Kitap Yazdı, Adı "cinci"ye Çıktı

"İns-ü Cin Krallığı" isimli fantastik kurgu ile edebiyat dünyasına adım atan Murat Aydın, kendisine en çok cinler ile ilgili sorular sorulduğunu söyledi. Aydın, "Romanımdaki karakterlerle alakalı bir geçmişim ya da bir tecrübem yok. Kitabım çıktıktan sonra hemen herkes aynı soruyu sordu diyebilirim" dedi.

Türkçe yazılan ilk fantastik kurgu romanlarından bir tanesi olan "İns-ü Cin Karallığı"nın yazarı Murat Aydın, kendisine en çok cinlerin sorulduğunu ifade etti. Cinlerin insanlar için hep merak edilen, mahiyetleri tam olarak bilinmeyen varlıklar olduğunu söyleyen Murat Aydın, “Acaba insanlar ve cinler arasında bir ilişki var mı?” sorusundan yola çıkarak yazmaya başladığını belirtiyor. Aydın, "Romanımdaki karakterlerle alakalı bir geçmişim yada bir tecrübem yok. Kitabım çıktıktan sonra hemen herkes aynı soruyu sordu diyebilirim" dedi.

Kitabının yazmadan önce cinler ve cinlerle ilişki konusun uzun süre çalışma yaptığını anlatan Murat Aydın, Kur'an-ı Kerim'de de Cinlerin varlığından bahsedildiğini anlattı. Kur'an'ı Kerim'in insanlarla birlikte cinlere indiğini hatırlatan Aydın, "Yani Kur'an sadece insanlara değil cinlere de hitap ediyor. Bunu 'ey insanlar ve cinler' diye başlayan ayetlerden anlıyoruz. Onların mahiyetine gelince dumansız ateşten yaratıldıklarından bahsediliyor. Fakat dumansız ateşle ne kastedildiği bahsedilmemiş. İnsanların onları asıl halleriyle görebilmeleri de imkansız. İnsanın genel yaratılışı onların keyfiyetini anlamaya müsait değil. Genel diyorum çünkü bazı insanlar var ki Allah vergisi gerçekten cinlerle görüşebiliyorlar, hatta tıpkı Hz. Süleyman gibi kendi işlerini gördürebiliyorlar. Kitabım için yaptığım araştırmalarda bilgi edinmek için bu kişilerin tecrübelerinden de istifade ettim. Meselenin bu yönüyle ele alırsak romandaki hikaye gibi olmasa da insanlar ve cinler dünyası arasında bir bağlantı olabilir" şeklinde konuştu.

Aydın, istihbarat servislerinin cinleri kullandığı iddiaları ile ilgili şunları söyledi:

"Bunun kesin doğru olduğunu söylemek hayli iddialı olur. Ama tarihte cinlerden haber alma adına yararlanıldığı olmuştur. Hz. Süleyman’ın hayatına bakıldığında böyle örneklere rastlamak mümkün. Aynı zamanda cinlerinde insanları kullandığı hatta insanların zihinlerini kontrol ettikleri veya yönlendirdikleri bir gerçek. Maalesef toplumumuzun büyük bir kesimi bu gerçekleri kabul etmek istemese de materyalizmin ana vatanı sayılan Rusya cinleri istihbarat alanında kullanma adına diğer ülkelerin önüne geçmiş durumda. Yakın zamanda bu konu hakkında TRT’de bir belgeselde işlenmişti aynı konu. Hatta çok tartışılmıştı da. Romanımın kısmet olursa ikinci bölümünde bu konuyu da işlemeyi düşünüyorum"