Bursa'da annesi S.G. (33), cezaevine girince evde yalnız yaşamaya başlayan N.G., 1,5 yıl önce tanışıp, birlikte uyuşturucu aldığı erkek arkadaşı H.H. tarafından işkenceye maruz kaldı. İddiaya göre; H.H., 10 Haziran'da da N.G.'yi kaçırıp, babasının Osmangazi ilçesi Yunuseli Mahallesi'ndeki evine getirerek, önce işkence yaptı ardından cinsel istismarda bulundu.
20 Ağustos'ta cezaevinden çıkıp, kızının 2,5 aydır alıkonulduğunu öğrenen S.G., polise şikayette bulundu. Şikayet sonrası N.G., 27 Ağustos'ta evden kurtarıldı. Gözaltına alınıp, tutuklanan H.H. ayrıca N.G.'yi silahla tehdit ettiği ve bu anları sosyal medyadan paylaştığı ortaya çıktı.
2,5 ay boyunca kabus dolu günler yaşadığını belirten N.G., "Annem cezaevine girdi, beni çeşitli tarihlerde evinde alıkoydu. Bazı günler kaçarak kurtuldum. Her seferinde beni darbetti. Beni banyoya soktu, 1,5 saat hortumla dövdü. Her yerim mosmor, yürüyemiyorum. Tekerlekli sandalye ile geziyorum. Ondan şikayetçiyim, ceza almasını istiyorum. O benim, çocukluk hayallerimi mahvetti. Okula gidiyordum, hayatımı altüst etti. Bana zorla cinsel istismarda bulundu. Kabul etmediğim zaman beni dövüyordu, şiddet uyguluyordu. Gelip, ailemi dövdü, annemin kolunu kesti. Kardeşlerimin rüyasına giriyordu, korkudan yatamıyorlardı. Kafama silahın dipçiğiyle vurdu, elimi sıcak suyla yaktı, beni demirlerle dövdü" dedi.
Şüphelinin sosyal medyada paylaştığı görüntülerini ise kaçırıldığı gün çektiğini söyleyen N.G., "İstemediğim için bana zorla istismarda bulundu. Silahla beni tehdit etti, 'Zorla yapacaksın' dedi. 'İstemiyorum' dedim. Beni videoya alıp, internete attı. Sonuna kadar şikayetçiyim" diye konuştu.
Kızını kurtarmak için gittiği evde H.H. tarafından saldırıya uğradığını söyleyen S.G., şunları anlattı:
"Cezaevindeydim daha sonra çıktım ama yine de kızımı kurtaramadım. Kızımı kendine bağımlı yapmış. Nereye giderse gitsin, kızım onu buluyordu. Kendisine kukla yapmış. Kızımı ne kadar kurtarmaya çalıştıysam da başarılı olamadım. Kapıma silahla geldi. Kızımı sürükleyerek götürdü. Sürekli kızıma cinsel istismarda bulunmuş. Çocuğum 2 ay boyunca şiddete maruz kaldı.
Zorla cinsel istismarda bulunmuş. Çocuğumu elinden kurtaramadım. Çocuğumun bütün gelecek hayallerini çaldı. En ağır ceza ile yargılanmasını istiyorum. Onun gibilerin dışarı çıkmasını istemiyorum. Kesinlikle dışarı çıkmasın, adalet cezasını versin.
Kızımı videoya almış, 'Yayınlayacağım bunu, herkese atacağım' diye tehdit ederek, sürekli cinsel istismarda bulunmuş. İşkence çektiriyor, silahla tehdit etmiş. Hatta silahın dipçiğiyle kafasına vurmuş. Hayatımızı mahvetti. Çocuğumun hayatını mahvetti. Darp raporu aldık, cinsel istismar olduğuna ve uyuşturucu içirildiğine dair rapor aldık."
Ailenin avukatı Nalan Bener (55) de yapılan işkencenin çeşitli suçları kapsadığına dikkat çekerek, "Tehdit, hile, alıkonulmuş, cinsel istismara uğramış. Neşterle, delici, kesici aletlerle veya sopa gibi birtakım eşyalarla fail şiddet uygulamış. Bunun cezası 2 yıldan başlar; cinsel amaçla bir kat daha artar. Tehdit, hile, zorlama olduğunda artırım hükümleri uygulanır. Fail olması gerektiği gibi tutuklandı. Hürriyetten alıkoyma, nitelikli cinsel istismar, tehdit, nitelikli darp, şantaj hepsi söz konusu" diye konuştu.
Bu arada H.H., polis ve savcılıktaki ifadelerinde, suçlamaları kabul etmeyip, "Kendisiyle 1,5 yıl önce tanıştık. Her şey kendi isteğiyle oldu. Ona kötü davranmadım. Dini nikah yapıp, ilişkiye girdik. Uyuşturucuyu kendisi kullanıyordu. Vücudundaki darp izlerini kimin yaptığını bilmiyorum" dedi.
(DHA)