HABER

Kış geldi grip kapıda

Kış ayının gelmesiyle birlikte gribal enfeksiyonlarda artış gözlenirken, uzmanlar aynı mekanda bulunan insanlara dahi anında bulaşma özelliği bulunan hastalıkla ilgili uyarılarda bulunuyor.

Kış geldi grip kapıda

İl Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Kasapoğlu, gribin hasta veya taşıyıcı kişinin tuttuğu kapı kolu, telefon ahizesi veya havlu gibi ortak kullanım eşyalarından da bulaşabildiğine, hastanın bulaşma riskini azaltması gerektiğine ve uygun tedavi yöntemlerinin uygulanmasına dikkat çekti. Grip hakkında bulaşması, tedavi yöntemleri, alınacak önlemler gibi konular hakkında bilgi veren Dr. Mustafa Kasapoğlu, gribin 'influenza' virüsünün solunum yoluyla insan vücuduna girmesiyle oluşan ve salgınlara yol açan bir enfeksiyon hastalığı olduğunu, her yıl dünya nüfusunun yüzde 5'inin bu hastalıktan etkilendiğini kaydetti. Gribe neden olan influenza virüsünün hasta veya taşıyıcı kişilerin hapşırması ya da öksürmesi yoluyla kolaylıkla bulaşabildiğini vurgulayan Kasapoğlu, virüs bulaşmış ellerle temas etmek veya öpüşmek de yine bu virüsün geçmesine neden olan diğer faktörlerin başında geldiğini dile getirdi. Hasta kişilerden çevreye saçılan virüs parçacıklarının havada asılı kalabilme yeteneğine sahip olmasının bulaşıcılığı daha da artırdığını ifade eden Kasapoğlu, gribin hasta veya taşıyıcı kişinin tuttuğu kapı kolu, telefon ahizesi veya havlu gibi ortak kullanım eşyalarından da bulaşabildiğini söyledi.

RİSK ALTINA SOKUYOR

"Hasta kişinin kapalı bir ortama girip-çıkması bile o ortamda bulunan kişileri virüsün bulaşması açısından risk altına sokuyor" diyen Kasapoğlu, "Bu nedenle grip ev, iş yeri, okul, kreş ve toplu ulaşım araçları gibi kapalı mekanlarda çok kolay bulaşıyor. Virüsü kapmış ancak henüz belirgin yakınmaları olmayan, bir başka deyişle taşıyıcı kişiler de hastalığı bulaştırabiliyorlar. Eğer kişinin bağışıklık direnci güçlüyse, gribi hafif bir ateş yükselmesi ve halsizlik ile birkaç gün süren kuru öksürükle ayakta
da geçirebiliyor. Bu kişiler iş ve sosyal ortamdan kopmadıkları için de virüs kolaylıkla başkalarına bulaşabiliyor" dedi.

HASTALIK KENDİ KENDİNE DÜZELEBİLİYOR

'Grip tedavi edilirse bir haftada, edilmezse 7 günde geçer' sözünü hatırlatan Kasapoğlu, "Sözden de anlaşılacağı üzere bu hastalık kendi kendine de düzelebiliyor. Dolayısıyla grip, bağışıklık sistemi güçlü olan insanlarda genellikle endişe edilecek tablolara neden olmuyor. Gribal enfeksiyonda yatak istirahatının yanı sıra, gerektiği durumlarda yakınmaları hafifletmeye yönelik tedaviler de uygulanmaktadır. Örneğin ateş düşürücü ilaçlar verilebilir, kas veya eklem ağrılarını gidermek amacıyla ağrı kesicilerden yararlanılabilir. Yeni çıkan bazı ilaçlar da, ilk belirtilerin başlamasından sonraki 24-48 saat içerisinde alındığında, gribin daha kolay atlatılmasını sağlıyor. Bağışıklık sistemi güçlü olan çoğu insan için 5- 7 gün yatak istirahatı ve bol sıvı alımı bile yeterli oluyor" diye konuştu.

TEDAVİ YÖNTEMLERİNE DİKKAT EDİN

Grip tedavisinde yanlış tedavi yöntemlerinin uygulandığına ve bununda büyük zararlarının olduğunu vurgulayan Kasapoğlu, "Halk arasında antibiyotiklerin gribal enfeksiyon üzerinde etkili olduğu yönünde yanlış bir inanış var. Ancak antibiyotikler bakteriler üzerinde etkili oldukları için grip tedavisinde hiçbir yarar sağlamazlar. Üstelik zararlı etkilere de sahip olabilirler. Solunum sistemimiz, bünyesinde yararlı bakterileri de barındırıyor. Gelişigüzel kullanılan antibiyotikler ise zararlı mikropları
vücudumuzdan atmakla görevli olan bu bakterileri yok edebiliyor. Bunun sonucunda virüsler vücudumuza kolaylıkla girebiliyor ve çeşitli hastalıklara neden olabiliyor. Dolayısıyla, antibiyotikler hiçbir zaman hekim önerisi olmadan alınmamalı" şeklinde konuştu.

Gribin dikkat edilmediği takdirde larenjit, farenjit, sinüzit ve orta kulak iltihabına dönüşebildiğini anlatan Kasapoğlu, sonbahar ve kış aylarında çocuklarda görülen orta kulak iltihaplarının yaklaşık yüzde 30-35'inin nedeni oluşturduğunu, daha da önemlisi zatürree, menenjit, beyin ve kas iltihabı gibi yaşamı tehdit eden veya ölümle sonuçlanan hastalıklar da ortaya çıkarabildiğini, özellikle risk grubundaki kişilerin salgın mevsiminden önce grip aşısı yaptırmalarının önemli olduğunu bildirdi. Grip
aşısının yapılmasının önemine değinen Kasapoğlu, aşı sonrası aktif virüsle karşılaşıldığında, önceden oluşmuş antikorlar enfeksiyon oluşumunu önlüyor veya ağır hastalık riskini azalttığını, aşının 6 aydan küçük bebekler, hamileliğin ilk 3 ayı içerisindeki anne adayları, yumurta ve tavuk proteinlerine alerjisi olan kişiler dışında herkese yapılabildiğini belirtti.

(İHA)

En Çok Aranan Haberler