Türkiye Sağlık Vakfı'nın yayınladığı açıklamaya göre, mevsim nedeniyle şu günlerde birçok kişide soğuk algınlığı şikayeti bulunuyor. Bu şikayetlerin ancak yüzde 10 ila yüzde 15'i 'bakteriler' nedeniyle oluşuyor. Bakteriler nedeniyle oluşan sinüzit, farenjit, orta kulak iltihabı gibi üst solunum yolu infeksiyonlarında antibiyotiğin kullanılabileceği belirtilirken, 'viral infeksiyonlar' olarak bilinen soğuk algınlığı, nezle gibi rahatsızlıkların ise antibiyotik ile tedavi edilemeyeceği vurgulanıyor. Kendi seyri içinde düzelecek infeksiyonlarda hasta antibiyotik aldığı zaman bu nedenle iyileştiğini sanıyor. Hasta, bu deneyimi yaşadıktan sonra diğer hastalıklarında da antibiyotik kullanması gerektiğini düşünüyor. Bu nedenle hekimlere antibiyotik yazması konusunda baskı yapıyor.
Antibiyotik kullanımında çok net zaman aralıklarının geçerli olduğunu belirten uzmanlar, antibiyotiklerin alımındaki sürelere ne kadar uyulursa antibiyotiklerin o kadar etkili olacağını kaydettiler. Antibiyotik kullanımında kayma, dozların atlanması veya hastanın belirtileri geçtikten sonra ilacı bırakması halinde tedavinin başarısız olacağını vurgulayan uzmanlar, üst solunum yolu enfeksiyonlarında yanlış antibiyotik kullanımının, vücudun mikroplara karşı direnç kaybetmesine neden olduğunu ifade ettiler. Bu gelişen bakteri direnci nedeniyle zamanla, infeksiyon hastalıklarının antibiyotik ile tedavi edilemez hale geleceğine dikkat çeken uzmanlar, "Doktor tavsiyesi olmadan kesinlikle antibiyotik kullanılmamalıdır. Bu nedenle birçok gelişmiş ülkede olduğu gibi, eczanelerden serbest ilaç alımı engellenmelidir. Türkiye'de yazılan her 10 reçeteden 7'sinde antibiyotik bulunuyor. Vatandaşların soğuk algınlığı gibi durumların antibiyotikle iyileşmeyeceğini bilmeleri gerekir. Ancak 7 ile 10 günden uzun süren şikayetleri olduğu takdirde ve ateşle seyreden bir tablo olduğunda hekime müracaat ederek, bu durumda antibiyotik alabilirler" diyor.