"Kış Geldi... Suriye Için Bir Ekmek, Bir Battaniye" Kampanyası

İSTANBUL (A.A) - Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, "devlet, millet, sivil toplum kuruluşları ve medyayı" buluşturan kampanyanın çok önemli olduğunu belirterek, "Bu platform çok örnek bir platform. Umuyorum, inşallah, başka platformlarda da, başka konularda da bunu gerçekleştiririz" dedi.

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, İstanbul Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen, "Kış geldi... Suriye için bir ekmek, bir battaniye" kampanyasını, devlet, millet, sivil toplum kuruluşları ve medyanın buluştuğu çok önemli bir platform olarak tanımladı.

Atalay, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu platform çok örnek bir platform. Umuyorum, inşallah, başka platformlarda da, başka konularda da bunu gerçekleştiririz. Biz bunun çok değerli olduğunun farkındayız. Türkiye için müthiş bir görüntü oluşturduğunun da farkındayız. Biz hükümet olarak, bu çalışmaları, insani görevimiz olarak görüyoruz ve milletimizin Suriye'deki dramı, yüreği yanarak görüyor ve bir şeyler yapmak istiyor, bunun gerektirdiği tüm adımları atmamızı milletimiz bizden istiyor. Biz de bunun gereğini yapmaya çalışıyoruz. Türkiye'nin hadiselerin başladığı günden bu yana, tek bir kaygı, hassasiyetle devam etti: 'Suriye halkı yalnız kalmasın.' Onların derdiyle dertlenmek, onların sevinciyle sevinmek gibi, bizim için ortak dünyamızın, ortak medeniyetimizin, ortak coğrafyamızın, insanlık vicdanımızın gerektirdiği bir görevdir. Bugün ilan ettiğimiz kampanya, bu çerçevede, daha önceki tüm çabaları, yapılan insani yardımları, etkin bir koordinasyonla bir araya getirme çabasının, başka daha ileri bir adımıdır. Sivil toplumumuz burada öncülük yapıyor."

- "Bugün itibariyle, 147 bin 300 kişi kamplarımızda kalıyor"-

Atalay, katılımcılara Suriye'den gelen sığınmacılara ilişkin bilgi verdi. Olayların başladığı, 2011 yılı Mart ayından itibaren, Suriye'de bu baskıdan ve zulümden kaçan insanların çevre ülkelere sığınmaya çalıştığını belirten Atalay, Suriye'yle ilgili en uzun sınırı olan ülkenin Türkiye olduğunu hatırlattı.

Sınır şehirlerinde Suriyeliler'le akrabalıkların bulunduğunu anımsatan Atalay, "Böyle bir coğrafyadayız. Dolayısıyla Türkiye'ye çok fazla Suriyeli geldi. Şu anda Türkiye'de, bugün itibariyle, 147 bin 300 kişi kamplarımızda kalıyor. Bu bizim, orta şehirlerimizden birinin nüfusudur. Yani yaklaşık 150 bine yaklaştı" dedi.

Atalay, Türkiye'ye göç etmek zorunda kalan Suriyeliler'in hepsinin çadır kentlerde ve konteyner kentlerde kaldığını ifade etti. Türkiye'nin uluslararası örneği olmayan büyük bir iş yaptığını belirten Atalay şöyle devam etti:

"BM Genel Sekreteri geldi, herkes hayretler ediyor ve övgüyle karşılıyor. Dolayısıyla Türkiye burada çok insani bir görev yapıyor. Biz, açık kapı politikası uyguladık. Suriye'den gelen hiç kimseyi iade etmedik. Her kesimden Türkiye'ye sığınanlar var. Bunları bazen birlikte, bazen ayrı mekanlarda misafir ediyoruz. 13 çadır kent ve bir konteyner kentte barınma, yiyecek, sağlık, güvenlik akla gelebilecek bütün ihtiyaçlar temin ediliyor. Sadece, 200 sağlık personelimiz orada görev yapıyor ve sağlık alanında hiç bir hizmet aksatılmıyor. Bütün çadır kentlerde sahra hastanemiz var. Eğer ihtiyaç olursa, dışarıdaki hastanelere sevk ediliyor ve orada tedavileri yaptırılıyor. O hastanelerimize ödemeler yine AFAD tarafından yapılıyor. Eğitim olarak, okul çağındaki tüm çocuklar şu anda sınıflarında eğitim görüyor. Sene kaybetmesin diye, onlara düzen kuruldu, Suriyeli öğretmenler var, Türkiye'den öğretmenler var. Suriye'de her hangi bir üniversitede öğrenci olanlar, üniversitelerimiz YÖK kanalıyla karar aldı, onlar ilgili bölümlere yerleştirildiler ve Türkiye'de eğitimlerini sürdürüyorlar. Binlerce kişi bunlar. Değişik devlet kurumlarımızın personeli, yaklaşık 2 bin kişi burada görev yapıyor."

-"Bazı sorunlar her zaman olur"-

Kamplara ilişkin yapılan çalışmaların Türkiye'nin yüz akı, millettin gurur kaynağı olduğunu kaydeden Atalay, "Bunları sürdürmeye devam edeceğiz, ediyoruz. Bu manada aksayan hiçbir şey yok" dedi.

Zaman zaman bazı sorunların olabileceğini belirten Atalay, her kampta travma geçirmiş, acılı, yakınlarını kaybetmiş 10-15 bin kişinin yaşadığını belirtti.

Başbakan Yardımcısı Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sınırdan gelirken, geçerken yakınlarını kaybetmiş. Bütün imkanlarını arkada, köyünde, kentinde bırakmış. Böyle bir nüfus gelen. Böyle bir topluluğun, böyle bir nüfus kesiminin sorunları çok ama Türkiye elinden gelen azami çabayı gösteriyor. Hamdolsun iyi durumdayız. Burada, inşallah, bütün dileğimiz her şeye bitsin ve o misafirleri uğurlamaktan ne kadar mutlu olacağız. Onları evine uğurlayacağımız günleri hayal ediyoruz. İnşallah sağlıkla, huzurla kendi evlerine dönerler."

-Kampanya çok önemli-

Suriye içinde yaşayanlar için çok sıkıntılı bir durum olduğunu kaydeden Atalay, Suriye'de insani yardımlara büyük ihtiyaç olduğunu, bu nedenle düzenlenen kampanyanın çok değerli olduğunu vurguladı.

Suriye'nin içine yardımları ulaştırmada zorluklar yaşandığını, Somali, Pakistan'a götürülen yardımlar gibi yardımların kolay ulaştırılamadığını belirten Atalay, sivil toplum kuruluşlarının rahat hareket edebileceği bir alan olmadığını, bu nedenle yardımların çok iyi bir organizasyonla, ihtiyaçlar çok iyi tespit edilerek, iç mekanizmalar iyi bilinerek götürülmesi gerektiğini söyledi.

Kurumların bu yönde tecrübe sahibi olduğunu anlatan Atalay, "Geçtiğimiz hafta Suriye'de ekmek kuyruğundaki insanların bombalanması içler acısı. Bosna'daki savaş sürerken pazar yerleri bombalanıyordu ya aynen o safhaya geldi. Bir devletin, bir yönetimin kendi halkına uygulayabileceği en ileri baskı, zulüm şu anda devam ediyor" dedi.

Suriye'de muhaliflerin hakimiyetinin arttığını belirten Atalay, bu açıdan bu yardımların dağıtılmasında bir rahatlık olacağını ifade etti.

Suriye'de şu anda yeni bir yapı oluşturulduğunu ve bu organizasyonların etkili bir şekilde oluşturulmasında Türkiye'nin büyük rolü olduğunu anlatan Atalay, son olarak Kuzey Afrika'da düzenlenen toplantıda bütün kesimleri temsil eden yeni bir yapının ortaya çıktığını, 140'tan fazla ülkenin bu koalisyonu Suriye'nin meşru temsilcisi olarak gördüğünü söyledi.

Bu koalisyonun Suriye içinde örgütlendiğini, dışarıda temsilcilikler açtığını dile getiren Atalay, bu çalışmaların yürütülmesinde daha etkili, Suriye'deki bütün kesimleri temsil eden bir muhatabın bulunduğunu ifade etti.

Kampanyaya henüz katılmayan kuruluşların da destek verebileceğini belirten Atalay, "Sebepler üzerinde değil, sonuç üzerinde durulsun. Herkes buraya katkı versin. Bu tamamen insan odaklı bir çalışma" dedi.

TOBB, Türkiye İş Verenler Sendikası, Türkiye Ziraat Odaları Birliği, TESK'in de kampanyaya destek verdiğini anlatan Atalay, hükümet olarak kampanyanın etkili bir şekilde yürümesi için destek sağladıklarını söyledi.

İyilik ve doğruluğun paylaşıldıkça artacağına inandıklarını dile getiren Atalay, "Vatandaşlarımızın bu büyük birlikteliğe katkısı çok olacak" dedi.

Her kuruluşun katkısının bilineceğini ve ilan edileceğini hatırlatan Atalay, sivil toplum kuruluşlarının emeğinin karşılığını görmesini istediklerini ifade etti.

Beşir Atalay, mazlumlara, ihtiyaç sahiplerine insani yardım ulaştıracak kampanyanın, Türkiye'de yürütülecek en etkili kampanyalardan birisi olacağına inandığını kaydetti.

(Son)

Muhabir: Etem Geylan - Çiğdem Pala