HABER

Kızıltepe olayı ile ilgili iddianame

MARDİN (İHA) - Mardin'in Kızıltepe İlçesi'nde bir baba ile oğlunun öldürülmesi olayı ile ilgili hazırlanan iddianame tamamlandı.

Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, olay günü Kızıltepe İlçe Emniyet Müdürlüğü 155 Polis İmdat Hattı'na gelen ihbarda, Vatan Caddesi 2227 Sokak 4 numaralı yere gelen şahısların uzun namlulu silah taşıdığı bilgisi üzerine istihbarat çalışması yapıldığı belirtildi. Alınan duyumlar ve tanık İbrahim Öztürk'ün itirafçı sıfatıyla kolluk güçlerine, terör örgütünün güvenlik güçlerine eylem hazırlığı içerisinde bulunduğu, bu eylemde ilçe jandarmaya en yakın milis evinin kullanılacağı (Ahmet Kaymaz'ın evi) yönünde bilgiler vermesi üzerine, Kızıltepe Başsavcılığı'nca kolluk güçlerine yazılı arama emri verildiği bildirilen iddianamede,"Kolluk güçlerince yapılacak aramada, çatışma riskinin yüksek olduğu değerlendirilmiş, evde yapılacak bir aramada ev halkının zarar görebileceği ihtimali bulunduğundan söz konusu evin daha yakınında gözlem altına alınması için Özel Harekat Şube Müdürlüğü memurları görevlendirilmiştir. 21 Kasım saat 16.00 sıralarında havanın kararması üzerine evin daha yakından gözlenmesi için Moil Petrol istasyonundan görevli memurların farklı sayılarda gruplar halinde söz konusu evi daha yakından gözlem altına almaları emri verilmiş, görev alanlar yeni konumlarına sevk edilmiştir" denildi.

Bu sırada, 73 SD 977 plakalı aracın sağ tarafında polisin karşılaştığı 2 kişiye tanık beyanlarına göre "Dur polis" ikazında bulunduğunun belirtildiği iddianemede, şahısların ateş etmesi üzerine polis memuru Y.A.'nın şahıslara ateşle karşılık verdiği vurgulandı. İddianamede ayrıca, "Aynı anda M.K. ve S.A.T kamyonun arkasından dolaşarak, şahıslara ateş eder. Şahısları daha kolay görebilecekleri bir konuma geçmişler 'dur polis' ikazında bulunmuşlardır. Buna rağmen M.K. ve S.A.T.'ın üzerine şahıslar ateş açmış, bunun üzerine M.K. ve S.A.T. ateşe karşılık vermiştir. Olaydan sonra Uğur Kaymaz'ın 11.10 santimetre uzağında kalaşnikof marka tüfek, Ahmet Kaymaz'ın 9.60 santimetre uzağında ise kalaşnikof marka tüfek, 4 şarjör ile 2 adet Rus yapımı savunma tipi parça ve basınç etkili el bombası bulunmuştur." görüşüne yer verildi.

Adli Tıp Kurumu'nun balistik incelemesinde olay yerinde ele geçirilen 13 kalaşnikof marka mermiden 8 tanesinin Uğur Kaymaz'ın yanında ele geçirilen silahtan, 5 tanesinin ise Ahmet Kaymaz'ın yanına bulunan silahtan atıldığı kaydedilen iddianamede, cesetlerin ellerinden alınan swaplarda Adli Tıp Kurumu'nca yapılan incelemede "atış artığı" bulunduğu tespit edildiği vurgulandı. Maktullerin olay sırasında hareketli ya da sabit olup olmadıklarının tespitinin tıbben mümkün olmadığı bildirilen iddianamede, şu ifadelere yer verildi.

"Olay yerinde ele geçirilen tüfeklerin sanıklar tarafından olay yerine çatışma sonrasında bırakıldığına dair iddialar bulunduğundan ölenlere ait kalaşnikof tüfeklerin başka olayda kullanılıp kullanılmadığına, tüfeklerin üzerlerinde ölenlere ait parmak izi olup olmadığına dair Diyarbakır Polis Kriminal Laboratuvarı'nın araştırmasında, 7 Ağustos'ta Mardin Yenişehir Polis Merkezi'ne düzenlenen ve 4 polisin yaralanmasıyla sonuçlanan saldırıda bulunan kovanların Ahmet Kaymaz'ın yanında bulunan tüfek ile atıldığı belirlenmiştir."

Sanıkların dosyada mevcut savunmalarında, Ahmet ve Uğur Kaymaz ile aniden karşılaştıkları ikazın ardından şahısların ateş açması üzerine canlarını korumak için ateş ettiklerini ve hedef gözetmediklerini beyan ettikleri belirtilen iddianamede, "Ahmet Kaymaz'ın evin izlendiğini fark etmesi üzerine evde bulunan 'Kabat' kod adlı Nusret Bali'nin evin arka tarafından kaçmasını sağlamak için dışarı çıktığı, Uğur Kaymaz'ın kolluk güçlerince Nusret Bali zannedilmesini sağladığı, operasyon süresince polis memurlarının son görev yerlerine henüz yerleşmemiş oluşu, havanın karanlık olması, polislerin görev sırasında gece görüşünü sağlayacak eşya sağlanmaması, Uğur Kaymaz'ın silahlı olması, silah kullanması nedeniyle Ahmet Kaymaz'ın oğlu Uğur Kaymaz olduğunun anlaşılmadığı, tanık beyanlarına göre polis memurlarının ateş seslerinden önce 'Kıpırdamayın, durun biz polisiz' şeklinde yüksek sesle bağırdığı, tanık beyanlarına göre ilk gelen atış seslerinin uzun namlulu silahlara ait olduğu ardından gelen seslerin ise kısa namlulu silahlara ait olduğu, çatışma süresinin kimi tanıklara göre 2-3, kimine göre 10 dakika sürdüğü, polis memurlarının maktullerin hayati yerleri olan göğüs ve sırt bölgelerine ateş ettiği anlaşılmıştır. Sanık S.A.'nın yasal silah kullanma sınırını aşarak, maktul Ahmet Kaymaz'ın bacağına olaydan sonra ateş etmesi Adli Tıp Raporu'na göre bu atışın hayati tehlike yaratmadığı, ancak birden çok kurşun giriş ve çıkış deliklerinin mevcudiyeti göz önüne alınarak, delilerin takdiri mahkemesine ait olmak üzerine atılı suçu işlediğine dair kanaat oluşmuştur" denildi.

İddianamede, resmen görevli oldukları sırada yasal silah kullanma sınırlarını aşarak faili belli olmayacak şekilde ölüme sebep olma eylemini işledikleri gerekçesiyle 4 sanığın TCK'nın 49. maddesi uyarınca 6 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması istendi. Sanıkların yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanılacak.

En Çok Aranan Haberler