Kitap Fuarı'nda Zamanın Ruhu Semineri

Anadolu Platformu Koordinasyon Kurulu Başkanı Turgay Aldemir, sadece ekonomik gelişmenin mutluluk getirmediğini, insanın manen de gelişmesi gerektiğini bildirdi.

Malatya 2. Anadolu Kitap Fuarı'nda kitaplarını imzalayan Anadolu Platformu Koordinasyon Kurulu Başkanı Turgay Aldemir, ‘Zamanın Ruhu’ konulu bir seminer verdi.

Aldemir, fuarın yanında bulunan 2.çadırda verdiği konferansında, Kitap Fuarı’nın bir çadırdan ibaret olmadığını, Malatya’nın, bölgenin yüreğini genişletmeye dönük, ufkunu ilerletmeye yönelik, merhametini büyütmeye dönük bir faaliyet olduğunu ifade ederek organizasyonu tertipleyenlere teşekkür etti.

“Dünya ile paralel olarak bir çok gelişmeler, yenilikler yaşanmakta ve en önemlisi dünyada büyük bir ekonomik kriz yaşanırken Türkiye’de ekonomik düzelme, ileriye doğru bir ilerleme gözlenmektedir. 2023 hedefinde Dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme çıtası konmuş durumda” diye durum tespitinde bulunan Turgay Aldemir, “1 Mayıs’ta işçi bayramı olarak yapılan organizasyonlarda ifade edilen ekonomik paylaşımın yılın her gününe yayılması gerekir. Kazanılan değerlerin de halkımızla paylaşılması gerekir diye düşünüyorum. 2023’te 10 güçlü ekonominin içerinde olmak tabii ki iyi bir durum. Ancak, ahlakta, düşüncede, kültürde, fazilette ve adalette yaşadığımız ülkede ve coğrafyada kaçıncı sırada olacağımız sorusunu herkesin birbirine sorması gerekiyor. Ekonomik gelişmişliğin mutluluk getirmediğini hepimiz biliyoruz” ifadelerini kullandı.

Aldemir konuşmasının devamında, ekonomik çabanın yanı sıra insani büyümenin, yani toplumsal sermayenin sivil toplum alanında, cemaat, cemiyet alanındaki gelişmelerin ekonomik büyümeye paralellik göstermesi konusunda da çaba göstermesi gerektiğinin altını çizdi.

Aldemir, “Bu çağın ihtiyaçlarını, gereksinimlerini idrak ederek buna göre hazırlık yapmamız lazım. Önümüzdeki yüz yıl ve devam edecek günler sivil toplum alanında kişinin yaşadığı hayata müdahil olma anlamında önemli gelişmelere tanıklık edecektir” öngörüsünde bulunarak, yaşananların gizli kalmadığını, iletişim araçları kanalıyla topluma yayılarak ya hayra, ya da şerre dönüştüğü hatırlatmasında bulundu.