Çiftler 1 yıl korunmasız düzenli ilişkiye rağmen çocuk sahibi olamıyorsa infertiliteden bahsedilir. Çiftlerin yaklaşık yüzde 15 i 1 yıl beklemelerine rağmen çocuk sahibi olamamaktadır. İnfertilite olgularının yüzde 40 kadına bağlı, yüzde 40 erkeğe bağlı, yüzde 10 her ikisine bağlı olarak ve yüzde 10 bilinmeyen sebeplerle ortaya çıkar. Çocuk sahibi olmak amacıyla gelen çiftler değerlendirilirken kısırlık yani infertilite tanımını doğru yapmak gereklidir.
Çiftler değerlendirilirken mutlaka birlikte ele alınmalıdır erkek faktörü göz ardı edilmemelidir. Hatta ilk olarak erkek muayenesi daha kolay olduğundan erkekten başlamak daha doğru olacaktır. Erkek hastanın üroloji doktoruna muayenesinde yapılacak fizik muayenede testislerle, penisle alakalı kısırlığa neden olabilecek patolojiler kolaylıkla tespit edilebilir. Bunlar arasında inmemiş testis, hipospadias, küçük testisler, testis yokluğu, iki taraflı vas deferens yokluğu gibi patolojiler sayılabilir. Yine laboratuarda bakılacak bir idrar tahlilinde tespit edilecek enfeksiyon kısırlık nedeni olabileceği gibi 3-5 gün cinsel perhiz sonrası verilecek olan sperm tahlilinde spermlere ait sayı, hareket, morfoloji tespiti yapılarak değerlendirme yapılabilir.
Nedenleri…
Erkek kısırlığının birçok nedeni genetik faktörler, doğuştan yapı bozuklukları, anatomik problemler, genital bölgede geçirilmiş ameliyat ve travmalar, iltihabi hastalıklar, hormonal bozukluklar, sperme karşı antikor yapımı, varikosel, küçük yaşta geçirilen kabakulak gibi yüksek ateşli hastalıklar, bazı ilaçlar, aşırı alkol ve sigara tüketimi, aşırı kilo ve egzersiz, testislerin devamlı yüksek ısıya maruz kalması gibi sebepler erkeklerde infertiliteye neden olabilir.
Varikosel
Düzetilebilir erkek kısırlığının en sık nedenlerinden olan varikosel testiste bulunan toplardamarların genişlemesi ve kan akımının bozulması sonucu sperm üretiminde, hareketinde, şeklinde bozulmayla karakterize bir hastalıktır. Sperm parametrelerinde bozukluk olmayan erkeklerin bile yüzde 10-15 inde varikosel görülebilirken bu oran infertil erkeklerde yüzde 20-40 arasında değişmektedir. Basit bir cerrahi operasyon ile mikroskop altında düzeltilebilen varikosel hastalığı sonrasında sperm parametrelerinde ciddi düzelmeler olabilmektedir.
İnmemiş testis
Bebeklik döneminden itibaren testislerin bir veya ikisinin aşağı inmemesi sonucu sperm üretiminde bozukluk görülebilir maalesef bu tip hastalar cerrahi için geç kalındığında yüz güldürücü sonuçlar alınamayabiliyor bu yüzden ailelerin bebeklik döneminde bu konuda duyarlı olup çocuk kontrollerini aksatmamaları ileride muhtemel bir kısırlığın önüne geçecektir.
Ejekülasyon bozuklukları
Kullanılan ilaçlara bağlı ya da bağımsız olarak boşalma sorunu olan erkeklerde kısırlık görülebilir. Yine geriye doğru boşalma rahatsızlığı denilen retrograd ejekülasyon özellikle prostat ameliyatları sonrasında meydana gelip kısırlık nedeni olabilir.
Sertleşme sorununun olması ve gözden kaçan ancak ülkemizde de yüksek oranda görülen erken boşalma infertilite nedeni gibi görülebilmektedir. Çünkü bu hastalarda sperm parametreleri normal olsa bile cinsel birleşme sağlıklı yapılamadığı için çocuk sahibi olmak mümkün olamamaktadır.
Bunların yanı sıra nadir olarak da görülse hormonal bozuklara neden olan hastalıklar sperm üretimini engelleyip bu duruma yol açabilir. Gerekli hormon tedavisi sonrası bir kısım hastada sperm üretimi sağlanabilir.
Nadir olarak görülen sperm yollarında tıkanıklık başka bir kısırlık nedeni olup tedavisi cerrahi olarak düzeltilebilmektedir.
Azospermi nedir?
Hastada meni olması ancak içinde sperm olmaması durumuna azospermi denir ve infertil erkeklerin yüzde 10-15 inde görülür. Hastalar bunu dışarıdan bakarak anlayamazlar hatta çoğu hasta meninin geldiğini düşünerek kendisinde sorun olduğunu inkar eder. Azospermi tanısı konması için en az iki örnek alınmalı ve menide hiç sperm olmamalıdır. Azospermik hastalar nedene göre tedavi edilebilir ve olumlu geri sonuçlar alınabilir. Ancak tedaviye rağmen sperm olmayan hastalarda Mikrotese dediğimiz testisten sperm arama yöntemi olan ameliyat seçeneği değerlendirilir.
Sperm analizinde hiç sperm çıkmayan azospermik hastaların yaklaşık üçte birinde, mikrotese ile testislerde yeterli sperm bulmak mümkün. Azospermik hastalara uygulanacak hormon tedavisi sonrası tekrarlayan teselerde de sperm bulmak mümkün olabilmektedir. O yüzden yapılan ilk tese başarısız olsa bile tedavi sonrası tekrar tese denenebilir.
Sonuç olarak; çocuk sahibi olmak isteyen çiftler birlikte değerlendirilmeli ve problemin yüksek oranda sadece erkek kaynaklı olabileceği de unutulmamalıdır. Gelişen teknoloji ve yeni tedavilerle çocuk sahibi olmak önceki yıllara göre daha yüksek oranda olup tedaviyi nedene göre belirlemek akılcı olacaktır.