Olay, bu yıl 24 Temmuz'da merkeze bağlı Yeni Mahalle'de meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, bir hastanede doktor olan S.B. ve sevgilisi D.T. (25) akşam yemeğinde bir araya geldi. Tali yemekten sonra cüzdanı ve kimliğini almak için S.B.’nin evine geçti. D.T. burada adeta dehşeti yaşadı. Yemekte çıkan kıskançlık tartışması evde şiddete döndü. S.B., D.T.’ye yumruk attı ve bıçağı sırtına sapladı. 2 saat boyunca şiddet gören ve 5 yerinden bıçaklanan D.T, bir fırsatını bularak evden çıktı ve komşulara sığındı.
Ardından haber verilmesi üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Yaralı kadın, ambulansla Fırat Üniversitesi Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı. Polis tarafından gözaltına alınan ve işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen S.B. nöbetçi mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Elazığ Adliyesi 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek olan davada savcı mütalaasını hazırladı. Mütalaada S.B.’nin TCK’nın 82/1.f , 35 maddesi gereğince ‘Kadına karşı öldürmeye teşebbüs’ suçundan cezalandırılması talep edildi. Böylelikle S.B.’nin 13 yıldan 20 yıla kadar hapsi istendi.
Olaya ilişkin S.B.’nin savcılıkta verdiği ifade ortaya çıktı. S.B. ifadesinde, “İkametime geçtikten sonra almış olduğumuz alkolün de etkisiyle salondaymışım. Bir anda kafa aldığım darbeyle uyandım ve D.T.'i gördüm. Bana ‘sen beni nasıl kafede bırakıp gidersin’ şeklinde söylemlerde bulunarak bana vuruyordu. Aramızda tartışma çıktı. Sinirlenerek mutfakta bulduğu yemek bıçağını alarak üzerime doğru geldi ve bana ‘Haysiyetsizsin adam değilsin’ şeklinde sözler sarf ediyordu. Hatta elinde bulunan bıçak ile kendi saçını tutarak kesti. Bana karşı sarf etmiş olduğu ağır hakaretlerden dolayı sinirlenerek D.T.’nin elindeki bıçağı aldım. Korkutmak amacıyla ona karşı birkaç defa salladım. Olay anında alkollü olduğum için nerelerinden yaralandığını hatırlamıyorum. Bağırdığı için açık olan camı kapatmaya yöneldiğimde ikametten ayrılarak karşı komşuya sığındı” dedi.
Savcı tarafından sunulan mütalaada, “Şüpheli S.B.’nin sevgilisi müşteki D.T.’yi bıçak ile hayatı bölgesinden öldürme kastı ile yaralamak sureti ile isnat olunan TCK’nın 82/1.f , 35 maddesinde düzenlenen ‘Kadına karşı öldürmeye teşebbüs’ suçunu işlediği, her ne kadar şüpheli alınan ifadesinde ilk olarak bıçakla kendisine saldıranın D.T. olduğunu kendisine yönelik hakaretlerinden dolayı sinirlenerek bıçağı eline aldığını beyan etmiş ise de S.K.’nin TCK 29/1 çerçevesinde haksız tahrik hükümlerinden yararlanmak için yapılan savunmasına itibar edilmeyeceği, S.B. ifadesinde kendisi uyurken kafasına aldığı darbeyle uyandığını, uyandığında D.T.’nin kendisinin vurduğunu ve kendisine bıçakla saldırdığını beyan etmiş ise de S.B.’nin aldırılan doktor raporunda kafasına aldığı darbeye ilişkin bir yaralanmanın belirtilmediği sadece raporda sağ kaş medialinde 5x1 cm’lik hiperemi, sol göz inferomedialinde 0,5x0,1 cm ebadında abrazyon her iki kolda ve ön kolda sağ göğüs inferolateralinde ve sağ tibia önünde muhtelif sayı ve ebatlarda abrazyon mevcut olduğunun belirtildiği bu haliyle S.B.’nin TCK 29/1 çerçevesinde haksız tahrik hükümlerinden yaralanmak için yapılan savunmasına itibar edilmeyeceği, buna karşılık D.T.’nin alınan ifadesinde her ne kadar S.B.’ye saldırmadığını beyan etmiş ise de müştekinin doktor raporunda yaralanmasının sabit olduğu, D.T.’nin S.B. tarafından bıçakla saldırıya uğraması üzerine saldırının devam etmemesi için ve saldırı defetmeye çalışırken yapmış olduğu karşı savunma sırasında S.B.’nin raporda belirtildiği şekilde muhtelif yerlerinde abrazyon oluşturacak nitelikte yaralanmasının hayatın olağan akışına uygun olduğu” ifadeleri yer aldı.
Mütalaanın devamında “Şüpheli D.T.’nin mahkemenizce yargılanmasının yapılarak eylemine uyan TCK 86/2 maddesinde düzenlenen basit yaralama eylemini TCK 25/1 maddesi gereğince meşru savunma çerçevesinde işlemesi nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığına, şüpheli S.B.’nin mahkemenizce yargılanmasının yapılarak eylemine uyan TCK’nın 82/1.f , 35 maddesi gereğince cezalandırılmasına kamu adına iddia ve talep olunur” denildi.
(İHA)