyle bir şey olsaydı, herkese hemoroid ameliyatı yapılırdı ve kolon kanseri ortadan kalkardı" şeklinde konuştu.
Hemoroidli hastaların soğuk havalarda kendilerine dikkat etmesi, alkollü, mayalı ve asitli içecekler, turşu ve baharatlardan uzak durması gerektiğini belirten uzmanlar, şu uyarılarda bulundu:
"Ayrıca her hasta kendisine dokunan gıdalara dikkat etmeli, bunları az miktarda tüketmelidir. Hemoroidin kadınlarda daha sık görüldüğü doğrudur. Fakat gebelik, hastalığı tetikleyen bir faktördür. Çünkü gebelikle birlikte kadınların beslenme düzeni değişiyor. Nasıl bacağında ödem olup varisler oluşuyorsa, benzer şekilde hemoroid de etkileniyor. Doğum sırasında olan ıkınmalar gebelik sırasında trombose hemoroid hastalığının ortaya çıkmasına etken oluyor. Gebelik sonrasında hastalığın kendiliğinden gerilemesi mümkündür. Zaten hemoroid yavaş yavaş gelişen bir hastalıktır. Doğumdan sonra hastanın normal hayata dönüşüyle beraber gerileme de olabilir. Gerilemenin olmadığı durumlarda hastalık cerrahi operasyonla tedavi edilebiliyor. Zaten bütün çabamız da bebeğin zarar görmemesi için anneye radikal çözüm uygulamamak. Ağrısı çok olan bir hastalık olduğu için gebelikte maalesef anne adayları bu ağrıyı çekmek zorunda kalıyor. Gebe kalmadan önce hemoroid problemi olanların birkaç dakikalık operasyonla hastalıktan kurtulmaları en iyi çözümdür."