"Kış Geldi... Suriye İçin Bir Ekmek, Bir Battaniye"

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti olarak nerede yardım edilmesi gerekiyorsa biz oraya hem millet olarak hem devlet olarak hem yardım kuruluşları olarak elimizden geleni yapıyoruz" dedi.

"Kış Geldi... Suriye İçin Bir Ekmek, Bir Battaniye" kampanyası kapsamında Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) temin ettiği 25 tır un, Türk Kızılayı aracılığıyla Suriye'ye gönderildi.

Bakan Mehdi Eker, yardımların gönderilmesi dolayısıyla İstasyon Meydanı'nda düzenlenen törende, Türkiye sınırlarının hemen ötesindeki Suriye'de bir insanlık trajedisi, zulüm, vahşet yaşandığını belirtti.

"Milyonlarca insan bu zulümden, bu vahşetten, bu trajediden etkileniyor. 60 binin üzerinde insanın hayatını kaybettiği, hunharca öldürüldüğü bilgisine sahibiz. Milyonlarca insan göç etti" diyen Eker, bunlardan Türkiye'de, sadece kamplarda misafir edilenlerin sayısının 150 bini aştığını vurguladı.

Diğer ülkelerde de yüz binlerce Suriyeli bulunduğunu dile getiren Eker, şöyle konuştu:

"Tabii ki sadece bunlardan ibaret değil. Bir de bu kampların dışında bir şekilde şehirlere gelmiş, yerleşmiş ve şu anda misafir edilen insanlar var. Bunlar bizim komşularımız, bunlar bizimle aynı kültürü aynı tarihi değerleri paylaşan, aynı inancı paylaşan kardeşlerimiz. Elbette ki biz bunların yaşadığı, karşı karşıya kaldığı bu zulümden büyük üzüntü duyuyoruz ve olabildiğince de maddi manevi bunlara katkı sağlamaya, yaralarını bir şekilde sarmaya, yardımcı olmaya gayret ediyoruz. Millet olarak bizim vasfımız, karakterimiz bu. Bir insanlık vazifesi olarak görüyoruz. Bir vicdan borcu olarak görüyoruz. Bir kardeşlik hukukunun gereği olarak bunu değerlendiriyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti olarak nerede yardım edilmesi gerekiyorsa biz oraya hem millet olarak hem devlet olarak hem yardım kuruluşları olarak elimizden geleni yapıyoruz. Bugün bunun yeni bir aşamasındayız. Bugün onun için toplandık burada."

Bakan Eker, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla aldığı kararla, 50 bin ton buğday karşılığı yaklaşık 38 bin ton buğday ununun Suriye'nin içinde yaşayan, bir yerlere gidemeyen ancak kendi bulunduğu yerde ekmek kuyruklarında bombalanan insanlara ulaştırılmak üzere Türk Kızılay'ına teslim edilmesi ve ilk partisinin yola çıkması dolayısıyla düzenlenen tören için Gaziantep'te bulunduklarını ifade etti.

Bunun önemli bir adım, önemli bir hizmet olduğunu dile getiren Eker, şöyle devam etti:

"Dolayısıyla 25 tır bugün gidiyor. 625 ton civarında un. Ama bunun tabii arkası peyderpey geliyor. Kızılay'ımızın talebi doğrultusunda orada dağıtım imkanı ve gelen taleple o kapasiteyle orantılı olarak biz 38 bin tona ulaşacağız. Bizim Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğümüz, bu konuyla ilgili bütün hazırlıklarını yaptı, ihalesini yaptı ve ihtiyaç ne zaman hissedilirse, ne zaman ne kadar istenirse biz bunu hemen hazırlar, teslim eder ve oraya gönderilmesini sağlarız."

-Diğer ülkelere de yardım yapılıyor

Eker, Türkiye'nin sadece Suriye değil, trajedi yaşayan diğer ülkelere de yardımda bulunduğunu belirtti. 2011 yılında Somali'de yine benzer bir trajedinin yaşandığını ve oraya da yine hükümetin verdiği görevle Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı olarak TMO kanalıyla 50 bin ton buğday karşılığı unun tedarik edildiğini anlatan Eker, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Değerli katılımcılar, bundan sonraki süreç içerisinde bu tür yardımlar sürecek, devam edecek. Paralel kampanyalar var. Bir Ekmek, Bir Battaniye Kampanyası var. Vatandaşlarımızın, sivil toplum kuruluşlarımızın, diğer teşkilatlarımızın organize ettiği bir yardım. O da bir yandan devam ediyor. Keza sınır illerimizde, valiliklerimizin koordinasyonunda yine vatandaşlarımızın getirip 'bunu ben Suriyeli kardeşlerimize göndermek istiyorum' dediği çeşitli yardım malzemeleri valilikler eliyle Kızılay'a teslim edilmekte ve Kızılay aracılığıyla yine Suriye'ye, Suriye'deki kardeşlerimize gönderilmektedir."

Bakan Eker, yardımların sadece Suriye'yle Somali'yle sınırlı olmadığını, Myanmar, Bangladeş, Irak, Haiti, Endonezya, Sudan, Afganistan, Pakistan, Filistin'de, birçok ülkede gerek doğal afetlere maruz kalan, gerek çeşitli karışıklıklar, sosyal problemler, iç savaşlar sebebiyle sıkıntı yaşayan insanlara Türkiye'nin yardım elinin çeşitli vasıtalarla ve çeşitli şekillerde ulaştığını vurguladı.

"Amacımız Suriye'deki olaylardan zarar gören sivil halkın yaşadığı sıkıntıları bir şekilde hafifletmek, içimizde hissettiğimiz bu sıkıntıyı acıyı, gerçekte bu yardım vasıtasıyla yardım yapmak suretiyle bir nebze onların sıkıntılarını hafifletmek, duygularını paylaştığımızı, sıkıntılarını paylaştığımızı ifade etmektir" diyen Eker, şunları kaydetti:

"Bu ümitle, bu umutla biz halkımızla ülkemiz adına bu yardım konvoyunu bugün buradan yolcu ediyoruz. En kısa zamanda Suriye halkının bu zalim rejimin baskısından kurtulmasını, özgürlüğüne kavuşarak bir daha bu acı günleri yaşamamalarını, biz canı gönülden temenni ediyoruz ve bu yardım kampanyasının her safhasına katkıda bulunan bütün kuruluşlara teşekkür ediyorum. Gerek Türk Kızılayı, onun fedakar çalışanları, gerek valiliğimize, gerek Toprak Mahsulleri Ofisi'nin ilgili kuruluşlarına ve kuşkusuz bu çalışmanın bir parçası olan yüklenici firmaların, bu tırları götürecek olan sürücülerimizin, onlarla birlikte çalışan herkesin, bunda önemli katkısı ve payı var. Ben hepsine huzurlarınızda çok teşekkür ediyorum."

-10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü

Bakan Eker, bugünün "10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü" olduğunu da anımsatarak, görev yapan gazetecilerin gününü kutladı.

Gazetecilerin de bu tür karışıklıklarda çok ciddi baskılara maruz kaldığını, hayati tehlike geçirdiğini ve hatta hayatlarını kaybettiğini, yaralandıklarını ifade eden Eker, "Gerek doğal afetler gerek bu tür sosyal karışıkların yaşandığı bölgelerde, burada bulunan basın mensuplarımızın nezdinde tüm çalışan gazetecilerimizin de 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü tebrik ediyorum. Onlara katkılarından dolayı teşekkür ediyorum" dedi.

Eker, konuşmasını "Tırlarımızın yolu açık olsun, arkası gelecek" diyerek tamamladı.

(Sürecek)

Muhabir: Orhan Çiçek / Ahmet Caner Baysal