TRABZON (İHA) - Dinamik, dengeli ve enerji dolu insanların birçoğunun, kış mevsiminin başlamasıyla bir gevşeklik içine girdiği ve bunun mevsim değişikliğinden kaynaklanan bir ruh hali hastalığı olduğu bildirildi.
Psikiyatri Uzmanı Dr. Mustafa Sezgin, ilkbahar ve yaz aylarında enerji dolu olan insanların Sonbahar'ın gelişi ve Kış mevsiminin yaklaşması ile biranda depresyona girdiğini ve sürekli bir yorgunluk, açlık ile moral bozukluğu yaşadığını söyledi.
Mevsimsel ruh hali hastalıkları olarak tanımlanan bu rahatsızlığa 'Kış Depresyonu' ismini verdiklerini söyleyen Sezgin, şunları kaydetti:
"Bu rahatsızlıklar bir çeşit depresyon olup düzenli olarak Sonbaharda başlar ve İlkbahar mevsiminin gelmesiyle kendiliğinden kaybolur. Bu durumun sorumlusu epifiz bezidir. Beyindeki bu fındık büyüklüğündeki organın ruhsal durumumuz ve ruh halimiz üzerinde önemli bir etkisi vardır. 'Melatonin' üretir ve bu hormonun etkisi yatıştırıcı tabletlerinkine benzer. Hareketsizleştirir, ruh halini olumsuz yönde etkiler, uykulu ve yorgun yapar. Çoğu zaman 10, 12 saat uyuduğumuz halde dinlenemeyiz, zihinsel ve bedensel verimlilik bitme noktasına gelir. Dahası durmadan bir şeyler yemek isteriz, özellikle de tatlı şeyler; üstelik bu hormon sadece karanlıkta üretilir. Buna karşılık gözün ağ tabakası tarafından alınan ve sinir yolları ile epifiz bezine iletilen ışık melatonin üretimini azaltır ve insan gerek fiziksel gerek psikolojik olarak neşelenir. Gecelerin uzun, gündüzlerin kısa ve sisli olduğu kış aylarında insan organizması normal olarak uyanık-uyku ritminin ihtiyaç duyduğundan daha fazla melatonin üretir. Bu uyku hormonunun fazla olması sadece bedensel aktiviteyi frenlemekle kalmayıp ruhsal durumumuzu da etkiler. Bu nedenle aktivite hormonu adrenalin ve mutluluk veren serotonin ve endorphin gibi hormonları üretmek için vücudu uyandırmak, teşvik etmek önemlidir."
Gündüzleri en az bir hafta süreyle her hava şartında bir saat yürüyüş yapmanın çok faydalı olacağını belirten Sezgin, "Bu yürüyüşte önemli olan bir nokta da ağ tabakanın ışığı alması ve epifiz bezine iletebilmesi için sık sık gökyüzüne bakmanızdır. Bazı doktorlar da serotoninin öneminden, kandaki serotonin miktarını arttıran beslenmeden söz ediyorlar. Bu hormon sadece ruhsal yönden kendimizi iyi hissetmemizde önemli bir rol oynamaz, kanda ne kadar fazla serotonin varsa, ruhsal durum o kadar sağlıklı ve dayanıklı olur. En yeni araştırmalara göre serotonin azlığı giderek artan açlık hissine ve karbonhidratlara duyulan isteğin artmasına neden olur. Ekmek, makarna, patates ve tatlılar yeteri kadar serotonin ürettiğinden bizi moral bozukluğundan kurtarırlar. Bunlara dikkat edersek 'Kış Depresyonu'nundan fazla etkilenmeyiz" dedi.