Çalıların boyu oldukça küçüktür, asmaların boyu ise 2 metreye kadar büyüyebilir. Gövde yapısı ince ve narindir yaprakları ise her mevsim yeşildir. Kızılcığın çiçekleri koyu pembe renktedir. Lezzet olarak ise asidik ve tatlıdır. Bu egzotik meyvenin üretimi ve tarımı en çok Asya Ülkelerinde, Amerika'da, Kanada'da ve Kuzey Avrupa'da yapılır. Kızılcığın kullanım şekilleri; genelde reçel yapımında, meyve suyu olarak, marmelat olarak ve kurutulmuş şekilde tüketilir. Özellikle yurt dışında, İngiltere ve Kanada gibi ülkelerde yılbaşı akşamı geleneksel olarak, hindinin yanında kızılcık suyu içilir.
Kızılcık bu güne kadar çoğunlukla sulak yerde yetiştirilmiştir ancak günümüzde su seviyesi derin sayılmayan yerlerde de yetiştirilir. Rengi koyu kırmızıya döndüğünde, genelde eylül ve kasım ayları arasında dalından toplanır. Yıkanıp ayıklandıktan sonra ise, buzlukta ya da derin dondurucuda saklanıp yıl boyu tüketilebilir. C, E ve K vitaminlerini içinde barındıran kızılcık, manganez minerali açısından da oldukça zengindir. Yüksek miktarda lif içermesinin yanı sıra; fosfor, demir ve bakır gibi mineralleri de içerir. İçerdiği C vitamini sebebiyle, iyi bir antioksidan deposu olarak kabul edilir.
Miktar : 100 gr
Kalori (kcal) : 46
Yağ (g) : 0.13
Karbonhidrat (mg) : 12.2
Protein (g) : 0.39
İdrar yolu sağlığını korumada oldukça etkili olan kızılcık, bitkisel tedavi amaçlı olarak oldukça fazla kullanılır. Özellikle inatçı ve tekrarlayan enfeksiyon durumlarının giderilmesinde etkilidir. İdrar yollarına bakterilerin yapışmasını önleyen ve enfeksiyon oluşumu ile savaşan Proanthocyanidine (PACs) maddesini yüksek miktarda içerir. İdrar içerisinde var olan mikro organizmaların normal seviyede kalmasını sağlayan kızılcığın suyu tüketildiğinde ise, yaşı ilerleyen kadınlarda ve hamile kadınlarda kronik şekilde tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonlarının önüne geçer.
Anti tümör etkisi olan nadir meyvelerden biridir. İçerdiği Polifenolik bileşeni sayesinde bu anti tümör etkisini gösterir. Dünyanın pek çok yerinde yapılan araştırmalar sonucunda bu özelliği kanıtlanmış, kolon, meme, prostata ve başka pek çok kanser tümörüne karşı etkinliği ortaya konulmuştur. Kızılcığın suyu aynı zamanda kanın pıhtılaşması problemini de engeller ve içerdiği salisilik asit sayesinde tümörleri ortadan kaldırabilir. Düzenli tüketildiği taktirde, pek çok kanser türüne yakalanma riskini minimuma indirir.
Yapılan bir araştırmaya göre kızılcık suyunun diş çürüklerini önlediği tespit edilmiştir. İçerisinde bulunan “proantosiyanidin“ bileşeni sayesinde dişler üzerine yapışan zararlı bakterilerin üremesini ve ortadan kalkmasını sağlar. Bu bileşen bakteri üremesini engellediği gibi, dişlerin etrafında plaka oluşmasının da önüne geçer. Tüm bu sorunların giderilmesinde kullanılan kızılcığın, marketlerde alelade satılanları değil doğal olanları etki gösterir. Çünkü hazır olanların içerisinde bazı katkı maddeleri mevcuttur. Şeker, glikoz içerir ve doğal kızılcıktan sağlanan etkiyi sağlamaz.
Kızılcık, kalp hastalıklarına yakalanma riskini ortadan kaldırır. İçerisinde bulunan flavonoidler antioksidan özellik gösterirler ve bu özellikleri sebebiyle ateroskleroz oluşumunu azaltabilirler. Ateroskleroz hastalığı, kan içerisinde bulunan kalsiyum, yağ ve kolesterolün birikmesi ile alterlerin tıkanmasına sebep olan bir kardiyovasküler hastalıktır. Bu da vücudun bazı bölgelerine oksijenin sağlıklı ve eşit miktarda ulaşmasına engel olur. Bunun sonucunda ise, kalp krizi ve felç gibi ciddi durumlarla karşı karşıya kalınabilir. Ölümle bile sonuçlanabilen durumlarla karşılaşmak mümkündür. Kızılcığın içerisinde bol miktarda bulunan mineraller ve vitaminler sayesinde, bu ciddi hastalıkların önüne geçmek mümkündür.
Yapılan bazı araştırmalarda kızılcığın hemofili grip oluşumunu önlediği belirtilmiştir. Özellikle çocuklarda meydana gelen solunum yolu enfeksiyonlarının önüne geçer. İçerdiği anti-iltihap özelliği ile hastaların daha rahat nefes alıp vermelerine yardımcı olur. Gripten korur.
İçerdiği “proantosiyanidinler” sayesinde kanser hücrelerini önlemek gibi önemli bir görevi üstlenir. Flavonoidler bakımından zengin olan kızılcığın kanser oluşumunu önlediği ve kanser nedeniyle yaşanan ölüm riskini de azalttığı kanıtlanmıştır. Kızılcık nasıl tüketilmeli, özellikle suyunun düzenli şekilde tüketimi, kızılcığın anti-kanserojen özelliği sayesinde, ileride yaşanabilecek kolon ve mesane kanseri riskini azaltır. Aynı zamanda içerisinde bulunan proanthocyanidin sayesinde kan damarlarında meydana gelen mikro tümörleri önleyebilir. İçeriğinde bulunan bazı kimyasallar, meme kanseri hücrelerinin üremesini engeller.
Kızılcık şeker hastalığına iyi gelir mi, özellikle kızılcığın kurusu kanın pıhtılaşması durumunu düzenleyerek şeker hastalığına iyi gelir. Ayrıca ağız içinde oluşan aft yaralarını, hızla iyileştirerek bakteri oluşumunu önler. Aşırı miktarda tüketilmemesi gerektiği unutulmamalıdır.
Kızılcık kurusu faydaları ise, kızılcık kurusundan yapılacak olan şurup sayesinde, ağız içi hijyen sağlanmış olur. Burada dikkat edilmesi gereken ağzın iç yapısıdır. Eğer tahriş olmuş veya yara olan bir ağız yapınız var ise bu yöntemi denememelisiniz.
Kızılcık zayıflatır mı, kızılcığın şerbeti vücutta yağ yakımını sağlayan bileşenler içerdiği için, kilo verme konusunda da oldukça etkilidir. Bazı uzmanlar tarafından, kızılcığın selülit problemlerini giderdiği öne sürülmüştür. Aynı zamanda gut hastalığına da iyi geldiği bilinir. Cilt ve saç sağlığının korunmasında etkilidir. Cildin yaşlanmasını geciktirir.
Kış aylarında soğuk havaların neden olduğu soğuk algınlığı hastalıklarının tedavisinde de, alternatif tedavi olarak uygulandığında iyileşmeyi hızlandırır. Sindirim sistemini koruyarak, obezite ve kabızlık problemlerinin önüne geçer. İçerdiği bileşenler ile böbrek taşı oluşumlarını da engeller. Kızılcık suyunun düzenli olarak kullanılması mide rahatsızlıklarında etkilidir. Özellikle ülsere yakalanma riskini minimuma indirir. Akciğer iltihabına karşı da oldukça etkilidir.
500 gr kızılcığın sapları çıkarılır ve yıkanır. Bir tencereye meyveler konur ve üzerine 1 su bardağı su doldurulur. Kaynamaya bırakılan meyveler kaynadıktan sonra bir süzgeç yardımıyla süzülür. İsteğe bağlı olarak meyvelerin suyu çıkarılabilir ya da kızılcıklar meyve olarak tüketilebilir.
Kızılcığın pek çok faydası olmasının yanında, kişinin sağlık durumuna göre bazı yan etkileri görülebilir.