Kadayıfçı, halk arasında "kısır" olarak tanımlanan üreme bozukluğunda, her zaman kadın suçlu gibi görülse de, yüzde 50 erkeğin, yüzde 50 de kadının payı bulunduğunu, ancak gelişen tıp imkanlarının evlat özlemi çeken ailelerin yüzünü güldürdüğünü bildirdi.
Kadayıfçı, gelecekte, hiç canlı spermi olmayan erkeklerin bile derisinden alınan bir parça sayesinde tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi olabileceklerini ifade etti.
Türkiye'de erkeklerin sadakatsizliğine bağlı artış gösteren cinsel hastalıkların, sperm üretimini etkileyen bir faktör olduğunu belirten Kadayıfçı, "Ayrıca günümüz toplumundaki yoğun stres, özellikle Türkiye'de çok sigara içme, alkol kullanımı ya da çok sıcak ortamlarda bulunmak gibi etkiler sperm sayısını ve kalitesini düşürüyor, hareketini bozuyor" dedi.
Slip tarzı çamaşırlar, dar blucinlerin de üreme sağlığını olumsuz etkilediğini belirten Kadayıfçı, "Her 100 çiftten 20'si normal yollarla çocuk sahibi olamıyor. 10 yıl sonra her 100 çocuktan 5'i tüp bebek olacak" diye konuştu.
Kadayıfçı, Tüp Bebek Merkezlerinde, hiçbir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmayanların bin ya da bin 500 YTL'lik harcama, yeşilkart ya da diğer sigortalıların ise 200-300 YTL harcayarak tüp bebek yöntemiyle evlat sahibi olabildiklerini kaydetti.