Kadınların 9 ay boyunca hayatındaki en önemli anlardan biridir hamilelik (gebelik). 9 ay boyunca anne adayları ruhsal ve fiziksel açıdan bir sürü değişiklik yaşar. Yaz hamileliğine nazaran kışın hamile olanlar daha rahattır. Ancak kışın hamile olanların dikkat etmesi gereken noktalar da bir hayli önem taşımaktadır. Acıbadem Kadıköy Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Harika Bodur Öztürk, Mynet Kadın okuyucuları için kış hamileliğinde dikkat edilmesi gereken noktaları paylaştı. Öztürk, kış hamileliğinde C vitamini yönünden zengin olan besinler ıspanak, brokoli, yeşil biber gibi sebzeler tüketilmesi gerektiğini söyledi.
KIŞ HAMİLELİĞİNDE BİLMENİZ GEREKENLERİ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
KADIN HABERLERİ İÇİN TIKLAYIN
Gebelik dönemindeki anne adayları günlük kalsiyum ihtiyaçlarına dikkat etmelidir. Kış aylarında C vitamini yönünden zengin olan brokoli, ıspanak, kivi, yeşil biber gibi besinleri tüketmeleri gerekmektedir. Soğuk algınlığı durumunda istirahat ve sıvı alımını artırmak önemlidir. Bu dönemde tarçın, ıhlamur gibi çaylar tüketilebilir. Kış aylarında ev içindeki nem oranı düşük olduğu olduğu için odalar sık sık havalandırılmalıdır. Eğer çalışma ortamındaysanız hastalıklara karşı ellerinizi sık yıkamalısınız. Yoga, pilates tercih edilen egzersizler olmakla birlikte, şeker metobolizması için düzenli yürüyüş de önemlidir. 10-12 kilo alımı hamilelikte idealdir. Hamileliğiniz süresince cilt daha hassas olacağı için ve bakıma daha çok ihtiyaç duyulacaktır. Citte oluşan çatlaklar enfeksiyon kapma riskini artırır. Bu nedenle ellerinizi sıksık ılık su ile yıkamalı ve nemlendirici krem kullanmalısınız. Gebelik veya hamilelik, erkekten gelen sperm ile kadının yumurtalıklarından atılmış olan yumurtanın döllenmesinden doğuma kadar geçen 40 haftalık (280 gün) döneme verilen isimdir.
Döllenmenin oluştuğu andan 8. haftanın sonuna kadar geçen döneme embriyotik dönem denirken bundan sonrasına ve doğuma kadar olan döneme de fetal dönem denmektedir. Gebelik genç yaştaki bayanlarda döllenme sonrası ilk gün içinde belirlenebilir. Çünkü adet düzensizliği tamamlana kadar vücudun ürettiği her yumurta döllenmeye daha uygundur. Yaş ilerledikçe doğurganlığın azalması bununla ilgili bir durumdur.
Döllenme sonrası 8-10 saat içerisinde ilk kusma gerçekleşir. Yaşı ilerlemiş bayanlarda ise belirtiler 1 hafta ile 2 ay arasında gözlemlenir. Ergenlik döneminde hamilelik ise ilk 12 saat içinde belirlenebilir. Ergenlik döneminde yumurtalar henüz olgunlaşmamıştır ve bu yüzden spermin yumurtayı döllemesi 5 ile 20 dakika arasındadır. 16 yaşını doldurmamış bir bireyin döllenme gerçekleştikten 10 gün sonrasında embiriyonun vücuttan alınmamısı durumunda bireyde ciddi şekilde fiziksel ve ruhsal sorunlara yol açabilir. Çünkü 16 yaş altı ergenlerde duygu dünyasının yapım aşamasıdır.
Lakin kişi yaşıtlarından bu denli farklı bir olayla karşılaştığı için ileriki dönemlerde kendine güvensizlik gibi psikolojik eksiklikler yaşayabilir. Halk arasında yanlış bilinen bazı kurallar -adet döneminde gebe kalınmaz gibi- kişide ciddi ruhsal sorunlara yol açabilir. Gebe kalmış bir bayanda duygusallık yoktur. Ağlamanın fazlalaşması tamamen kişinin gebeliğe bakış açısından kaynaklanır.
Zira hamile bayanları mutlu etmek daha kolaydır. 16 yaş altı gebelerde ise halk arasında yaygın olarak bilinen 1 aydan önce belirlenemez lakırtısı yüzünden birçok genç kızımız kürtajda gecikmeden dolayı büyük sorunlar yaşamaktadır. Kişinin döllenme gerçekleştikten sonraki ilk 12 saat içerisinde alanında uzman bir doktor tarafından kontrol edilmesi gerekmektedir. Zira kısırlık, erken menopoz, yumurtalık kisti gibi rahim hastalıkları meydana gelebilir. Gebelik başlangıcı, birkaç değişik yolla saptanabilir. Bu gebenin kendisi tarafından tıbbi test kullanmadan ya da bir tıbbi test yardımıyla olabilir. Gebelerin çoğu bu duruma işaret eden belirtiler yaşar. Bunlar bulantı ve kusma, aşırı yorgunluk ve bitkinlik, normalde aranmayan yiyeceklere karşı istek duyma, geceleri sık idrara kalkma olabilir. Bazı erken tıbbi bulgular da gebelikle ilişkilidir. Bunlar döllenmeden sonraki ilk birkaç haftada ortaya çıkar.
Bu belirtiler tüm gebeliklerde olmadığı gibi tek başlarına tanı da koydurmaz. Kan ve idrarda insan koryonik gonadotropini (hCG) saptanması, adet kanamasının olmaması, son adet kanamasından sonraki 3. veya 4. haftada embriyonun uterusa yerleşmesine bağlı implantasyon kanaması, ovulasyondan sonra iki hafta ya da daha uzun süre ile bazal vücut sıcaklığında artış saptanması bu belirtiler arasındadır. Gebelik testleri yeni oluşan plasentanın salgıladığı hormonları saptama esasına dayanır. Klinikte kan ve idrar testleri embriyonun yerleşmesinden 12 gün sonra gebeliği gösterebilir.
Kan testleri daha güvenilirdir. Evde yapılan testler idrar testleridir ve döllenmeden sonra 12-15 gün geçmeden gebeliği saptayamazlar. Embriyonun yerleşmesinden sonra blastosist hücreleri yumurtalıktaki corpus luteumun progesteron üretmeye devam etmesini sağlamak üzere insan koryonik gonadotropini (hCG) salgılarlar.
Böylece uterusun iç yüzeyinin korunması ve embriyonun beslenmesi sağlanmış olur. Erken dönemde yapılan ultrason gebelik yaşını oldukça doğru biçimde saptar. Pratikte doktorlar gebelik yaşını son adetin ilk gününü başlangıç noktası alarak belirtirler.