YEŞİM SERT KARAASLAN - Eğitim aldıkları meslekler yerine el yapımı çikolata üretmeyi tercih eden Meltem ve Tuna kardeşler, kişiye ya da güne özel çikolatalar tasarlıyor.
Gerçek kakao yağı ve mevsim meyvelerinden hazırlanan ve 21 günlük raf ömrü bulunan çikolatalar, müdavimlerince "taze çikolata" diye adlandırılıyor.
Kardeşlerden Meltem Girgin, uluslararası ilişkiler alanında eğitim aldığını, bir süre bankacılık yaptığını ancak yaratıcılığını kullanmak için bu sektöre geçmeye karar verdiğini söyledi.
Belçika'da çikolata şeflerinden özel dersler alarak bu yola çıktıklarını anlatan Girgin, lezzeti kadar görüntüsüyle de fark yaratmak istedikleri ürünlerle piyasaya girdiklerini belirtti.
Kişiye ve güne özel tasarımlarla görsel bir şölen yaratmaya çalıştıklarını dile getiren Girgin, müşterilerinin arzusunu dikkate alarak tasarımlarını oluşturduklarını ifade etti.
Girgin, "Kişilerin hayalini, çikolatayla objeye dönüştürüyoruz. Eşine bileklik hediye etmek isteyen bir kişi için eşinin elini çikolatadan tasarlayarak bilekliği yerleştirdik." dedi.
Çeşitli heykeller ve farklı figürler de tasarladıklarını, Anıtkabir'i çikolata olarak yaptıklarını anlatan Girgin, orta boy bir figürün yapımının yaklaşık 10 günü bulduğunu anlattı.
Ham çikolataya oyarak şekil verdiklerini dile getiren Girgin, "Çünkü, malzeme mermer gibi sert, hamur gibi yumuşak değil. Çekiçle vurup, kırmamız sonra ince işliği yapmamız gerekiyor." diye konuştu.
- "Hiçbir katkı maddesi yok"
Hiçbir katkı maddesi kullanmadıkları çikolataların raf ömrünün 21 gün olduğunu belirten Girgin, "Lezzeti de burada saklıdır. Bu, aynen fırından yeni çıkmış ekmek yemek gibi bir şey." ifadesini kullandı.
Girgin, "taze çikolata" olarak da adlandırılan el yapımı çikolatalarında kuru yemiş ve tereyağının yanı sıra lavanta, mandalina, kavun, vişne, bal kabağı, sakız gibi mevsime özgü lezzetlere yer verdiklerini söyledi.
-"Çikolata çiğnenmez, ağızda eritilerek yenilir"
Kardeşlerden Tuna Kocabalkan ise daha önce finans sektöründe çalıştığını ancak insanların mutlu olduğunu görmek için kariyerine çikolata sektöründe devam ettiğini belirtti.
Amaçlarının müşterilerini gerçek çikolata lezzetiyle buluşturmak olduğunu vurgulayan Kocabalkan, mevsimindeki meyveleri kullanarak 40'ı aşkın farklı tat yarattıklarını anlattı.
Kocabalkan, kaliteli bir çikolatanın nasıl anlaşılacağına ilişkin de şu ipuçlarını verdi:
"Öncelikle çikolataya dokunun. Elinizde hafif eritin, parmaklarınızı birbirine sürün, pürüzsüz bir yüzey hissediyorsanız ilk aşama geçilmiştir. Eğer pürüz varsa o çikolatadan şüphe duyulmalı. İkinci olarak, çikolatanız nefis çikolata gibi kokmalı. Bu nedenle koklayın. Çikolatayı dinleyin çünkü onun güzel bir sesi var. Kulağınıza yaklaştırın ve kırın. Tok bir ses çıktığında bu gerçek çikolatadır. Zor kopuyorsa, güzel ya da hiç ses çıkmıyorsa şüpheyle yaklaşılmalı. Çikolatayı çiğnemeyin, ağızda eriterek yiyin. Gerçek kakao yağından yapılan çikolata ağızda yağ hissi asla bırakmaz."
- "Ölçülü tüketmek kaydıyla yaşamın güzel renklerinden biri"
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nesrin Çobanoğlu da birçok insan için çikolatanın mutlulukla eş olduğunu belirterek, bilimsel olarak da çikolatanın insanda mutluluk, canlılık ve zindelik hissi veren serotonin hormonunu artırdığını söyledi.
Hekimlerin şekerli gıdaları çok önermediğini vurgulayan Çobanoğlu, "Ama özellikle bitter çikolata, zarar-yarar dengesinde, verdiği mutluluk ve güzel lezzetiyle vücuda olumlu katkı sağlıyor." dedi.
Çobanoğlu, çikolata tüketiminde ölçülü olmanın önemini vurgulayarak, "Çikolata, ölçülü olmak koşuluyla yenilmesi şartıyla mutluluk ve yaşamın güzel renklerinden biri." diye konuştu.