- DİYARBAKIR Büyükşehir Belediye Başkanı DBP'li Gültan Kışanak, Dicle Nehri'nin Bismil İlçesi'ne kadar olan kısmının 2013 yılında alınan kararla nehir olarak kabul edilmediğini belirterek, "Bu nehir, nehir olma statüsünden çıkamaz. Nehir olarak kabul etmeliyiz, nehir kenarı çizgisini oluşturmak üzere derhal Valiliğimizin de katkılarıyla bir komisyon kurmalıyız ve nehir hatları kapsamında kamusal alanlarını, nehir hatlarını koruyan bir master planı çıkarmalıyız" dedi. Dicle Üniversitesi Çevre Sorunları ve Araştırma Merkezi (DÜÇAM) öncülüğünde Diyarbakır Valiliği, Büyükşehir Belediyesi ile düzenlenen, Güney Doğu Anadolu Bölgesi Çevre Sorunları Sempozyumu, Dicle Üniversitesi Kongre Merkezi'nde başladı. Bölgedeki çevre sorunları ile çözüm önerilerinin değerlendirileceği sempozyumda konuşan Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç, bölgenin sahip olduğu zenginliklerin gelecek kuşaklara aktarılmasının herkesin görevi olduğunu söyledi. Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak , Diyarbakır'da 1 milyon 600 bin insanın yaşadığını ve nüfusun hızla arttığını belirterek, şöyle konuştu: "Bu kentin yüzde 90'nın dan fazlası son 50- 60 yılda yeni açılmış kentleşme alanlarında yaşamaya başladı. Geldiğimiz nokta şudur, biraz daha yavaş, bence yavaş kenetleşme trendine Diyarbakır'ın girmesi lazım. Herkesin hayali daha büyük kentler, daha ışıklı, janjanlı, caddeleri olan kentler hayali var. Ama inanınki bu alanlar genişledikçe aslında bizim nefes alma alanlarımız daralıyor. Tarım, orman alanları azalıyor, çevre sorunları artıyor. O nedenle bence Diyarbakır şu anda kritik bir aşamada, doğru kararlar vererek daha sürdürülebilir bir kentleşme politikasıyla yoluna devam etmeli. 13 tane dış ilçesi, 950 köyü var, 15 bin kilometre karelik alanı var. Coğrafi olarak son derece geniş bir alanda sürdürülebilir yaşam alanlarını kurma imkanına sahip kır kent dengesini koruma imkanlarına sahip henüz bu fırsatı elinden kaçırmamış bir kent. Bizde yerel yönetimler olarak bundan sonra önümüze bu perspektifte bakacağız." Kışanak, Dicle Nehri'nin hayatın kaynağı, insanlığın ilk yerleşim havzası olduğunu belirterek, şunları söyledi: "Bu nehir bütün bir insanlık tarihine adını yazdırmış önemli bir nehir fakat ne yazık ki, 2013 yılında yayınlanan bir genelgede Bismil'e kadar olan kısmı nehir olarak kabul edilmiyor. Bir dere statüsünde bunun ne kıymeti var denilebilir. Son derece kıymetli bir konu çünkü tam da Bismil'e kadar olan bölümü kentleşme alanları sınırları içerisinde ve yoğun kentleşme baskısı altında. Eğer sen nehir demezsen, nehir kenar hattı olmaz. Nehir kenar hattı olmasa da nehir son noktasına kadar işgale açık olur. Şu anda yaşadığımız durumda budur, bu nedenle bürokratlarımız buradayken, valiliğimizin de destekleriyle, biz nehrimizin iade edilmesini istiyoruz. Çıkış kaynağından itibaren bu nehir kutsal bir nehirdir, Dicle Nehri hakları korunması gereken bir nehirdir. Burada yapılan sempozyumun önemli çıktılarından biri olarak ta ilgili bütün bileşenlerin iş birliğiyle bir Dicle Nehri koruma mastır planı hazırlamak üzere bir karar alalım. Bu nehri korumamız lazım. Bu nehri korumak demek insanlığın bütün değerlerini korumak demek. Dicle Nehri herhangi bir nehir değildir. İnsanlığın çıkışına ev sahipliği yapmış, insanların yerleşik hayata geçmesine tarımı öğrenmesine ve uygarlıkların oluşmasına ev sahipliği yapmış bir nehri biz yok olmaya terk edemeyiz. Bu nehir, nehir olma statüsünden çıkamaz. Nehir olarak kabul etmeliyiz, nehir kenarı çizgisini oluşturmak üzere derhal valiliğimizde katkılarıyla bir komisyon kurmalıyız ve nehir hatları kapsamında kamusal alanlarını, nehir hatlarını koruyan bir master planı çıkarmalıyız. Çünkü gerçekten tehdit altında Dicle Vadisi'ne baktığımız da bunu görüyoruz. Kum ocaklarıyla, çarpık yapılaşmalarla görüyoruz. Nehir yatağı değişti. Buna derhal son vermeliyiz." Diyarbakır Vali Hüseyin Aksoy, çevre sorunlarının sadece lokal bir bölgenin sorunu olarak görmenin mümkün olamadığını belirterek, çevre sorununun tüm dünyanın sorunu olduğunu söyledi. Aksoy, "Dicle Nehri ile ilgili çalışmaların önem taşıması hususunu Büyükşehir Belediye Başkanımız ifade etti. Bu konuda Orman ve Su İşleri Bakanlığımız tüm nehirlerimizin gündemine aldığı ve nehirlerimizin kirlenmemesi, sağlıklı bir şekilde sürdürebilir bin anlayışta devam etmesi bakımından yaklaşık 2 yıldır bu alanda önemli çalışmalar var. Fırat, Dicle ve bir önceki görev yerim olan Samsun'da da Kızılırmak, Yeşilırmak gibi Türkiye'nin birçok yerinde çalışmalar ortaya kondu. Havza modeli gerçekleştiriliyor. Bu alanda da bütün taraflar biraraya getirilerek nehirlerimizin korunması ve kirliliğinin önlenmesi adına önemli çalışmalar gerçekleştiriyor. Bunları korumak ve bizden sonraki kuşaklara aktarmak hepimizin sorumluluğudur" dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz