Kış Geldi: Sokak Hayvanlarını Beslerken Dikkat Etmeniz Gereken 5 Nokta!
Sokak hayvanlarını besleyen güzel insanlardan olduğunuzu varsayıyoruz :)
Kış geldi... Memleketin her köşesi yoğun soğuklara ve kar yağışına hazır.
Bu mevsime hazır olmayan canlılar da var elbet; sokakları evi bellemiş kediler, köpekler, göç etmeyi bilmeyen kuşlar, ve aklınıza hangi canlı gelirse...
Bize ihtiyaçları var, hattâ sıcak havalarda olduğundan daha çok ihtiyaçları var. Ve sahiplenemiyorsak, evimize, apartmanımıza alamıyorsak bile onları sıcak tutmanın, bu mevsimde hasta olmalarını engellemenin yolları da elbette var.
Birinci yol; elbette onların karnını doyurmak. Bu mevsimde, sabah evden çıkmadan kapı önünüze koyacağınız bir kap mama ve bir kap su ile sokakta yaşayan hayvanların ayakta kalmalarını, hayatta kalmalarını sağlayabilirsiniz! Peki bu mamaları koyarken nelere dikkat etmek gerek?
-
Onlar için mama almayı planlıyorsanız; bu amaç için kargo ücreti talep etmeyen, hattâ yalnızca 1 TL'ye mama satan firmalar var!
Çok kısa bir araştırma ile Migros'un 1 TL'ye Mama kampanyasına ve EvcilBesinleri.com adresinde satılan, kargo ücreti talep etmeyen ve son derece besleyici Kale marka mamalara ulaştık.
Ancak bugünlerde sosyal medya sokak hayvanlarını beslemenize yardımcı olan kampanyalarla, sayfalarla dolu; Google'a birkaç kelime yazarak, birkaç sefer linklere tıklayarak mahallenize en yakın kampanyadan haberdar olabilir, _bütçenizi yormadan sokaktaki dostlarımız için mama satın alabilirsiniz
_:)
-
Akşamdan kalan yiyecekleri her sabah kapı önüne koyanlardan; kedilere, köpeklere verenlerden misiniz?
O halde onların da aynı sizler gibi doğru beslenmesi gerektiğini de, size lezzetli gelen bazı besinlerin onlara çok zararlı olduğunu da unutmayın!
Kediler, köpekler ve tüm diğer sokak hayvanları da sağlıklı yaşamak, vücut dirençlerini korumak için aynı bizler gibi vitaminlere, vücut sıcaklıkları ve enerjileri için ise karbonhidratlara ve proteinlere ihtiyaç duyarlar. Zaten köpek ve kedi mamaları tam da bu ihtiyaçlara yönelik oranlarda üretilir. Bu noktada sokak köpeklerine ve kedilere verebileceğiniz en doğru besin; vitamin ve protein bakımından oldukça zengin olan haşlanmış yumurta olacaktır.
Peki çiğ yumurta? Elbette bir de asla vermemeniz gereken yiyeceklerden bahsetmemiz gerekiyor :)
-
Sokak kedilerine asla vermemeniz gereken besinler:
Biraz şaşırtıcı gelebilir ama, bunlardan ilki SÜT. Bizler koyun, inek ve keçi sütünü afiyetle içebiliriz, ancak bu tip sütler kedilerin sindirimini çok zorlar. Buzdolabınızdaki sütten kedilere verdiğiniz takdirde yoğun ishal ve buna bağlı su kaybı yaşayacaklardır. Kış mevsiminde su kaybı oldukça ölümcül olur...
Bir diğer zararlı besin ise ÇİKOLATA'dır. İçerdiği sütün yanı sıra, şeker ve kakao da kedilerin sindirim sistemlerini, hattâ kalplerini ve sinir sistemlerini de etkiler.
''Kış mevsimindeyiz, portakal da koyayım vitamin alsınlar!'' gibi naif bir fikre kapılabilirsiniz, dikkat edin :) TURUNÇGİLLER, kedilerde ciddi böbrek problemlerine yol açabilir. Aynı şekilde soğan ve sarımsak da bizler için oldukça şifalı bilinir, ancak kedilerde anemiye sebep olabilir!
Çizgifilmlerden hatırladığımız kadarını gerçek hayata geçirmek, kedilere BALIKLARI KILÇIKLARI İLE vermek de oldukça zararlı. Sanılanın aksine, kediler kılçık yemezler; yanlışlıkla yutmaya kalkarlarsa sindirim borularını yaralayabilirler. Kılçık sindirim borusunu yaralamadan mideye inse bile, sindirimi mümkün olmayacağından bu kez bağırsakları ve mideyi tehdit eder...
Son olarak; bir önceki maddede belirttiğimiz ÇİĞ YUMURTA VE ÇİĞ ET: Bu proteinlerin pişmemiş hallerinde bulunan AVİDİN maddesi, vitaminlerin emilimini engeller; ayrıca kediler için çok zararlı olan Salmonella bakterisinin oluşumuna katkıda bulunur.
-
Sokak köpeklerine asla vermemeniz gereken besinlerden de bahsedelim;
SÜT, aynı kedilerde olduğu gibi köpekler için de oldukça sakıncalıdır. Köpekler de, kediler de inek, keçi ve koyun sütünde bulunan laktoz maddesini parçalayacak enzime sahip değillerdir, bu yüzden eğer süt ve süt ürünlerini yerlerse, sindirim sistemi rahatsızlıkları yaşamaları kaçınılmaz olur.
ÇİKOLATA ve KAFEİNLİ BESİNLER, kedilere olduğu kadar köpeklere de zararlıdırlar. Hattâ yavru köpekler bu besinleri yerlerse rahatsızlıklar felç geçirmeye, hattâ ölüme kadar uzanabilir!
Köpekleri beslerken dikkat edilmesi gereken bir başka nokta da, katiyen HAYVANSAL YAĞ verilmemesidir. Köpekler etçil canlılar olarak bilinirler, bu yüzden kendi soframızda yediğimiz yemeklerin yağlı artıklarını onlara vermekte beis görmeyiz. Halbuki hayvansal yağların fazlası köpeklerde sindirim sistemi rahatsızlıklarına, ve hattâ sonu ölümle biten akut pankreatit hastalığına sebep olurlar. Et yemekleri demişken; köpeklere yağların yanı sıra, CİĞER vermek de son derece zararlıdır.
SOĞAN ve SARIMSAK, kedilere olduğu kadar olmasa da; ÇİĞ YUMURTA ve ÇİĞ ET ise en az kedilere olduğu kadar köpeklere de zararlıdırlar.
SALAM ve SOSİS'in köpekler için oldukça lezzetli olacağını düşünüyor olabilirsiniz; halbuki bu iki ürünün içerdiği baharatlar ve TUZ, köpeklerde (özellikle yavru köpeklerde) çok ciddi sindirim rahatsızlıklarına, hattâ kansere sebep olabilirler.
Ve yine filmlerde gördüğümüz 'Kemik kemiren köpek' imajını da bir kenara bırakmalıyız. Çünkü HAYVAN KEMİKLERİ ve BALIK KILÇIĞI aynı kedilerde olduğu gibi köpeklerde de oldukça zararlı besinlerin başında gelirler.
-
Son olarak, mama kabı kadar önemli: SU KABI!
''Dışarıda zaten kar var!'' diye düşünmeyin; kediler ve köpekler soğuklarda içebilecekleri temizlikte ve sıcaklıkta su ararlar, bulamazlar. Bu yüzden kapınızın önüne, mümkünse çöplerin atılmadığı, arabaların park etmediği uygun bir noktaya bir kap sıcak su koyarsanız, dışarıdaki dostlarımızı susuzluktan kurtarmış olursunuz.
Sıcak su koymanız, içme suyunun soğukta çok daha uzun süre donmadan kalabilmesini sağlayacaktır. Bunu sağlamak için bir yöntem daha var: Su kabının içine bir çorba kaşığı çiçek yağı karıştırmanız :) Ayrıca kabın içine bir de ağır bir nesne koyarsanız (örneğin birkaç parça taş), kabın devrilmesini ve suyun ziyan olmasını da engellemiş olursunuz!
Unutmayın; kış mevsiminde bir kedi 6 saat, bir köpek ise 17 saat aç kalırsa donarak ölür. Bu mevsim normallerinde onlara yardım etmek, insan olmanın en normal görevi değil de nedir?
