MAGAZİN

Kıvılcım Ural: Utanılacak bir şey yapmadım!

Seçkin Piriler-Kıvılcım Ural-Kaan Tangöze üçgeninde yaşananlar magazin gündeminden düşmüyor... ‘Yuva yıkan kadın’ olarak manşetlerde yer alan 27 yaşındaki Ural, 44 yaşındaki Tangöze ile ilişkisi ve Piriler’e gönderdiği hakaret dolu mesajlar hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Son günlerin olay ismi Kıvılcım Ural, Posta Gazetesi'nden Işıl Cinmen’e röportaj verdi

- Her şeyden önce Kaan’la ayrıldınız mı?
Birlikteyiz, Kaan şimdi Mersin’de konserde. Haberleri okumuyor, televizyon izlemiyor.

- Seçkin Piriler’e attığın hakaret dolu mesajların açıklaması var mı?
Bu adam çocukları için bu kadar fedakarlık yaparken, ben bunca zamandır susarken, evden çocuğunu kovuyor olmasına katlanamadım. Çok çok kızgındım. Aklım başımda olsa elbette öyle mesajlar atmazdım. Onun da bana eskiden attığı 'Hayatın boyunca metres olarak kalacaksın. Otel odalarında evli erkeklerle…' diye devam eden mesajlar var. Hepsini saklıyorum. Hukuka başvuracaksa benim de avukatım var.

- Senin bir başkasının anneliğine bu şekilde karışmaya hakkın var mıydı?
Hakkım olduğunu düşünüyorum çünkü bu dengenin içindeyim. Bu arada yarın öbür gün Kaan basın açıklaması yapabilir. Ne açıklarsa açıklasın anlayışla karşılayacağım, sonuçta konu çocuklar.

- Sen iki yıldır ‘yuva yıkan kadın’ olarak manşetlerdesin ve bu üçlü tüm hafta gündemi meşgul etti. Lütfen en başından anlat.
Her şeyi anlatacağım çünkü sustukça ben suçlu ilan edildim. Kaan’la Duman’ın İzmir’deki bir konserinden sonra tanıştık. 15 yaşındaydım. Konserden sonra bir parti vardı. Benimle inanılmaz ilgilendi. İlk başta korktum ama sonra hoşuma gitti. Bir süre sonra ilişkimiz başladı. Ama o İstanbul’daydı, ben İzmir’de... İlk aşkımdı.

[]

- Ailenin haberi var mıydı?
Yoktu. Sadece iki yakın arkadaşım biliyordu. 1 buçuk yıl sevgili olduk. Birbirimizin yanına gidip geliyorduk. Bu şekilde devam etti, masal gibiydi. Ama korkularım ağır bastı. Ailemi, okulumu bırakıp İstanbul’a taşınamazdım. Karar verdim ve bir anda ortadan kayboldum.

- Nasıl?
Telefon numaramı değiştirdim, bağlantılarımızı kestim. Bana ulaşmaya çalıştığını yakınlarımdan duydum. Çok zorlandım ama bu ilişkiyi bitirmeye kararlıydım.

- Başarabildin mi?
Başarmıştım. Yıllar geçti. Annem ve babam bir ayrılık yaşadı. Annem daha fazla İzmir’de kalmak istemedi. Birlikte İstanbul’a yerleştik. Kaan içimde uhdeydi ama acısı geçmişti. Karşılaşmaya çalışmadım. Sonra evlilik haberini öğrendim.

"EVLENDİĞİNİ ÖĞRENİNCE..."**Yıl 2010. Sen 20 yaşındasın...**
Evet. İçim burkuldu ama o mutludur diye mutlu oldum. Onlar evlendikten bir süre sonra yönetmen bir arkadaşım aradı. “Kıvılcım, klip çekiyorum oynamak ister misin?” dedi. Sadece müzik yapmak istiyordum, “Ben oyuncu değilim” diyerek reddettim. “Ne dinliyorsun bu ara sen?” dedi. “Duman’ın albümünü” dedim. Yönetmen arkadaşım, “İşte bu da Duman’ın klibi, Elleri Ellerime” dedi.

- Kabul ettin mi?
Evet ama “Bizi denk getirme” dedim. Çekimler farklı günlere ayarlandı. Klibi izlediğinde görsün beni istedim. Bizim hikayemize güzel bir son hediye olur gibi hissettim.

- Klipte seni görünce şok olmuştur tabii...
Evet, klip yayınlanınca beni görmüş ve aramak istemiş. Ben istemediğimi ilettim. Konu orada kapandı.

-Sonra?
Haziran 2014, Altın Kelebek Ödül Töreni... Ödül alacak bir arkadaşıma eşlik ediyordum. Sigara içmeye dışarı çıkmıştım, sesini duydum. Arkama döndüğümde göz göze geldik. Ödül alma sırası onlardaydı, sahneye geç kaldı. Beni gördüğündeki o şaşkınlığı Youtube’da gözüküyor.

[]

- O gece mi başladı tekrar?
Hayır, bu ilişki tekrar başlamasın diye cidden çok direndim Işıl. Sonra bir gün babam aradı. Kaan’la geçmişimizi bilmiyordu. Babam eski bir müzisyen. Dedi ki: Yunan bir arkadaşım Duman’ın ‘Aman Aman’ şarkısını Yunancaya çevirmek istiyor. Sen onların klibinde oynamıştın, arayıp izin alır mısın? Yemek masasında adamlara söz verdim.

- Olaya bak!
Babama bunu yapamayacağımı söyledim. Anlam veremedi ve 'Yap, söz verdim arkadaşıma' diye tutturdu. Onu oyaladım. O sırada Kaan’la Taksim Tünel’de bir müzik mağazasında karşılaştık. Telefon numarasının lazım olduğunu söyledim, aldım
ve babama yolladım.

-Ve sonra senin telefonun çaldı...
Evet, ertesi gün Kaan aradı ve beni konserine davet etti. Çok ısrar etti, gittim ben de. Ve onun da hislerinin bitmediğini gördüm. Yıllar önce haber vermeden yok olduğum için beni suçladı.

-Bu konserle basında çıkan o öpüşme fotoğrafları arasında ne kadar zaman var?
Aylar var. Arkadaşça devam etti bir süre. Kendimi geri çekmek zorundaydım, evliydi. Uzaklaşmak için İzmir’e gittim. Evli insanlarla birlikte olan kişileri eleştiren biriydim ben. Ama bu olay bana o kadar büyük bir hayat dersi verdi ki.

- Ne öğrendin?
Kimseyi yargılamamayı ve hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını. Gecelerce uyuyamadım, günlerce uyanamadım. Uzaklaşmak istediğim yoldan beni geri çevirdi Kaan. Gözlerimin içine bakıp kendi hayatıyla ilgili öyle ciddi şeyler söyledi ki. Diğer kişi, kendi kendine neye inanıyordu, ne yaşıyordu bilmiyorum. Ben Kaan’a inanıyorum. Ve sonsuza kadar Kaan’ı savunuyorum.

"BU HİKAYEDE HERKES ANTİDEPRESAN KULLANIYOR"

- Kaan ne anlatıyordu sana?
Ölene kadar açıklamayacağım. Bana kendi evliliğiyle ilgili anlattıklarını söylesem herkesin gözünde aklanırım. Fakat bu hikayede herkes antidepresan kullanıyor, kimsenin riskini alamam.

- Oralara girmeyelim. Sen olayı kendi gözünden anlatmaya devam et.
Kimse kimsenin mutlu yuvasını yıkamaz. Evliliği sadece kağıt üzerinde kalmıştı. Sokakta o kadar rahat el ele geziyorduk ki, bu öbür ilişkinin zaten bitmiş olduğunu kanıtlıyordu. Bir şeyden çekiniyor olsak Asmalımescit’te ne işimiz var? Sadece bazı ani, acı olaylar yüzünden ayrılık konuşmasını yapamamıştı.

- O dönem Seçkin Piriler babasını kaybetmişti ve sizin Asmalımescit’teki fotoğraflarınız da aynı dönem gazetelere çıktı.
Evet, Kaan ile Konya’daydık. Başarılarımla, müziğimle gazetede olmak isterken, bununla gazeteye çıktığım için çok üzüldüm. Babam bizim ilişkimizin tekrar başlamasına vesile olduğunu anladığı için afalladı. Bunlara sebep olduğu için Kaan’a çok kızdım. O da, “Bir gün böyle bir şey olacaktı” dedi.

- Ve boşanma aşaması...
Kaan hiçbir zaman onları maddi olarak zor durumda bırakmadı. Manevi anlamda da her zaman yanında oldu. Ben de onun yanında oldum.

- Çocuklarla tanışıyor musun?
Konserde tanıştık. Daha fazlasına anneleri izin vermiyor.

- Konuşmaya başladığın için Kaan sana kızmıyor mu?
Kızıyor. Bu röportajı vermemi de asla istemiyor. Fakat anlatmak zorundayım. Kaan o kadar çırpınıyor ki, onun mutsuz olmasından, bu kadar değerli bir müzisyenin üretkenliğinin etkilenmesinden rahatsız oluyorum. Varsın bana kızsın ama artık herkes bilsin: Bu oyunun böyle kirlenmesinin sebebi ikimiz değiliz.

- İlişkiniz bu kadar olaya dayanabilir mi?
Biz çok badire atlattık. Bu ilişki bir gün biterse ikimiz istediği için bitecek. Benim Kaan’la ilgili hırslarım yok. Evlenmek istesem evlenirdim, çocuk yapmak istesem yapardım. Sadece sevdiğim adam yanımda olsun ve şarkılarımı söyleyeyim istedim.

"GÖZ MÜ KIRPTIM DA KARISINDA BOŞANDI?"

- En çok kadınlar mı seni suçluyor?
Ben bembeyaz bir sayfayken üzerime sürekli çamur atılıyor. Ben zorla kimseyi almadım. Göz mü kırptım da karısından boşandı? Kimse kimseyi zorla kendine aşık edemez. Kaan da, ben de kötülük peşinde değiliz, sevgili olmaya çalışıyoruz. Aşk bu! Hepinizin içinde var! Bu olayda bir suçlu varsa, o da aşk.

Utanılacak bir şey yapmadım, ‘kötü kadın’ değilim. Güzel bir aşka sahibim ve bunun değerini biliyorum. Bu hikayeyi ömür boyu gururla taşıyacağım. Aşkın bu kadar çok cezası olamaz, olmamalı.

MAGAZİN GÜNDEMİNDE NELER YAŞANDI?

En Çok Aranan Haberler